Meryem Aybike Sinan
Meryem Aybike Sinan
HABER7 YAZARI

Kırklareli'de Fetih coşkusu!

GİRİŞ 31.05.2013 GÜNCELLEME 31.05.2013 YAZARLAR

Kırklareli Valiliği'nin himayesindeki “Sevgi Dünyamız” derneği 1453: 3 Nisan'dan 29 Mayıs'a Fetih Günlüğü” romanımızı bütün Kırklareli'deki yaklaşık üç bin civarındaki ortaokul öğrencisine ayın kitabı olarak okutmuşlar. Ve yapılan sınav sonrasında dereceye giren öğrencilere ödüllerini vermek üzere düzenlenen törene kitabın yazarı olarak bendenizi bu etkinliğe davet ettiler. 

Valiliğin bünyesinde kurulan “Sevgi Dünyamız” adındaki derneğin yaptığı sosyo -kültürel faaliyetler halkın ciddi anlamda desteğini almış ve başında da yine çok değerli bir bürokrat ve yazar olan Kırklareli Vali Yardımcısı Tacettin Özeren bulunuyor.

Fetih Yazarları Edirne Yolunda karşılaşırsa!

İstanbul - Kırklareli yolunda bir dinlenme tesisinde duraklayıp çay içmeye iniyoruz ki tarihçi-Yazar Mustafa Armağan ve ailesi  ile karşılaşıyoruz. İlk şaşkınlıktan sonra ayaküstü sohbet ediyoruz.  Marmara Bölgesi Akil Adamlar Komisyonu üyesi olduğunu ve Edirne toplantısı için Edirne'ye doğru gittiğini anlatıyor Mustafa Armağan.

Fatih'i anlamak!

Alabildiğine uzayıp giden tepsi gibi dümdüz coğrafyada ilerlerken Edirne'den İstanbul'a fetih için ilerleyen Fatih ve ordusunu hayal ediyorum. Tarih yazan Fatih Sultan Mehmet Hanın ulaştığı o yüksek ruhu anlamaya çabalıyorum ve ortaya koyduğu yepyeni medeniyet kurma mefkûresini hatırlıyorum.

Ve Kırklareli görünüyor. Sevgi Dünyamız Derneği Başkanı Vali Yardımcısı Tacettin Özeren ile Kırklareli Üniversitesi konferans solununa gidiyoruz.  1453 romanını okuyan üç bine yakın öğrencinin büyük bölümü burada. “Okumayı Sevdirme ve Kitap Kardeşliği Projesi” kapsamında Mayıs ayının kitabını okuyan öğrenciler bir de kırk soruluk bir sınava tabi tutulmuşlar ve dereceye girenlere ödül veriliyor. Ama ne ödüller! Hemen hemen sınava girip de ödül alamayan yok gibi.

“Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın

Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

Marşıyla coşan ve gerçekten de geçmişine sahip çıkan bu çocukları görmüş olmanın mutluluğunu asla tarif edemem!

Yani Kırklareli en az İstanbul kadar 29 Mayıs'a hazırlanmış!

Fatih'in torunlarına bakıyorum. Dedeleriyle ilgili kitabı en ince ayrıntısına kadar okuyup anlamışlar. Kitabımla ilgili yaptığım konuşmayı çıt çıkarmadan dinleyen Fatih'in torunları; Akşemseddin, Zağanos Paşa, Saruca Paşa, Molla Hüsrev, Molla Gürani ve Osmanlının muhteşem ordusunun Sultanı Mehmet Han'ı bilmenin, öğrenmenin, Konstantin'i İstanbul yapan büyük ruhu tanımanın farkındalığının huzurunu yaşıyor gibiydiler.

Program sonrasında Kırklareli Valisi Mustafa Yaman Beyefendinin himayesindeki “Sevgi Dünyamız”  Derneğine geçiyoruz. Burada Vali Mustafa Yaman ve birbirinden değerli ekibiyle; İl Milli Eğitim ,Müdürü İbrahim Korkmaz ve yardımcıları, şube müdürleri, İl Müftüsü, İl Tarım Müdürü, İl Sağlık Müdürü, ve diğer yetkililerle sohbet ediyoruz. 

Ardından akşama da bu etkinlikte görev almış yaklaşık 150 kişilik öğretmen ve yöneticilere yönelik öğretmenevinde yazar-kitap- sohbet eksenli bir yemekli buluşma düzenlemişler. Bir çok yerde Fatih'in dev posterleri var. Dalga dalga büyüleniyorum ve gülümsüyorum.

Vali beyin, İl Milli Eğitim Müdürünün, İl Müftüsünün ve diğer protokol üyelerinin bulunduğu Öğretmenevindeki yemekte Eğitimcilerle kitap üzerine sohbet ediyoruz.

Vali Mustafa Yaman Kırklareli kentine dokunan bir vali. Yani şehrin sosyo kültürel yapısını geliştirmeyi, maddi ve manevi değerleri hayata geçirmeyi kendine dert edinmiş, meseleleri olan, projeleri olan ve büyük hedefleri olan bir Arif insan. Neşeli, dikkatli, şehrini tanıyan ve her dem şehir ahalisiyle iç içe olan sıra dışı bir vali var Kırklareli'de…

Şiir ve edebiyatı çok seven, yazar, sanatçı ve aydın kesime ciddi anlamda değer atfeden ve gelen yazarlarla bizzat ilgilenip ağırlayan, halkın arasına karışmaktan, onlarla oturup çay içmekten, sohbet etmekten büyük keyif alan bir halk adamı.

Sivil Vali!

Mahiyetindeki memurlarına, öğrenci ve öğretmenlere, Kırklareli halkına şefkat ve samimiyeti gözümüzden kaçmıyor. Bütün çevresine olan sevgisi, samimiyeti, şefkati gerçekten de ayakta alkışlanası üstün bir meziyet bana göre.

Ne diyelim Allah böyle valilerimizin ve bürokratlarımızın sayısını arttırsın!

Muhabbetle Kalınız…

Meryem Aybike Sinan-Haber7

meryemaybike@gmail.com

https://twitter.com/maybikesinan

YORUMLAR 7 TÜMÜ
  • nakkaş Hacı 11 yıl önce Şikayet Et
    Sahra Hanım doğru söylüyorsunuz..... Söylediklerinize bütünüyle katılıyorum. her anlamda çok doğru ifadeler. Bu ülkede geçmişiine sürekli burun kıvırıan bir nesil türedi ki bazan kendilerini "siyasal islamcı" diye de tarif ediyorlar. Öteki laiklerden tek farkları sözde dindar olmaları. Biz sahiden her şeyin en uç noktalarında bulunmak zorunda mıyız acaba? Yani gerçekten neden kendimiz olamamama meselemiz var? Anlamak mümkün değil. Sayın yazara hürmetler.
    Cevapla
  • Sahra- 11 yıl önce Şikayet Et
    kılıçla fethedilen ülkelerin halklarının gönülleri ise adaletle fethedildi... hala bu mirasa sahip çıkma adına her sene-i devriye de Saraybosna'da bu ahidname okunmakta ,unutmamakta ve unuttuutrlmamaktadır.ne yazık ki Türkiye'de ise İstanbul'un fethini dahi,Osmanlı'nın kendi intihar sürecini başlangıcı olarak gören bir zihniyet türedi.halbuki bir ülkenin fethi kılıçla ne kadar gerçekleştirilebilir,tıkandığı yerde devreye giren fethedilen gönüllerdir ve Avrupalı Müslüman kardeşlerimizin yüzyıllar sonra hala Osmanlı'ya olan sempati ve hayranlığı bu sembolik değil hakiki fethin en mühim,en bariz göstergesidir..yapılan ufak tefek hatalar yüzünden koskoca bir padişahlığı yerin dibine sokmak olsa olsa ya zeka zafiyetinin veya artniyetliliğin getirisidir.. hayırlı cumalar..
    Cevapla
  • Sahra- 11 yıl önce Şikayet Et
    devamı... ........Hiçkimsenin onlara tecavüzüne, hakaret etmesine ve canlarına kastetmesine, mallarına ve mülklerine veya kiliselerinin mal ve mülklerinin tehlikeye atılmasına izin verilmeye... Memleketime hariçten herhangi birini getirmelerine dahi müsaade edilmiştir." bunu neden yazdım?İslam'ı kanla ve kılıçla zorbalıkla yaydığını,ömrünü sefahatle sürüp halkına şahsına ve sülalesine kul köle ettiğini iddia eden birtakım insanlara adaletin, hoşgörü ve saygının inançalrından ve değerlerinden yağcılık adına taviz vererek olmayıp ne şekilde olması gerektiğini öğrenmeleri,örnek almalrı için..bugün Osmanlı padişahlarına burun kıvıran muhteşem yüzyılın muhteşem torunlarına ithafen yayınladığım bu ahidname Bosna'da her sene-i devriyede içtenlikle okunmakta ve unutulmamaktadır.Osmanlı himayesinden ayrılmak zorunda kalışıyla türlü zulme maruz kalmış Boşnak halkı için F.S.M. bir değerdir..hazinedir..
    Cevapla
  • Sahra- 11 yıl önce Şikayet Et
    Fatih Sultan'ın Bosna fethinde Fransiskan rahiplerine teslim ettiği adaleti temsil eden ahidnamesi. “Murat Han’ın oğlu, daim muzaffer Mehmed, hürmete layık yüce sultan’ın emri, imzası ve cihan fatihinin parlayan mührü aşağıdadır. Ben, Sultan Mehmed Han, bu Ferman-ı Hümayunu’mu haiz Bosnalı Fransiskanların lütfuma sahip olduklarını ve bu emri verdiğimi bütün dünyaya duyuruyorum. Hiç kimsenin bahsi geçenleri veya kiliselerini taciz veya rahatsız etmesine izin verilmeye... Onların Devlet-i Al-i Osmaniye’de sulh içinde ikamet etmelerine izin verile... Devlet-i Aliyem hudutları dahilindeki bütün memleketlerde mevcut manastırlarına herhangi bir korku taşımaksızın geri dönmelerine ve yerleşmelerine izin verile... Ne şehzadem ne vezirlerim veya vazifelilerim, ne de hizmetçilerim veya devletimin vatandaşları onlara hakaret etmeyecek ve onları taciz etmeyecektir. .......
    Cevapla
  • Ezel 11 yıl önce Şikayet Et
    Sizi tebrik ederim sayın yazar!. Türk Tarihine, kültürüne ve medeniyetine karşı olan sevginiz, ilginiz, yazmış olduğunuz eserlerden dolayı bizler de sizleri ayakta alkışlıyoruz. Sizin bu eseriniz 1453 romanınız bana göre de bu alanda yazılmış en güçlü eser . Çünkü öncelikle dili çok sağlam, üslübu kusursuz ve içten. Öezillikle de fethi manevi anlamda anlatışınız ayrı bir zenginlik ve özgünlük kazandırmış esere. Devamını bekleriz.
    Cevapla