Halkla ilişkiler (PR), günümüzün dinamik ve sürekli değişen iletişim dünyasında kurumların, markaların ve bireylerin dış dünyayla olan ilişkilerini şekillendiren temel bir disiplin olarak öne çıkıyor. Ancak halkla ilişkilerin ne olduğu, hangi alanları kapsadığı ve kurumlar için neden bu kadar önemli olduğu konusunda hala çeşitli görüş ayrılıkları bulunuyor.

Halkla ilişkiler, bir kurumun, organizasyonun ya da bireyin hedef kitlesiyle karşılıklı iletişim kurma ve olumlu ilişkiler geliştirme sürecidir. Bu süreç, hem iç hem de dış paydaşlarla sağlıklı bir iletişim ağı kurmayı ve bu ilişkiyi yönetmeyi hedefler. Halkla ilişkiler uzmanları, kurumların imajını güçlendirmek, hedef kitleleriyle güvene dayalı ilişkiler geliştirmek ve kriz anlarında itibar yönetimi sağlamak için çalışırlar.

Halkla ilişkilerin temelinde, doğru bilgiyi doğru zamanda ve doğru şekilde iletmek yatar. Bir marka ya da kurumun, topluma kendini nasıl tanıttığı, nasıl bir algı oluşturmak istediği ve kamuoyuyla nasıl bir bağ kurduğu, PR stratejileriyle doğrudan ilişkilidir. Dolayısıyla, halkla ilişkiler, sadece kriz anlarında devreye giren bir yönetim aracı olarak değil, aynı zamanda markaların uzun vadeli iletişim stratejilerinin ayrılmaz bir parçası olarak görülmelidir.