Mehmet Teber
Mehmet Teber
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Mutluluk Gribi

GİRİŞ 17.12.2009 GÜNCELLEME 17.12.2009 YAZARLAR

Yıl 2006. Yer Amerika’nın Alabama eyaleti. Buradaki biyopsikoloji laboratuarında çok gizli bir deney yapılıyor.  Deneyi yapan ekibin içinde psikologlar, biyologlar ve mikrobiyoloji uzmanları var. Bu laboratuarda biyolojik kimyasalların insan psikolojisi üzerindeki etkisi araştırılıyor. Joseph Sllver’in önderliğini yaptığı bilim ekibinin aklına ilginç bir fikir geliyor. Silver ve ekibi grip olmuş farelere yüksek dozda seratonin uyguluyor. Seratonin aslında bir mutluluk hormonu. Bir aylık bir sürenin sonunda farelerin birindeki grip virüsü mutasyona uğruyor ve seratonin hormonu ile birleşiyor. Ortaya hiç beklenmedik bir etki çıkıyor. Fareler mutasyondan sonra sürekli olarak zıplamaya ve oynamaya başlıyor. Mutluluk hormonu ile grip birleşince ortaya mutluluk gribi çıkıyor.

İşin ilginç yönü birkaç gün sonra anlaşılıyor. Mutluluk gribi ilk olarak deneyi yapan asistanlardan Carla’ya, ondan da ekip arkadaşlarına geçiyor. Carla üniversiteye gidip geldikçe ve bilim ekibindeki insanlar konferanslara katıldıkça grip hızla yayılmaya başlıyor. 

Yapılan araştırmalarda gribin selamlaşma, tokalaşma, sarılma, öpüşme, hapşırma ve yakın birliktelik durumlarında yayıldığı gözlemleniyor. Bu nedenle kısa sürede grip tüm dünyayı etkisi altına alıyor. İnsanların yüzüne gülümseme, ruhuna ise incelik yayılıyor. Tüm dünyada suç oranları hızla düşüyor. Mutlu insanlar, daha az hasta oldukları için ilaç satışları da azalıyor.

Mutluluk gribine yakalananlarda görünen bir özellik ise dünyayı yönetenleri aşırı derecede endişelendiriyor. Bu gribe yakalananlar hayatın merkezine mutluluğu alıyorlar. Artık işlerinden daha fazla, ailelerine ve arkadaşlarına vakit ayırıyorlar. Evlerdeki televizyonlar bir bir kapanmaya, anne ve babalar çocuklarına daha fazla vakit ayırıyor. Çünkü insanlar televizyonlardan sahte mutluluk devşirmek yerine gerçek mutluluğun peşinde koşmaya başlıyor. Bu arada içi mutsuz ve olumsuz haberlerle dolu olan gazetelerin satışları hızla düşüyor. Artık insanlar içlerindeki mutluluk açlığını mağazalardan satın aldıkları ve sahip oldukları ile doldurmaktan vazgeçtikleri için alışveriş merkezlerine uğramaz oluyorlar. Alışveriş merkezi yerine insanın doğa ile iç içe olduğu mesire yerleri dolup taşmaya başlıyor. Gribe yakalananlar akşamlarını kahvelerde, çarşılarda geçirmek yerine akrabalarında geçirmeyi tercih ediyorlar.

Bu durum dünyanın önde gelen ülke liderlerini bir araya getiriyor. Bu şekilde devam ettiğinde kârlarında ciddi oranda azalma yaşandığını gören şirketler çözüm yolları üretmeye başlıyor. İlk olarak bu mutluluk hastalığını engellemenin yolunun iyi bir ekonomik krizden geçmek olduğu konusunda hemfikir oluyorlar. Bir anda dünyada 2007 ekonomik krizi patlak veriyor. İnsanlar zamsız, işsiz ve aşsız yaşamakla yüz yüze kalıyor. Ne var ki kriz sonrası beklenen etki görülmüyor. Mutluluk gribine yakalananlar işten çıkarılsa da mutluluğunu bir türlü terk etmiyor. İşlerini kaybedenler ailelerinin yanına dönüyor ve birlikte daha mutlu bir yaşama başlıyorlar.

Krizin beklenen etkiyi oluşturmaması üzerine dünya politikasına yön verenler Bilderberg toplantısında yeni bir karar alıyorlar. Bu karar, gribin yayılmasını önleyecek bir karar. Gribin yayılmasını engellemek için tokalaşmanın, sarılmanın azalması gerekiyor. Bu nedenle mutluluk gribinin aksine iticiliği isminden başlayan domuz gribi adı verilen sahte bir grip üretiliyor. Bu sayede tokalaşma, sarılma, öpüşme, birliktelik engellenmeye başlıyor. Üstelik bir aşılama kampanyası başlatılarak üzüntü hormonu melatonin herkese aşılanmak isteniyor. Hatta bu aşının içine mutluluk gribinin bulaşmasını etkileyen farklı maddeler de katılıyor. Kısa zamanda bu politikanın etkisi görülüyor ve inanların içindeki mutluluk gün geçtikçe azalıyor. İnsanoğlunun mutluluğu bir kez daha büyük şirketlerin acımasızlığı nedeniyle baltalanmış oluyor.   

Her ne kadar mutluluk gribi etkisini azaltsa da, mutluluk gribi nedeniyle mutluluğun değerini anlayan insanlar bir araya geliyorlar ve gönüllülük esasına dayanan bir platform kuruyorlar. Bedenleri değil de zihinleri aşılamaya başlıyorlar. Başarı yerine mutluluğu, zenginlik yerine huzuru, tüketim yerine kanaati merkeze alan bu platform kısa zamanda birçok kişiye ulaşıyor.

Siz değerli okuyucular, siz de bu platforma üye olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey var: Çevrenize mutluluk aşılamak. 

Mehmet Teber - Haber 7
Psikolojik Danışman/Pedagog
m.teber@cplaniakademi.com

Not 1: 17 Aralık Perşembe günü saat 12.00-14.00 arasında Radyo 7’de Esra Hanım’ın konuğu olacağız. Çocuk eğitimi üzerine sohbet edeceğiz. Sizi de bekleriz.

Not 2: 23 Aralık Çarşamba günü Eyüp Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü konferans salonunda Çocuk Eğitiminde Sık Yapılan Yanlışlar adında bir söyleşimiz olacak. Davetlimizsiniz. 

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL