Mehtap Kayaoğlu
Mehtap Kayaoğlu
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Bebeğim ailemde neyi değiştirir?

GİRİŞ 15.02.2010 GÜNCELLEME 15.02.2010 YAZARLAR

Soru: Bebeğim olacak. Evliliğimde ne türlü duygusal değişimler olacağını merak ediyorum. Bir şeyler yazar mısınız? 

Cevap: Yeni gelen bebek ailenizde neyi değiştirir bilinmez ama dünyanızı değiştireceği kesin!

Düşünsenize! Belirli bir yaşa geliyorsunuz. Öyle yada böyle kendinize göre bir geçmişiniz var. Dünyaya bir bebek getiriyorsunuz ve hoopp hayatınız değişiyor.

Bebeğin dünyaya gelişi sağlıklı anne/babalar için sihirli değnek dokunulmuş da mutluluktan uçuşa geçmişler gibi bir hava uyandırır normal şartlarda. Ama yaşanan toplum, alışkanlıklar, geçmiş yaşam tecrübelerinin kara öyküler şeklinde anlatılışı, çevredeki birçok kişinin olumsuz deneyimlerini paylaşıp durmaları gözümüzü korkutur bir anda.

Oysa bebeğin dünyaya gelişi, iyi hissettiren  ve iyi hissettirmeyen yanlarıyla bir bütünü yaşatır bize.

Her şeyden önce kadın ve erkeğin eşit olmadığı” gerçeğini hissettirir. Kadın, kendisini “anne” yapacak olan bebeğin sancılarını çekerek doğumhaneye girdiğinde; erkek “baba” oluşunu dışarıda yaşanan bir karmaşık telaş içinde karşılar. Birisi fiziksel bedeninde varolan acıyı iliklerine kadar hissederken, diğeri ruhundaki kaygılı bekleyişin, kalbini çimdikleyen acısını ruhsal bedeninde hisseder. Doğumdan sonra kadının, doğum yapmanın ne kadar zor olduğunu vurgulayışına erkek “Ben de dışarıda dokuz doğurdum” diyerek karşılık verir. İçerde bir tane mi doğurmalı yoksa dışarıda dokuzunu bir arada mı doğurmalı tartışması sürer gider elbet!

Böylece bebeğin doğumu, “her şeyi aynen, birlikte ve bir arada yaşayacağız” efsanesiyle evlenen çiftin ilk talihsiz tecrübesi haline gelir. Kadın ve erkek aslında ne kadar da farklı olduklarını ilk kez bu bebek sayesinde öğrenir.

Evet… farklıyız… zaten onun için evlendik ya! Tamamlamak için… tamamlanmak için… böylece evlilik ilişkisinin aynılıklar içermediği, farklılıklara rağmen bu farklılıkların oluşturduğu bütünlükte eksikleri kapatmak için yapıldığı nihayet anlaşılır.

Bence sırf bu yüzden bile her evli çiftin mutlaka bir bebeği olmalı sevgili okurlar!

Yıllardır ekranlarda, radyolarda anlatıp duruyorum… “Evlilik, farklı olanla birlikte yaşama ilişkisidir” diye. Mutlu çiftler “farklı oluş” noktasında sıkıntı yaşayarak kendilerini bir elmanın iki yarısı olarak tarif ettikleri için, elma metaforunun dibe çöktüğü yer gibi geliyor bana bebeğin doğumu. Ve farklılığın ayrıştırıcı olmadığını; tam tersine farklılıkların iyi bir iç içe geçmişlikle bütünselliğe döneceğinin en iyi görüldüğü yerdir doğum anları.

Bebek her meme emdiğinde erkek, bebeğinin annesiz olamayacağını hissederken; babasını gördüğünde çırpınan yavrusunu gören anne, babası akşamları gelmeseydi çocuğunun ne kadar üzüleceğini düşünür durur. Böylece çift olarak birbirlerine olan ihtiyaçlarının üzerine “anne/baba olarak” da ne kadar ayrılamaz bir yapı içinde olduklarını fark ettirir. İsteseler de ayrılamazlar artık.

Yukarıda anlattığım durum iyi bir değişim değil mi? Bebekten önce her bahaneyle ayrılmayı düşünen çiftlere faydalı bir ders bence. “Ee artık anne/baba oldunuz. Aklınıza her estiğinde ayrılmaktan, boşanmaktan söz edemezsiniz! Lütfen ilişkinizde daha dikkatli davranın… birbirinizi ve evliliğinizi tüketmeyin!” der gibi mesaj. Ve bu iyi bir değişim aile için.

Bazı evliliklerde karıkocayı birbirine yakınlaştırırken, altyapısı sorunlu olan ilişkilerde eşlerin uzaklaşmasına vesile olabiliyor. Bu nedenle özellikle doğum sonrası evlilik ilişkisine dikkat etmeniz gerektiğini hatırlatmamda fayda var.

Yapılan araştırmalar pek çok kadının, annelik süreçleriyle birlikte erkekleri ihmal ettikleri veya annelik rolüne kendilerini fazlaca kaptırmaktan dolayı eşleriyle aralarına mesafeler koyduklarını gösteriyor. Bu dönem, bebeklerinizle yaşayacağınız güzelliklere vesile olurken, bebeği birlikte ortaya çıkardığınız eşinize karşı olumsuz bir sürecin başlangıcı olmasın!

Kimi erkekler de doğum yapan eşlerinin annelik rolünü fazlaca benimseyerek, onların kendilerinin “kadın”ı olduğunu unutabiliyor. Ve eşinin annelik yanına karşı geliştirdiği “hastalıklı saygı(!)” evlilikte sorunlara vesile oluyor.

Özetle bebek evlilikte çok şeyi değiştirir.

Değişimlerin negatif özelliklerini pozitif kutuplara çekmek bizim elimizde.

Kolay değil! Yeni bir insan! Yeni bir hayat! Ve ister istemez uzay boşluğunda yeni konumlanmalara zemin hazırlıyor. Böylece hayatlarımız da yeni konumlarında yol almaya başlıyor.

Doğru yollar bulmak, tali yollara sapmamak bizim elimizde.

Sevgiyle kalın…
 

Mehtap KAYAOĞLU (Danışman Psikolog&Psikoterapist)
mehtap.kayaoglu@yuzlesme.tv 
Tel: (0212) 583 00 22

YORUMLAR 1
  • Ayşe Hailal 15 yıl önce Şikayet Et
    Çok guzel bır yazı oolmuş. Bekar ve evlılığe hep mesafelı yaklaşan bırı olarak yazınızı ufuk açıcı buldm çok teşekkrler...Allah herkse huzurlu bır yuva nasıp etsn.
    Cevapla