Gürsel Bey ve seçim vaatleri
Gazeteler son olarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’a yönelik “suikast” iddialarını manşetlerine taşıdılar.
İnsanın aklı havsalası almıyor. Devletin kurduğu değil, devletin kurucusu bir partinin milletvekillerinin adı nasıl olur da bir illegal örgütün tetikçileriyle bir arada anılır? Milyonlarca seçmenin oyunu alan bir parti nasıl bu kadar acziyet içerisinde olabilir?
Doğru haberler henüz iddia boyutunda. Ancak şaşırdığımız şey, CHP’nin nasıl olup da Cemaat gibi bir çevrenin üzerinde çok da sırıtmayan kara senaryolarla anılacak bir parti hâline getirildiği? Bizzat partinin milletvekillerinin “CHP Cemaatle iş birliği yapıyor” diyerek istifalarını verdiği bir sürece nasıl girildiği? Örneğin, siyasetine dair eleştirilerimiz saklı kalmakla birlikte, Deniz Baykal’ın CHP’sinde bu tarz ilişkilendirmelere hiç şahit olduk mu?
Haberler üzerine savcılık devreye girmiş. Soruşturma Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosunca yürütülecek. Yakında, Cumhurbaşkanının “şahsımı ve ailemi tehdide başladılar” sözlerini akıllara getiren işin aslı ortaya çıkar. Umarım adı geçen CHP’li vekillerin bu karanlık planla bir alakaları yoktur. Aksi hâlde CHP bu yükün altından asla kalkamaz.
Gariptir, iddialar bu denli vahim olmasına karşın muhataplarından, CHP’den aklı başında, ikna edici bir cevap gelmiyor. Haklısınız, Paralel Yapı’nın devletin kurumlarında yaptığı dinlemeleri Meclis kürsüsünden okuyan bir Genel Başkanları var, ne desinler?
Ancak CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in verdiği yanıttan başka söyleyecek bir şeyleri olmalıydı.