Hürriyet'in şiddet fetişi
Dev puntolar, Hürriyet'in sürmanşetinden bağırıyordu: KÖYÜN KÖKÜNÜ KURUTACAKTIK. Sözler, Bilge Köyü'ndeki katliamın elebaşına ait. Altında 'O kızı kanlımıza vermeye kalktılar', 'Bıraksaydık intikam alırlardı' gibi alt başlıklar... İfadeyni herkesten önce ele geçirmek, elbette iyi habercilik. Ancak haberin aktarılış biçimi ve kullanılan dil, ne yazık ki bu korkunç olayı daha da kızıştırıp, 'töre cinayeti' diye adlandırılan saçmalığa katkıda bulunuyor.
Hürriyet özelinde yazmaya başladım, ancak sorun bir gazetenin yazıişleriyle sınırlı değil. Yeni Şafak'ın 'seksi başlık' tutkusuyla attığı 'TÖRERİZM' manşetini de sorunlu buluyorum, Altan Tan'ın Habertürk'te 'Töre bu değildir. Törede kadın, çocuk, yaşlı, imam, öldürülmez...' şeklindeki 'törebilirkişiliği'ni de...
TARANTINO FANTEZİSİ
En çok, kendini öldürülen gelinin yerine koyarak, fantastik bir yazıya imza atan Ertuğrul Özkök'ün, bu katliamı Tarantino filmlerine benzetmesi dehşet verici buldum. Empati yapmaya çalışan Özkök'ün, eminim hiçbir art niyeti yok. Ancak şiddeti bu kadar fetişleştirmenin ne kadar yanlış ve tehlikeli olduğunun ayırdına varamamasına hayret ediyorum.
Medyada üst düzeyde bulunan kişilerin 'şiddet üzerine fantezi' yapma lüksü olmamalı, olamaz. Kendini, 'uğruna 44 can alınan' Sevgi'nin son dakikalarına ışınlamak, sonra da Güldünya'yla bağlantı kurmak, kavramları birbirine karıştırarak anlamsızlaştırmak demek.
Bu noktada medyamızın kıymetli büyükleri ve heveskar küçükleri için naçizane önerilerim olacak:
1. TÖRE DEMEYİN: Töre, gelenek demek. Güldünya cinayeti gibi 'namus' uğruna işlenen cinayetlere töre cinayeti demek, olayı hafiflettiği gibi kavram karmaşasına yol açıyor. Ailesi tarafından katledilen kadınlara 'töre mağduru' değil, düpedüz 'cinayet kurbanı' diyerek başlayalım.
2. CİNNET DEMEYİN: Mardin Mazı'daki olay ne töre ne cinnetle açıklanabilir. Cinnet, patolojik ve anlık bir olaydır. Bu ise, birden fazla kişi tarafından, planlayarak yapılmış bir katliamdır. Failleri de buna göre yargılanmalıdır.
3. KÜRT SORUNU DEMEYİN: Daha derin bir sosyolojik tespit, katliamı yapanların korucu olması, yani ellerine verilen Kalaşnikof'u tespih misali taşımaları. Ancak kalkıp nedeni tamamen koruculuğa ve iç savaş ortamına bağlamak yetersiz kalıyor.
4. KAN DAVASI DEMEYİN: Yapılan bir nevi 'aile içi soykırım'. Kan davası diyerek bu terimi legalleştirmek, kanlı bir katliamı hafifletmektir.
İyi de ne diyeceğiz? Şimdiye kadarki en mantıklı yorumu, Mardin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay yaptı: 'Bence bu, bölgenin müzminleşmiş gelenek ile modernleşme arasındaki çözümsüz sosyal problemlerin bir yansıması, sosyal şizofrenik bir hadise.'
Sosyal şizofreni... İşte kelime budur. Devlet, hukuk, medya; toplumun değişen kodlarına bu kadar duyarsız olmaya ve tutarsız davranmaya devam ettiği sürece, sosyal şizofreni örnekleri çoğalabilir.
SİZ ARTIK 'MISS DAVUTOĞLU'SUNUZ!
Tartışılan yeni Dışişleri Bakanı'mız Ahmet Davutoğlu'nun eşi, kız kardeşi ve yeğeni TBMM'deki yemin törenini izlemeye gelmiş. İşin garibi, Davutoğlu ailesinin, fotoğraflarının çekildiğini fark edince yüzlerini kapatması... Dün Murat Öztek'in objektifine yansıyan bu kareyi görünce şöyle düşündüm:
1. Utanacak bir şey mi var? Ne güzel, önemli bir göreve getirilen kocanızı izlemeye gelmişsiniz, saklanmanın alemi ne?
2. Sare Davutoğlu, herhalde Babacan'ın veya Erdoğan'ın eşi gibi, yurtdışı seyahatlere çıkmayacak. Çıkarsa da umarız yüzünü her flaş patladığında kapamaya çalışmaz.
Mehveş Evin
mehves.evin@aksam.com.tr
-
Ali Dmirayak 16 yıl önce Şikayet EtSizde Aynısınız!.... Önce başlıkları tenkit ediyorsunuz. Sonra olması gerekeni söylüyorsunuz. Uzlaşmacı bir tavır sergiliyorsunuz. Toplumsal olaylara daha duyarlı gözüküyorsunuz. Gelenek,görenek,örf,adet,töre v.b Karşı çıkıyorsunuz. Ama iş kendi törenize geldimi affetmiyorsunuz.Ahmet Davutoğlunun eşinin durumu sizin törenize uymadı diye alaycı davranmaktan kurtulamıyorsunuz. İyiki elinizde silah yok. Dr. Serdar Bedii Omay"ın açıklamasını kendinize çevirip bir daha okuyun. Ne farkınız var?Beğen
-
mehmet tokat 16 yıl önce Şikayet Etbaşlıklar durumu da saptırıyor. sadece şiddeti övmüyorlar bi yandan da gündemi saptırıyorlar. bununla da kalmıyorlar olayın iç yüzünü de saptırıyorlar. olay ne töre ne başka bir şey. derin devletin yaptırdığı bir olaya benziyor. koruculuk sistemi için düzenlenmiş bir komplo gibi. koruculuğu savunmuyorum ama konu eğitimle çözülmesi gereken konu. çünkü orta Allah korkusu olmayan, dinsiz, materyalist, komünist bir eğitim var halk arasında. bu koruculukla engellenemez zaten. konu bu.Beğen
-
modern müslüman 16 yıl önce Şikayet Etyeni bakanı destekliyoruz. tam bir Osmanlı aşığı, özlenen ve beklenen Türk-İslam birliği onun güzel çalışmalarıyla hızlanacak. Hürriyete gelince zaten kriminal vaka, takmayın kafanıza :)Beğen