Meryem Aybike Sinan
Meryem Aybike Sinan
HABER7 YAZARI

“Kutlu Doğum” birilerini neden rahatsız eder?

GİRİŞ 19.04.2013 GÜNCELLEME 19.04.2013 YAZARLAR

İnsanoğluna bir tuhaf haller olmuş sanki. El sürülmeyen, dil uzatılmayan, tartışmaya açılmayan, ifrat ve tefrite kaçılmayan neredeyse hiçbir değerimiz kalmadı!

En son da bir takım zevat “Kutlu Doğum” kutlamalarının gereksizliğini, Sevgili Peygamberin abartılarak yâd edildiğini ima edecek nezaketsizliği sergileme cüretini göstermekle yetinmeyip, Peygamber Efendimizi aradan çıkarmaya varacak imalarda dahi bulundu! Milyonlarca kez pes diyorum!

Bu zat-ı muhterem ve muhteremeler kendilerini allame-i cihan sanrısına öylesine kaptırmışlar ki kullandıkları üslup nezaketsizliğin de ötesinde bir şey! Bu dünyada islam adına öyle hizmetler yapmış, öyle Müslümanları kaynaştırmış ve islam ülkelerinde öylesine birlik ve beraberliği tesis etmişler ki sanırsınız ki en son tartışılacak mevzu “Kutlu Doğum” kutlamaları kalmış!

Bazan okuduğum, şahit olduğum ve duyduğum mevzulardan dolayı kâbus gördüğümü filan sanıyorum. Öylesine garabet, öylesine vahim, öylesine büyük saçmalıklara tanık olmak karşısında gerçekten de insan afallıyor!

Son yıllarda fikri boyutuyla da ayrı bir önem kazanan “Kutlu Doğum” Haftası insanların paslanan, madde ile kirlenen, gündelik hayatın curcunasıyla yorulan ruhuna ve zihnine manevi bir ışıltı katıyor. Unuttuklarını hatırlamaya, hissetmeye, farkındalığın farkına varmaya, mümin kardeşiyle aynı duygunun potasında erimeye ve manevi bir uyanışa da zemin hazırlıyor.

Sıradan insanların bile ölüm ve doğum yıldönümleri için yapılan onca törenler, programlar karşısında Yüce Rabbimizin “Sen olmasaydın Âlemleri yaratmazdım” sözünün muhatabı olan Sevgili Peygamberimizin doğumu elbette büyük bir heyecanla, coşkuyla ve sevgiyle kutlanmalıdır. Müslümanların bir araya gelip ilahiler okuması, O'nun hayatından kesitlerin anlatılması, birbirlerine gül takdim edilmesi ne güzel bir haldir oysa…

Kutlu Doğum kutlamalarının artık okullarımızda da kutlanıyor olması, yeni nesillerin bu tür programları bizzat hazırlayıp sunmaları ve büyük bir ilgi göstermelerinin neresi yanlış olabilir?

Allah'ın sevgilisi olur mu?

Yazarın birisi böyle sormuştu!

Bütün kâinatı yaratan Yüce Rabbimiz her şeyin sahibidir. Dolayısıyla yarattığı her şeyi sevendir, şefkat gösterendir, merhamet edendir, kendinden cevherler katandır.

Esasında “Sevgili” kavramının içine sadece cinsiyet dolduranlar elbette bu kelimeyi farklı algılayacaklardır. “Sevgi ve bağlılık duyulan, sevilen, dost, yar, yaran” anlamlarına gelen sevgili sözcüğü aynı zamanda hepimizin çok sevdiği çok değer verdiği isimlerin de başına koyduğu bir sıfattır. Sevgili Kızım, Sevgili Anneciğim, Sevgili kocacığım, Sevgili Kardeşim vb…

Her şeyden önce Allah yarattığı cümle mahlûkatı sever, yani cümle mahlûkat ve cümle mevcudat Allah'ın sevgilisidir! Zira kâinatın yaratılış gayesini bilen kişi bunu da bilir. En büyük maddeden en küçük zerreye kadar hiçbir şey sebepsiz değildir ve her zerrenin bile yaratılma gayesi vardır.

Yüce Rabbimizin Esma-i İ         lahisi bile başlı başına kâinatın şifrelerini içinde barındırır.

Nisan ayının bu kutlu günlerinde tartıştığımız şu meselenin düşünen, duyan ve hisseden insan için yürek burkan bir tarafı olduğu açıktır. Bir takım insanların gündelik telaşlarla mahrem mevzuları böyle hesapsızca tartışmaya açmalarını doğru bulmadığımı belirtmeliyim. Zira birkaç tartışmadan sonra kanıksamaya başladığımız birçok ortak değerimizi kaybetme noktasıyla karşı karşıya kalıyoruz.

Kutlu Doğum törenlerine katılmayan, kutlamayan olabilir. Buna hiç kimsenin bir itirazı yok. Lakin bunu kutlamaya çalışan, bundan mutluluk duyan, birlik ve beraberliği pekiştiren, kardeşlik duygularını alevlendiren böylesi çalışmalara da lütfen bu zat-ı muhterem ve muhteremeler bir zahmet buruncuklarını sokmayıversinler.

Kutlu Doğum kutlamalarının Türk Milletine mahsus bir ritüele dönüştüğü hususuna gelince. Bir Naat Edebiyatının bile oluştuğu ve Peygamber Efendimizin sünnetine en fazla riayet edilen bir topluluk olmanın neresi yanlış? Bir millet en son peygamberi böylesine sevmekle, onun yaşamını, erdem ve faziletini güzel hatıralarını taze tutmakla ne gibi bir fenalık yapmış olabilir acaba?

İslamiyet'in en güzel yaşandığı yerdir bu coğrafya.

İslamın güllerle, çiçeklerle simgelendiği ve en saf, en berrak, en ulvi düşüncelerle bu topraklara has en üst seviyede yaşanılan bir islam tasavvurunu bu topraklarda yeşerten atalarımıza şükran borçlu olmalıyız.

Şayet bugün bir yerlerde bir sorun varsa, aksaklıklar varsa, ters giden bir şeyler varsa herkesin dönüp kendine bakması lazımdır. Herkes önce kendine soracak! Taşı önce kendine atacak, kendine kızacak, aynada uzun uzun önce kendine bakacak! Vesselam!

Muhabbetle Kalınız.

Meryem Aybike Sinan- Haber7
meryemaybike@gmail.com

https://twitter.com/maybikesinan

YORUMLAR 33 TÜMÜ
  • turgut1 11 yıl önce Şikayet Et
    rasululullan (sav):şimdi sizden kime bir haksızlık yapmış isem şimdi alsın ahirete bırakmasın diyor. ve ukkaşe hazretleri :benim hakkım var savaşın birinde değneğiniz sırtıma değmişti diyor ve peygamberimiz bir deynek getirin diyor ve sırtını dönüyor.her ne kadar hasan,hüseyin ve diğer sahabiler kısası kendi üzerlerine almak istiyorlarsa da peygamberimiz onların gözyaşları içerisinde sırtını dönüyor.sonra ukkaşe hazretleri ya rasullallah o zaman benim sırtım çıplaktı diyor ve peygamberimiz sırtını açıyor.ukkaşe hazretleri peygamberlik mührünü görüp onu öpüyor ve "anam babam sana feda olsun ya rasulallah,senden hak iddia etmek ne haddime dersede,rasulullah hakkını helal için ısrar eder,ve ukkaşe hazretleri büyük bir mahcubiyetle ahirette şefaatçi olması ricasıyla hakkını helal eder.peygamberimiz kim cennetteki arkadaşımı görmek isterse bu yaşlı adama baksın der ve onu cennetle müjdeler..mübeşşiran:müjdeleyici vasfına da bir örmektir.onu sevmeyen ne bilsin bu hikmeti.
    Cevapla
  • Üsame-i kurdi 11 yıl önce Şikayet Et
    yahudi ve hıristiyanlarda aynı sizin gibi peygamberlerinin hadislerine uydurma dediler kafir oldular . ondan sonrada döndüler bu seferde tevrat ve incili tahrib ve tahrif ettiler ikinci kafir oldular. şimdi de bizimkilerde kalkmışlar hadis ayıklıyorlar bu hadisdir bu hadis değildir. bu seferde döndüler kuranın lefzini değiştiremedikleri içinde kuranın ahkam ayetlerine yanlış mana veriyorlar.örnek .yahudi ve hıristiyan hakındaki ayetler,haşir,cennet ve cehennem,cihad ve tesettür ayetlerini hepsineyanlış mana vermişler. hırıstiyanları pavlos bitirdi. ümmeti muhammedide pavloscuklar.
    Cevapla
  • kazanmakgaranti.tk 11 yıl önce Şikayet Et
    Eleştirenlerin çoğu 5 vakit namazını kılmıyor. Bu kadar açık söylüyorum. Ritüel falan hikaye. Yılbaşında ve çevresindekilerin doğumgünlerinde Hıristiyanların peşine takılırlar, Kutlu Doğum'da salavat ve program yapılmasını eleştirirler. Allah ıslah etsin sizi.
    Cevapla
  • krem shanti 11 yıl önce Şikayet Et
    ayrica semra, . Bir konyada ki, ya da bursada ki musluman degildi mekke de ki musluman.. cok daha selefi bir yerde durup, kabenin bezine bile el surdurtmeyen bir sert duruslari vardir. kabenin bezine bile el surdurtmemek!!! sekil, semal...hepsi bir tarafa. bize gosterilen Ibadet, ve iabdet edilecek vardir.. ve bu mesaji bize ulastiran peygamberler. ... isaret parmagina duydugun saygidan cok! parmagin gosterdigi seyi gor. ama senin derdin, parmagi kutsamak.
    Cevapla
  • krem shanti 11 yıl önce Şikayet Et
    semra:). Turklerin kontrolu altinda degildi. Osmanli nin kontrolu altindaydi.. fakat osmanlinin sosyal yapisi turkiyenin kinden farklidir. yani misirdaki osmanli, konyadaki osmanli, bosnadaki osmanli, suudi deki osmanli.. caktin? daha cok bi eyalet sistemidir.... bu sebeple, Osmanli turklerinin elinde degildi. Hala Suudi araplarin kontrolu altindaydi.
    Cevapla