Çocuklarda takıntı çoğalıyor!
derken çocuklarda takıntılı düşünceler, takıntılı davranışlar fena halde arttı.
Bugün sizler için bu konuya değineyim istedim.
Gelelim şimdi neymiş çocukluk dönemi takıntıları...
Çocuğunuz ortalama 4-5 yaşlarına gelmeye başladıktan sonra zihinsel ve sosyal gelişim süreçleri gereği, yaşadığı hayatı anlamlandırmaya çalışır. Sorular sorar, uygun cevabı bulmaya, anlamaya çalışır. Zihni karışırsa tekrar sorar. Yeterince beslenebildiği cevabı alamazsa endişelenir ve sorular tekrarlanır. Soru tekrarları, bu yaşlarda anlamlandırma çabasının bir uzantısıdır.
Derken yaşı ilerlemeye devam eder. 6 yaş civarına gelir. Sorular hala basınçlı şekilde devam edebilir. Aslında cevap verdiğiniz, normal şartlarda gayet güzel şekilde anlamasını beklediğiniz, içinde kaygı barındıran sorular dikkatinizi çekmeye başlayabilir. Örneğin küçük bir sinekten korkar "Beni ısırırsa kolum kopar mı?" gibi garibinize giden soru sorar. Öyle bir şey olmayacağını anlatırsınız, bakarsınız aynı şeyi yine sormaya devam ediyor. Cevap vermezseniz huzursuzlaşıyor, hırçınlaşıyor, yine soruyor. Güzel güzel cevap veriyorsunuz ama defalarca cevap verdiğiniz halde aynı soruyu kaygılı şekilde sormaya devam ediyor. Ve zamanla siz sıkılıyorsunuz, kızıp azarlamaya başlıyorsunuz saçmaladığına dair cümleler kurarak.
Buna benzer kaygılı sorulara eşlik eden diğer durumların varlığı da çok önemli tabii. Hemen sıralayayım ki zihniniz karışmasın;
Bazı davranışlar yapar, garip-saçma gibi. Yapmadan duramıyorum, yaparsam rahatlıyorum, diyerek onu engellemenize mani olur.
Kardeşime istemeden zarar verirsem veya anneme/babama/kardeşime bir şey olursa kaygılarını çok yaşar. Size sorar, olmayacağına dair cevap verirsiniz, yine sorar, yine sorar, yine sorar...
Zarar göreceğine dair gerçekçi olmayan endişeler geliştirir. Evde, gezmede, okulda bir kenarda durabilir. Niçin oyunlara katılmadığını sorarsınız, "top kafama gelir ölürüm" gibi abartı içeren cevaplar verebilir.
Temizlikle ilgili titizlikler geliştirebilir. Temizlik tutkusu davranışlarını ve insanlarla kuracağı sosyal ilişkiyi kısıtlayabilir. Tiksindiği için kendisini öptürmez, gibi.
Evden çıkarken veya eve gelince garip ritüelleri tekrarlar. Örneğin ayakkabısını giymeden önce koltuğun kollarına 3 kez dokunur. Sebebini anlamadığınız için sorarsınız "Hiiçç çok hoşuma gidiyor" der.
Gece yatarken kapıları, pencereleri iyice kilitlemenizi ister. Kontrol ettiğinizi gördüğü halde, kendisi yine kontrol etmek ister. İçi rahat etmez, yine sorar, gözünün önünde yeniden kilit kontrolü yapmak zorunda kalırsınız....vs.
Tüm bunlar zaman içinde çocuğunuzun dikkat dağınıklığı yaşamasına, ders başarısında düşüşler göstermesine, diğer çocuklarda fiziki olarak uzak durmasına neden olmaya başlayabilir. Okula gitmek istemez, banyoda-tuvalette fazla kalır, ısrarcı görünür. Hatta iç sıkıntısı çok artmasına rağmen, aile çocuğun sorunlarına karşı duyarsızsa bedeninde, özellikle ciltte ciddi yaralar oluşur.
Ergenlik dönemine girmeye başlamasıyla birlikte, sahip olduğu bu semptomlar kişilik yapılanmasını değiştirmeye başlar. Yani çocuğunuzun takıntılı davranışlarını, zaman içinde onun huyu zannetmeye başlarsınız. Oysa huy falan değil, tamamen zamanla oluşmuş takıntılardır yaşadıkları.
Takıntıyı, hepimizin günlük hayatımızda yaptığımız genel kontrollerden ayıran en tipik özelliğinin saçma sapan ve gereksiz önlemler olduğunu fark ettiniz değil mi? Tedbir almak ayrıdır, defalarca kontrol etmek ayrı!
Peki ne yapacaksınız?
Aile içi ilişkilerde huzursuzluk, kavga, tartışma, sorunlu karı-koca ilişkileri, bu ve benzeri sorunların ortaya çıkmasında etkili oluyor maalesef. Her şeyden önce aile çocuğuna huzurlu bir ortam sağlamalıdır diye düşünüyoruz. Bunun yanında çocuğun takıntılarına eşlik etmemeniz çok önemli. "Tatlım ben sana söylemiştim sorunun cevabını zaten... aa aklıma ne geldi, akşam çayın yanına kek yapalım mı ne dersin?" gibi rahatlatıcı ve şirin tarzda cevap vermek rahatlamasına yardım ediyor. Kızıp bağırmak veya ondan daha kaygılı şekilde basınçlı cevap vermek doğru değil.
Çocuğunuz davranışıyla sizi kontrol edebildiğini gördükçe durum ilerler. Tam da bu nedenle sizin tatlı ama ikna edici tarzla çocuğunuzu yatıştırmanız ve onun ritüellerine eşlik etmemeniz gerekir. Ona zaman ayırmak, eğlenceli sohbetler yapmak, duyguları hakkında konuşmak, birlikte gezmek, sevdiği faaliyetleri yapmak da çok işe yarar tabii ki.
Söylediğim gibi çocuklarda başlayıp gençlerde sıkça görülüyor takıntılar. Sıkıntı ve gerginlik oluşturan, güvenlik duygusunu azaltan her durumda çıkabilir.
Çocukluk dönemi takıntıları psikiyatrik bir rahatsızlıktır ve mutlaka çocuk psikiyatri uzmanlarına gitmenizi gerektirir (Diyeceksiniz ki; niye doktora git, diyorsun. Yazıyı herkes okuyor. Sosyal sorumluluk gereği doğru yolu söylemek zorundayım. Kimseyle bozuşmak istemem). Bunun yanında düşünce takıntıları, davranış takıntıları ve bunlarla başetmeyi öğrenmesi için psikoterapi görmesi gerekir. Terapi eğitimi almış kişiler bu konuda sizlere yardım edecektir merak etmeyin. Üstelik çocuklarla çalışıp onları rahatlatmak, iyi hissetmelerini sağlamak insanı çok mutlu ediyor. En azından ben mutlu oluyorum.
...
Çok dikkatli olmalısınız. Çünkü takıntılar, sıkıntılı durumlarda ortaya çıkıyor. Sıkıntılı durum geçse bile takıntının kendisi kalmaya devam ediyor. Bu da takıntıyla yaşamaya mahkumiyet anlamına gelebiliyor...
Diyelim ki yazıyı okudunuz, çocuğunuzda bu davranışların olduğunu düşündünüz. Kendinizce doğru davranmaya çalıştınız; ama değişiklik yok, hatta ilerleme hissediyorsanız lütfen yardım alın. Takıntılı haller çocuğun hayatını ve sağlıklı gelişimini engelleyen, aileler yardım almaya gitmedikleri için ilerleyen, aslında yardım alındığında gerileyen bir durumdur.
Sevgiler...
Mehtap KAYAOĞLU (Psikolojik Danışman &Psikoterapist) - Haber 7
http://www.facebook.com/psk.mehtapkayaoglu
htttp://www.twitter.com/mehtapkayaoglu
-
Canan 4 yıl önce Şikayet EtMerhaba kızım 7yasinda,bazen çok sık olmasada arada anlamsız sorular soruyor.ornegin anne sürekli defalrca bana anne beni seviyormusn bunu arkadaşlarına kuzenine herkese soruyor.anne ben ışık olmak istiyorm sokak lambalarını inceliyor gibi.Beğen Toplam 1 beğeni
-
Sena 5 yıl önce Şikayet Etkizim 5.5 yasinda 1 haftadir disim ağrımasın kulagimaorumcek girmesin diye soyluyo ve kendiside farkindasoylemek istemiyorum amasoyleyesimgeliyo anne aklımdan çıkmıyo diyor napmaliyimBeğen
-
Meltem 6 yıl önce Şikayet EtMrh oğlum 5 yaşında bizim takıntı problemiz var sürekli örnek bir şey elliyor bu bana zarar verirmi sen küçük ken elledin bisey olmadı demi yada yolda yürüyor bi sicim görüyor bu benim uzerime düşermi senin küçükken düştü bisey oldumu gibi daha bir çok soru ama sürekli ne yapmam gerekiyorBeğen Toplam 1 beğeni
-
Yıldız 8 yıl önce Şikayet EtOğlum beş yaşında bir kaç haftadırBeğen Toplam 7 beğeni
-
vahide 9 yıl önce Şikayet EtCocuklukta takinti hastaligi yasamis bi cocuk ama tedavi gormus iyi sonuc almis tedavi bitmis ama ileriki genclik doneminde yine tekrarlarmiBeğen Toplam 8 beğeni