Evlendiyseniz eğer... Lütfen "Evlenin!"
Aile geçimsizliği panik atak yapıyor
Sizleri onunla tanıştırmama gerek var mı?
Panik atağı hepiniz biliyorsunuzdur sanırım. Son dönemlerin en popüler şikayeti oldu. Hiçbir neden yokken aniden başlayan çarpıntı, terleme, göğüste sıkışma, nefes darlığı, baş dönmesi, dengesizlik, fenalaşma, baygınlık geçirme hissi, nefes alamama duygusu, bulantı, karın ağrısı, titreme/sarsılma, ürperme, başta karıncalanma, beyinde uyuşma duygusu, ani ateş basması, nedensiz üşüme ve en sonunda kendinize teşhis koyuyorsunuz; “Eyvahhh… kalp krizi geçiriyorum…!” veya “Bana felç indi…!”
…tüm bunların arkasından ciddi bir ölüm korkusu,,,
Bazen de başınızda bir tuhaflık hissedersiniz… sersemlik hissi…. Kendisini ve çevresini bir değişik hissetme… kontrolünü kaybedeceğini zannetme… hatta çıldırma korkusu… ve ilaveten kendisine veya çevresindekilere zarar vereceği endişesi…
Zamanla yalnız kalma korkusu da ilave olmaya başlar. Çünkü evde kimse yokken atak gelirse, düşüp bayılırsam, beni kimse hastaneye yetiştiremezse, ölürsem, ölümü bulurlarsa…vs. gibi bağlantılı düşünceler gelişir. Ya da ölmese bile, başkalarının yanında komik duruma düşme kaygısı.
Bir süre sonra bir bakarsınız ki artık kendinizi tanımamaya başlamışsınız. Siz sanki artık eski siz değilsiniz. Eskiden sevecen, neşeli, girişken olan siz gitmişsiniz… yerine korkak, asabi, her şeyden etkilenen, her şeyden kaygılanan, kendine olan güvenini tamamen yitirmiş bir siz gelmişsiniz…
Panik atağın, pek çok sebebinin yanında son zamanlarda en önemli nedenlerinden birisinin "Aile içi geçimsizlik" ve ona bağlı ilişki sorunları olduğunu biliyor musunuz?
"İlgisiz/dengesiz koca" veya "memnuniyetsiz/ilgisiz/dengesiz kadın" partnerde panik duygulara neden oluyor.
Panik atak, bilinçdışı süreçler açısından değerlendirilecek olunursa "Bilinçdışı yalnızlık" demektir aslında! İnsanların günlük hayatlarında sıkça karşılaştıkları, farkında olmadan kendilerini çevreleyen sorunların birikip ruhsal hayatı zorlamaya başlaması, bedensel yakınmalara dönmeye başlıyor. Kişi "benim hayatımda bir şeyler yolunda gitmiyor" demeyi bilemediğinde, yolunda gitmeyenlerin habercisi olmaya başlıyor panik ataklar.
Kadın, kocası tarafından yalnız bırakıldığında, duygusal paylaşımlar azaldığında, evlilik ilişkisinin kakara kikirisi tükenmeye başladığında, kalabalıkta yalnızlaşan insan misali duygusal olarak örselenmeye başlar. Özgüven kayıpları, değersizlik duyguları gelişir. İşe yaramadığını düşünmeye başlar. Kendisinin yeterinde duyulmadığını ve anlaşılmadığını hisseden eş, kendi bedeninin ürettiği seslere kulak kabartmaya başlar. Kalbinden gelen çarpıntıdan başlar, kulaktaki uğuldamaya, hatta parmağının ucundaki sinir sıkışmasına kadar her şeye ama her şeye karşı hassasiyet geliştirir.
Benzer şekilde erkek, gece gündüz eşi ve çocukları için koşturup durduğunda, eşini memnun etmek için gecesini gündüzüne kattığında bile, kadınında memnuniyetsizlik ve asık surat gördüğünde, ne yaparsa yapsın karşı tarafı bir türlü memnun edemediğini düşünmeye başlar. İçinde bir yerlerde duygusal yıpranma ve anlaşılmamışlık hali devreye girer. Kendisinin yeterinde duyulmadığını ve anlaşılmadığını hisseden erkek, kendi bedeninin ürettiği seslere kulak kabartmaya başlar. Alkol, sigara gibi zararlı yatıştırıcılarını artırırken, farklı gelişen ilişkiler nedeniyle sadakatsizlik davranışlarına meyledebilir.
Sebebi saymakla bitmeyecek rahatsızlıklardan olan panik atağın son dönemlerdeki en önemli nedenlerinden birisi bu anlayacağınız sevgili okurlar!
Evlilik, farklı olanla birlikte yaşama ilişkisi ve birlikte "tamam" olma haliyse eğer, işlevini gerçekleştirmeyen süreçlerin hepinizi hasta ettiğini bilmenizde fayda var. Ne yapıp edip evlilikteki yaşam kalitenizi yükseltmenin yollarını bulmanız gerekiyor.
Eşlerin birbirine zaman ayırması, birlikte keyif alabilecekleri minik faaliyetler yapmasını öneriyoruz. Ama böyle şeyler önerdik diye illaki haftada bir gün yemeğe çıkacaksınız, alışveriş merkezleri gezip duracaksınız demek istemiyoruz. Ezberlenmiş üç beş kopyala yapıştır davranışı yaptırtmayın birbirinize zorla. Kadın ve erkeğin birbirini gözeterek, birbirlerini kollayarak attıkları her adım kaliteli ilişkidir. Karşınızdakini kırmaktan, incitmekten ve yanlış anlamaktan imtina ettiğiniz her gününüz, ilişki kalitesi açısından başarılı geçmiş sayılır.
Özetle söylemek gerekirse; evlendiyseniz eğer... lütfen "EVLENİN!"
Yani birbirinizin eksiklerini gideren, birbirinin üzerini örtmeyi, yol arkadaşlığı yapmayı iyi başaran kişilerden olun. Aksi halde evlilik daha da sıkıntılı noktalara gelir ve panik ataklar panik patlamalara döner Allah korusun.
Sevgiler...
Psikolojik Danışman&Psikoterapist Mehtap Kayaoğlu
mehtapkayaoglu@gmail.com
http://www.facebook.com/psk.mehtapkayaoglu / http://twitter.com/mehtapkayaoglu
www.yuzlesme.tv - mehtap.kayaoglu@yuzlesme.tv
NOT: Sevgili okurlar! Yüzleşme Danışmanlık ve Ümraniye Moral Kültür Merkezi işbirliği ile 4 hafta (12-19-26 Nisan-3 Mayıs 2012) sürecek iki ayrı eğitim semineri programı hazırladık. "Hep başka yerlere gidiyorsunuz, İstanbul'da eğitim seminerleriniz yok mu?" diyenler için! Detaylı bilgi ve kayıt yaptırmak için 0542 822 18 20 nolu telefonu arayabilirsiniz.
1.Seminerimiz: Mutlu Aile Mutlu Çocuk
"Problemli çocuk yoktur! Problemli karı/koca ilişkisinin günah keçisi haline gelmiş çocuk vardır ." cümlesini sloganlaştıracak kadar çok tecrübe edindik. Yıllar boyunca çocuklarınızın sorunlarıyla çalıştık. Gördük ki; anne babasının psikolojisinden farklı, ebeveyninin sorunlarından arınmış bir mutlu çocuk yok. O halde diyoruz ki; "Mutlu çocuklar için, mutlu anne babalar olalım". Ailenizi, cennetten bir bahçeye çevirmenin pratik yollarını öğretelim. Size sadece; geriye yaslanıp, ailenizin keyfini çıkarmak kalsın.
2. Seminerimiz: Öfke Kontrol Çalışması
Öfke, meydan okuyucu/tehditkar olarak algılanan kişileri uyarmaya, onları korkutmaya veya onlara saldırmaya yönelik hissedilen duygusal bir durumdur. İnsanın günlük işlerini kolaylaştırıyormuş gibi görünmesinin aksine, uzun vadede yaşamı hem kendisi hem de karşı taraf için çekilmez hale getirir.
Öfke kontrol çalışmalarıyla öfkeyi tanımaya çalışıyoruz. Öfkenin olumlu ve olumsuz yönlerini tanıtıyoruz. Öfkeyi bastırmadan, üzerini örtmeden ama akla uygun yöntemlerle yaşayabilmenin dayanılmaz hafifliğine davet ediyoruz hepinizi. Öfkesiz olmayı değil, öfkeyi zarar vermeyen sağlıklı boyuta taşımanın yollarını öğrendiğinizde, bu eğitim çalışmasını herkese tavsiye edeceksiniz.
-
hasan 13 yıl önce Şikayet Ettamam dünya evine girek hele!. evlendim mi evlenirim ama önce hatunu bulmak lazım daha fol yok yumurta yok bıraktık folu yumurtayı bir kız bulamadık daha. iki gönül bir olunca samanlık seyran olur demişler ama iki gönül bir araya gelmedi gitti yaş olmuş otuzBeğen Toplam 2 beğeni
-
metin ata 13 yıl önce Şikayet Etya evlenemedi isek. ya evlenemedi isek ne yapacağızBeğen Toplam 1 beğeni
-
faran 13 yıl önce Şikayet Etmüsterihim... edebi her zaman edeblilerden öğrenmiyoruz,buna da alıştık...! hani sorunun kalitesi cevabın niteliğini belirlemede etkilidir,naciz bir şerhti bizimkisi..ama olsun, yine de boşa gitmiş saymıyorum hoşafı..vesselamBeğen Toplam 5 beğeni
-
gelibolu 13 yıl önce Şikayet EtSevgili Faran ve Sazan :). Atlamışsın yine, ama muhatapım olan mehtap hanım zaten benim ne demek istediğimi anladı, siz canınızı üzmeyiniz!.. Teşekkürler.Beğen Toplam 7 beğeni
-
backbone 13 yıl önce Şikayet Etavatar.... da izlemiştim.. ordaki o orman mahlukları sevdiklerine 'seni görüyorum' diyorlardı... bana çok manidar,derinlikli bir hitap gelmişti.. insan görmediğini sevemez...sevmediğini göremez.. dolayısıyla gören göz her zaman muhattabının durumunu , ruh halini, mutluluğunu, mutsuzlunu bilir ve ona göre hareket eder...Beğen Toplam 1 beğeni