"Ben kimim?" bocalamasını gidermek aslında çok kolay!
Geçtiğimiz hafta üç gün boyunca dört tane seminer verdim. Ümraniye Belediyesi'nin organizasyonuyla "Çocuklara Yarıyıl Etkinliği" seminerleri.
Seminerlerde hedef kitle çocuklardı. Onlar için eğlenceli ve eğitici bir çalışma yapmam istenmişti. Atom karınca modeli düşünme tarzımla anneleri ve babaları da işin içine karıştırmayı başardım. Topladığım aile büyüklerine çocuklarıyla birlikte çok keyifli bir eğitim programı hazırladım.
Programın içeriği neydi biliyor musunuz?
...
Durun önce başka bir konudan bahsetmem gerekiyor tam bu noktada. Son yılların aileleri endişelendiren en ciddi sorunları ne sizce?
Evet... aklınızdan geçenleri duyar gibi oluyorum. Dikkat dağınıklığı, bilgisayar/tv bağımlılığı ve aile içi iletişimsizlik!
Danışmanlık merkezimizde yaptığımız psikolojik destek çalışmalarının başkahramanları yine aynı konular maalesef. Dolayısıyla bildiniz bingo!
Sorular: Çocuklar niye bilgisayar bağımlısı?
Çocuklar niye televizyon bağımlısı?
Çocuklar niye ders çalışmayı bilmiyor?
Çocuklarda dikkat dağınıklığı niye arttı?
Aile içi iletişimsizlik niye çoğaldı?
Hepsine ortak cevap: Çünkü çocuklar evlerinde kendilerini eğlendirerek geliştirecek faaliyetler yapmayı bilmiyor.
Yeni soru: Çocuklar evlerinde kendilerini eğlendirerek geliştirecek faaliyetler yapmayı niye bilmiyor?
Önemli cevap: Çünkü anne/babalar çocuklarını büyütürken, çocuklarını geliştirici, dikkat dağınıklığıyla mücadele eden, çocuklarda öğrenme hevesini tetikleyen oyunlar oynamıyor. Oynamayı bilmiyor. Dolayısıyla çocuklar, evde sıkılmamak için, kendi bildikleri veya ailelerinin onlara sunduğu kolaycı yöntemleri tercih ediyor. Kısır döngü böylece başlamış oluyor.
...
Programın içeriğini tam da bu durumdan hareketle oluşturdum. Çocukları sahneye aldım. Ve bizi izleyen anne babalara dikkat dağınıklığını giderici, algı ve zeka kapasitelerini geliştirici, öğrenme heveslerini tetikleyici, aile içi iletişim yollarını açıcı nitelikte oyunlar öğrettim.
Önce oyunu anlattım, öğrenme sürecimizde ne işe yaradığını ve çocukta ne tür gelişimlere vesile olduğunu izah ettim, sonra sahnedeki çocuklarla oyunu oynadım. Biz sahnede eğlenirken aileler oturduğu yerden eğlenerek oyunu öğrendi.
Anlat oyna, anlat oyna derken ortalama on tane oyun öğrettim ailelere.
Bu oyunları seçerken dışarıdan malzeme gerektirmeyen, sadece anne-baba ve çocuğun varlığının yettiği egzersizler olmasına özen gösterdim. Neme lazım, bazı kişiler bahane üretmeye meraklı malum: "Mehtap Hanımcığım, iyi diyorsunuz hoş diyorsunuz ama oyun oynamak kolay mı? Her şey dünya pahası, para yok ki oyun alalım çocuklara. Malzeme alacak durumumuz yok!"
Oyunu oynamak için annenin veya babanın ve çocukların olması yeterli. Malzeme sadece insan!
Uzatmayayım, çok eğlenceli oldu gerçekten. Çocuklarımızın gelişebilmesi ve çalışma hevesi geliştirebilmesi için, bilgi eksikliği hissetmesi ve bilgiye doymak isteme enerjisi geliştirmesi lazım. Oturduğu yerden bilgi eksikliği hissetmez ki çocuk! Onunla oyun oynarsak, onu oyunda yenersek, bu oyunlar kelimeler ve ifadelerden oluşursa ne olacak? Tabii ki çocuk kendisinde bir eksiklik hissedecek ve oyunda başarılı olmak için başlayacak araştırmaya ve kendisine bilgi eklemeye. Derken hem öğrenecek hem eğlenecek hem de aile içinde hoş bir ilişki sistemi gelişecek...
Eğitim o kadarrrr çok hoşuma gitti ki; benzer eğitimi danışmanlık merkezimizde devam etmeyi düşündüm.
Nasılsa sürekli eğitim grubu açıyoruz. Demek ki yeni bir eğitimimiz oldu: "Anne/Babalara Zeka Geliştirici Oyun Öğretelim"
Tüm eğitimler için gruplarımız 10 ila 15 kişiden oluşuyor sevgili okurlar. Katılımcı anne/babalara oyunlar oynatılarak öğretilecek. Oyunu öğrenen ebeveynler evde çocuklarıyla bu oyunları oynayacaklar. Katılımcıların illaki çift olarak gelmesi gerekmez. Dileyen çift olarak katılır, dileyen tek kendisi gelir, gider çocuğuyla oyununu oynar, iletişimini artırır.
Çok hoş değil mi?
...
Halen devam eden iki önemli eğitimimizi de söyleyeyim belki ilginizi çeker ve katılmak istersiniz.
Birisi "Çocuğunuzun Yaşam Koçu Olun" Eğitimi: Eğer anne/babalar birbirlerine ve çocuklarına bir terapist becerisinde yaklaşabilselerdi, hayatlarında kimbilir neler değişirdi diye düşünmekten kendimizi alıkoyamadığımız çok zaman olmuştur. Bu eğitim grubunda, anne/babalara terapist becerisinde yaklaşım yöntemleri öğretiyoruz. Böylece ebeveynler, çocuklarıyla ve birbirleriyle daha doğal ve ılımlı iletişim kurmanın yollarını öğreniyorlar.
Ve diğeri "Ben Kimim? Kendinizle tanışmak ister misiniz?" Eğitimi: İnsanoğlunun en ciddi zorluklarından birisidir ben kimim sorusunun cevabına ulaşmak. Her insan, ister okumuş olsun ister okumamış, ister doğulu olsun ister batılı, ister kadın olsun ister erkek çeşitli kaynaklardan bulmaya çalışır kendisini. Okuduğu her yazıda, gittiği her manzarada, bulunduğu her ortamda kendisini arar bir şekilde. Kimi kendisini kitaplarda bulur, kimi çalışma hayatında, kimi geçmişte kalan hüzünlü sayfalarda. Oysa grup terapisi tadında yapılan ve psikodrama tekniğiyle çalışılan bu grup eğitiminde kendinizi bulmak çok kolay! "Ben kimim?" sorusunun cevabını bulmak hiç bu kadar keyifli ve eğitici olmamıştı inanın. Bana göre herkes bu eğitime katılmalı. Hatta mümkün olsa tüm Türkiye'yi dolaşarak bu grup çalışmasını her seviyedeki insana ulaştırmak isterdim. İnanılmaz tatlı ve farkındalık kazandırıcı. Çok ilginç bir tecrübe olacaktır bu eğitime katılmanız.
...
Bu yazı aracılığıyla sizlerden gelen pek çok soruya cevap vermiş oldum aynı zamanda. Çünkü seminerler dışında özel eğitimler verip vermediğimi soruyorsunuz. Bu yıl için şimdilik üç tane olan eğitim çalışmalarımızı başlatmış oluyoruz. Dileyen isteyen herkes gelebilir.
Detaylı bilgi ve kayıt için aşağıdaki ofis telefonumu aramanız yeterli.
Sevgiler...
mehtapkayaoglu@gmail.com