Melih Altınok
Melih Altınok
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Konuşmadık o gündemi, yaşadık!

GİRİŞ 05.12.2015 GÜNCELLEME 06.12.2015 YAZARLAR

Hatırlayın 8 Haziran sabahı sandıktan hükümet çıkmayınca içte ve dışta bıçaklarını bileyenleri. 13 yılın ardından ilk kez bu denli ciddi şekilde hissedilen "belirsizliği" fırsat bilenler ülkenin üzerine çullandılar.
DAEŞ Suruç'tan vurdu. PKK'sı da hemen ardından ve daha doğudan. DHKP-C'si, MLKP'si şehirlerde zaten dünden hazırdı.
En azından bu zor günde asgari sorumluluk alması beklenen CHP'si, MHP'si geçici bir seçim hükümetine bile yanaşmayarak yangını keyifle seyrettiler. HDP ise Çözüm Süreci'nde barıştan damıttığı kinini fütursuzca saçtı.
Terör eylemleri, suikastlar, hendekler, çatışmalar çocukları, kadınları bile yuttu. Ankara'da canımızı yaktılar; "yasal muhalefeti" de tuz bastı. Sivil toplum örgütleri, sendikaları, sanatçıları, aydınları "hayatımızı durdurmaya" kasteden teröre destek verip "hayatı durdurma" çağrıları yaptılar.
Ekonomik krizsiz olmazdı tabii. Döviz kurlarıyla, borsayla çocuk gibi oynadılar. Medyalarının felaket tellalları toplumdaki karamsarlığı derinleştirmek için elinden geleni ardına koymadı.
Şimdilerde çark eden AK Parti çevrelerine ilişmiş ikbal pervaneleri, o günlerde ölümü gösterip hareketin yöneticilerini ve tabanını bazen CHP ile bazen de HDP ile koalisyon sıtmasına razı etmeye çabaladılar.
"Hah şimdi boşluk bulduk" diyerek Yeni Türkiye'yi aradan çıkartmaya çalışanların unuttuğu şey, Cumhurbaşkanı oldu diye "alışılmış" davranacağını düşündükleri Tayyip Erdoğan'dı. Ve kuşkusuz onun ardındaki yegâne güç olan her kesimden Türkiyeliler...
Bir elif miktarı otorite boşluğu bırakmadı Erdoğan. 8 Haziran sabahından hükümetin kurulduğu ana dek, halkın iradesinin varlığını en güçlü şekilde hissettirdi. Türkiye en zor zamanlarını, geçici hükümetle yönetilir gibi değil, adeta güçlü bir siyasi iktidar var gibi yaşadı. İçte envai çeşit grupların ittifakıyla estirilen teröre, dışta ise Suriye'nin ve Rusya'nın fiili savaş tehdidine karşı dimdik ayakta durdu.
Verilmiş sadakamız da vardı kuşkusuz ama asıl şansımız başkanlık perspektifine 1 yıl önce seçilmiş cumhurbaşkanlığı ile fiilen geçmemizdi.
Hiç evirip çevirmeye gerek yok. Geçen bu zor zamanlar Türkiye'nin ufkundaki başkanlık sistemi alternatiflerinin başarılı bir provasıydı.
Kimse çıkıp da Türkiye halkının ülkenin en tepe m

Devamı için tıklayın >>>

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL