İmanlı terapist ile imansız terapist bir olur mu?
İmanlı terapist ile imansız terapist bir olur mu?
Geçen gün katıldığım bir toplantıda beyaz saçlı tonton bir amca yanıma yaklaştı ve: "Allah senden razı olsun güzel kızım. Yıllardır sizi izliyoruz ailece. Biz ta uzaklarda gurbetlerdeyiz. Oralarda çok sıkıntı çekiyoruz. Özellikle psikolojik hastalıklarda imansız(!) uzmanlar bizi hiç anlamıyor. 'Evde sorun var' desek boşanın deyip çıkıyorlar işin içinden! Aile hayatımıza yakışmayacak öneriler yapıyorlar. İyi ki sizler varsınız, her gün evimize konuk ediyoruz sizi (yazar notu: Ekranlardan tabii ki), geçen yıl kardeşimin oğlunu size yolladım İstanbul'a, evliliklerini kurtardın sen kızım. İmanlı uzmanla imansız uzman hiç bir olur mu?" dedi.
Mutlu oldum...
İmansız uzman kim? Yurtdışında farklı ülkelerde yaşayan, sonuçta benim yapmaya çalıştığım gibi insanlara faydalı olmaya çalışan, eminim ki çok çalışkan ve donanımlı meslekdaşlarım. Hepimiz eğitim alıyoruz ve hepimiz elimizden geldiğince bize başvuran kişilere yardım etmeye çalışıyoruz.
Peki, tonton yüzlü tatlı amcacığımın söylemek istediği şey ne? Aslında yardım almaya gittikleri uzmanlardan yeterince fayda sağlayamadıkları gerçeği! İşte burası çok önemli. Elbette yapılan öneriler kişilerin en yüksek fayda elde edebileceği unsurlardan seçiliyor; ancak yardım yapan uzmanın dili, dini, yaşam tarzı ve inanı sistemi, yardım etmeye çalıştığı danışanıyla ortak zeminde değilse, arada kültürel farklılıklar çok fazlaysa, terapistin öneri olsun diye söylediği sözler işe yaramadığı gibi işleri daha da kötü noktalara getirebiliyor!
Yurtdışında yaşayan gurbetçilerimizin en büyük sorunlarından birisi bu!
Kendi adımı söyleyebilirim ki, yıllardır internetle online danışmanlık hizmeti verdiğim için çok sayıda gurbetçi danışanımızdan benzer sözler duyuyorum. Hatta bahar ayları ve yaz tatili dönemimiz gurbetçi vatandaşlarımıza hizmet vermekle geçiyor. Yazın veya farklı mevsimlerde ülkemize tatile geldiklerinde uğruyorlar. Bazen ciddi evlilik sorunları veya aile içi sıkıntılı dönemler olduğunda geliyorlar ve hızlandırılmış terapi teknikleriyle bir hafta içinde çok seri şekilde sorunların çözümünü gerçekleştiriyoruz. Mutlu mesut evlerine dönüyorlar.
Pamuk yüzlü amcamızın dediği gibi imanlı(!) birinin imanlı psikolojik danışmana(!) denk gelmesi o kadar önemli ki...
Psikolojik destek çalışmaları, her ne kadar evrensel çalışmalar gibi görünse de, yardım eden uzmanın dini, dili ve yaşam biçimi, hizmet verdiği kişinin inanı sistemiyle yeterince örtüşmediğinde, danışanlar umdukları faydayı bulamayabiliyor.
Örneğin bizim insanımız evladını kendi dini hassasiyetleriyle yetiştirmek istiyor. Doğal olarak haram içeren durum ve nesnelerden(alkol, esrar, zina...vs) uzak durmasını istiyor. Bu tür sorunları için yurtdışında uzmanlara başvurduklarında, uzmanların kendilerini anlamadığını, onların hassasiyeti hakkında önyargılı davrandıklarını, hatta dini değerleri nedeniyle eleştirildiklerini söylüyorlar. Veya dil sorunu nedeniyle, içinde bulundukları durumu tam olarak anlatamadıklarını, uzmanının elinden geldiğince yardım etmesine rağmen, söylenenleri anlamamasından kaynaklanan sorunlar yaşadıklarını bildiriyorlar.
Veya buna benzer farklı bir örnek... özellikle evlilik terapileri için geçerli. Bizdeki aile kavramıyla, onlardaki aile kavramı birbirine tam oturmuyor anlaşılan. Bayan, eşinin kendisini aldatmasından rahatsız olduğunu söylediğinde, uzmanının "Sen de kendine bir erkek arkadaş bulabilirsin, böylece yalnız kalmazsın..." şeklindeki iyi niyetli önerisinin, kendisindeki dini veya yaşamsal değerlerle uygun olmadığı için, belirli bir terapi sürecinden sonra işlerin düğümlenmeye başladığını ve terapinin artık fayda vermediğini belirtiyorlar.
Okul ve eğitim konusunda da vatandaşımız zorluklarla karşılaşıyor. Bizim başımıza defalarca geldi, hakkında kimbilir kaç kez yazı yazdım sizlerle paylaşmak için. Avrupa ülkelerinde yaşayan vatandaşlarımızın çocuklarının okul seçimlerinde çok fazla sorun yaşadığını biliyoruz. Özellikle gymnasium (Almanya'da en başarılı çocukların gittiği okul)'a gitmesini istedikleri çocuklarının, zeka testleriyle düşük zekalı tespit edildiğini söyleyen aileler başvuruyor bize. Biz bu çocuklara zeka testleri yapıyoruz ve gymnasium'a gitmesine yeterli bir zeka seviyesi olduğunu tespit edip gönderiyoruz. Veya çocuğun ders başarısızlığı nedeniyle haupshule hatta daha alt seviyede okullara yönlendirildiğini, bu şekilde giderse iyi bir üniversiteye gidip doktor olamayacağını söylüyorlar. Sağolsun oradaki okullar anadilinde uygulanan testin ve çocukla aynı kültürü paylaşan uzmanın yaptığı zeka testlerini daha güvenilir buldukları için bizim sonuçlarımızı baz alarak, öğrencilerimizi hakettikleri okullara yerleştiriyorlar. Böylece aslında çocuğun gelecekteki meslek hayatını da kurtarmış oluyoruz.
Bunların dışında çocuklarda görülen bazı dikkat dağınıklıkları, öğrenme zorlukları gibi durumları tespit ettiklerinde, çocukların etiketlendiğini söylüyor vatandaşlarımız. O nedenle yaşadığı Avrupa ülkesinde yardım alıp çocuğunu etiketletmektense, yaz tatilinde bizden yardım almayı tercih ediyorlar. Hızlandırılmış dikkat eğitimi çalışmaları yapıp, ailelere bol bol malzeme ve dikkat geliştirici öneriyle gönderiyoruz. Anlaştığımız şekillerde takiplerini yapıyoruz.
Evlilik ilişkileri, evliliğin mahrem yanları için de çok sayıda başvuru var. Bizim dini değerlerimizi bilmeyen yabancı uzmanlar, dini hassasiyetlerle yaşanması gereken mahrem hayatlara yeterince yardım edemiyorlar. Onların önerdiği şey bizim için haram olunca işler zorlaşıyor.
Aslında ne kadar zor değil mi? Yardım almaya gidiyorsunuz; fakat uzmanınızla ortak değerleriniz veya ortak kültürünüz olmayınca kilitlenip kalıyorsunuz!
Bana kalırsa terapi ve psikolojik destek süreci evrenseldir! Genel geçer doğruları vardır. Uzmanlar, kendi yaşam biçimlerini temsil etmese de diğer inanı sistemleri hakkında bilgi sahibi olup, gelen danışanına içsel değerleriyle çatışmayan yardımı yapabilmelidir. Ama oradaki uzmanlar da haklı! İsviçre'de 65 haneli kantonda yaşayan millet sayısı 50 olunca, hangisinin değerini, hangisinin kültürünü, hangisinin kırmızıçizgisini nasıl öğrensin uzmanlar! Onlara da yazık valla...
Yıllardır takip eden sevgili okuyucularımız bilirler.. bu konuyu çok dile getiriyorum... ekranda, radyoda, yazıyla... gurbetçi vatandaşlarımıza diyorum ki hep: "Ülkemize geldiğinizde, sadece memleket, köy, beş yıldızlı otel için zaman ayarlamayın. Mutlaka bizlere de uğrayın. Eşinizle yaşadığınız evlilik problemleri, kızınızın erkek arkadaş sorunu, oğlunuzun ders seçimi, çocuğunuzun anlama/algılama güçlüğü, cinsel yaşantınızdaki sorunlar, çocuklarınıza kazandıramadığınızı düşündüğünüz genel yaşam kuralları, eğitim hatalarınızın telafi yolları, kayınvalide/elti sorunları, iş ve meslek hayatınızdaki motivasyonsuzluk...vs. aklınıza ne geliyorsa, her ne türlü sorun yaşıyorsanız, tatil öncesi çok belirgin probleminiz olmasa bile mutlaka Türkiye'de bizleri de ziyaret edin!"
Ailelerle tanıştığımızda genel olarak notlarımızı alıyoruz. Örneğin bir çocuk hakkında bize ilerde soru soracaksa annesi, hazır gelmişlerken çocuğu tanımamızı sağlayacak uygulamaları yapıp raporlarını yerleştiriyoruz dosyamıza. Aradan bir kaç ay geçtiğinde, anne falanca sorun için aradığında çıkarıp dosyayı bakıyoruz çocuk hakkında yazdıklarımıza. Ve zaten aileyi tanıdığımız için eğitim içerikli yönlendirmeyi yapmak çok kolay oluyor.
Gurbette yaşayan vatandaşlarımız için Türkiye sadece mekan tatili olmamalı! Burada güvendiğiniz, fikrine itimat edeceğiniz uzman kişilerle tanışma gezileri olmalı.
Hızlandırılmış aile terapileri, hızlandırılmış mahremiyet içerikli bilgiler, hızlandırılmış eğitim programlarıyla çok verimli psikolojik destek hizmeti alıp gidebilirsiniz.
Yakınlarınızı, memleketinizi görüp mutlu olmanızın yanında, cebinizde sağlıklı bilgilerle eve gitmenin yerini hangi tatil tutabilir? Üstelik uzman sizin dilinizden anlıyor... sizin değerlerinizi hissedebiliyorsa...
İstanbul dışında olup Türkiye'de yaşayan okuyucularımız için de aynı durum geçerli. Kime güveniyorsanız, kimden fayda bulacağınıza inanıyorsanız ona gidin, onunla konuşun, onunla rahatlayın.
Sizinle aynı dili konuşan uzman iyi uzmandır unutmayın. Sizinle aynı dili konuşan uzmanla, sizinle aynı dili konuşmayan uzman bir olur mu?
Sevgiler...
Mehtap KAYAOĞLU (Psikolojik Danışman&Psikoterapist)
Bana ulaşmak için: 0212 583 00 22
mehtap.kayaoglu@yuzlesme.tv
mehtapkayaoglu@gmail.com
http://www.facebook.com/psk.mehtapkayaoglu
htttp://www.twitter.com/mehtapkayaoglu