Meryem Aybike Sinan
Meryem Aybike Sinan
HABER7 YAZARI

Bizim Kedinne ve kadınsılar!

GİRİŞ 18.11.2013 GÜNCELLEME 18.11.2013 YAZARLAR

Bu kadınlara neler oluyor?

Son günlerde doğurduğu bebeklerini katleden kadınların haberleriyle sarsılıp duruyoruz. Günah sularının arkına girip kana kana günah işledikten sonra bir de bu günahı kana buluyorlar! Hadi insanlıklarından geçtim… Bu kadınların analık ve kadınlık dürtüleri yok mudur?

Bu kadınların insanlıklarını! Gördükçe Kedinne adını verdiğim ana kediye olan hayranlığım büyüdü ve kendisine hayvan sıfatını verdiğimiz bu nadide canlının yeni doğurduğu yavrularına olan büyük şefkatini ve sevgisini sizlere anlatmak istedim.  Bu hikâyeyi lütfen dikkatli okuyunuz.

Tam beş ay önce tanıdık Kedinne'yi.

O zamanlar hamileydi. Site sakinlerinden birisinin kedisiydi ama tam olarak kime aitti onu bilmiyorduk. Lakin sık sık doğurduğu söyleniyordu. Geldiğinden beri bu üçüncü hamileliğiydi. Önce ikiz sonra dördüz doğurup onları büyütmüştü.

Açıkçası evde evcil de olsa hayvan beslemekten hoşlanmayan birisiyim. Verandamızda her akşam yemeğinde çocukların gizlice bu kediye yiyecek vermelerine ne kadar kızsam da sanırım pek muvaffak olamadık. Gizli gizli beslenen ve ilgi gören Kedinne bizi kendisine ev sahibi seçmiş meğerse…

Bir sabah evin arka giriş kapısının yanı başındaki minik kulübede kedi miyavlamaları duyduk. Kapıyı açtığımızda üç yeni doğmuş minik kedi mavi mavi bize bakıyorlar…  Anne kedi ortalıkta gözükmüyor. Çocuklar süt müt içirmeye, kedileri okşamaya başladılar. Derken yan komşumuzun yüklüğünde de kedi miyavlamaları duyduk. Meğer Kedinne diğer üç yavrusunu da güvenlik amacıyla o kulübede doğurmuş!

Bir gelip bizim kulübedeki üç yavrusunu emziriyor, sonra diğer üç yavrusuna gidiyor. Bir süre sonra diğer yavrularını da alıp bizim tarafı kendisine mesken seçti. Bir de önceki doğumundan yanında gezdirdiği büyük yavrusu Paçavra'yı da yanından ayırmıyor. Tabii bir anda nur topu gibi sekiz kedimiz oldu.

Tam imdat diye çağıracakken, site bekçisine kedileri götürmesini isteyecekken Kedinne'nin anneliği dikkatimi çekti. Hele son günlerde bebek katili anne haberlerinin üzerimize bütün kasvetiyle çöktüğü bir demde bu kedinin bu büyük annelik içgüdüsü, bu çabası, bu zekâsı açıkçası hiç de hayvan sever olmayan beni ciddi bir tefekküre itti.

Yavrularının güvenliği için kendisine en kuytu ve güvenilir yerleri seçen bu kedinin sık sık yer değiştirdiğini fark ettik. Sonra anladık ki gece serbest kalan site köpeğinin şerrinden bizim Kedinne böyle bir arayışa geçiyormuş…

Bu arada bu kedilere isim verelim dedik. Kedinne, Karaca, Sarıca, Nohudi, Ebruli, Çizik, Çitlembik ve Paçavra isimlerini verdik.  Tabii ki özelliklerine göre seçtik bu isimleri.

 

Kedinne'nin analık özelliğini gördükçe, ondaki şefkati, sevgiyi, fedakârlığı gözlemledikçe yüreğim sızladı. Resimde göğsü, yüzü, beyaz ve zarif olan Kedinne! Yanındaki iri kedi de büyük yavru Paçavra!

Yavrularına yaşam koşullarına uygun eğitim; ağaca nasıl tırmanılır, fare nasıl tutulur, tehlikelerden nasıl kaçılır, diğer hayvanlardan nasıl korunmalı kabilinden eğitimler verdiğine tanık olduk.

Tabii kedilerin kendi aralarında bir dili olduğuna,  konuştuğuna şahit olduk. Çok iniltili, şefkatli ve acınası bir ses çıkardığında bütün kedilerin bir anda koşup Kedinne'nin peşine takılıp topluca hareket ettiklerini gördüğümde şaşkına döndüm ve bu gerçekten de benim için çok enteresan bir tecrübe oldu. Hele altı minik kediyi aynı anda emzirmesi yok mu tarif edilemez!

Bu güçsüz, soğuk, açlık ve diğer fiziki tehlikelerle her dem karşı karşıya olan “hayvan” her şeye rağmen 6 yeni doğmuş bir de önceden doğurduğu 7 yavrusunu korumak ve beslemek için ne güçlüklere boyun eğiyordu. Bu minik kedinin o büyük annelik yetisi açık söyleyeyim ki büyüledi beni.

Yüce Rabbimiz bir hayvana bu kadar annelik yetisi ve güdüsü vermişken bir insana, bir kadına bunun milyonlarca katını bahşetmişken bu kedi kadar olamayan, ana olamayan kadınlar aklıma geliyor, gözlerim doluyor…

Kedinne'ye kavurmalar pişirip, ciğerler kızartıyorum. Ödüllendiriyorum onu! Oğlum okul dönüşü bakıyorum kantinden süt almış kediler için! Kızım özellikle Nohudi'yi göğsüne bastırdıkça kedi kendisinden ayrılmıyor. Çocuklar kedi sevgisini bir şekilde öğrettiler bana.

Bu sevgiyle birlikte anladım ki annelik hayvan için de değişmiyor. Özellikle Kedinne analık hususunda bana iyi bir ders veriyor. Bu kediye dair gözlemlerim sonucunda şunu anlıyorum;

Bazı kadınsılar veya kadın geçinenler bu kediden insanlık öğrensinler! Yavrusunun kafasını koparanlar, açlığa mahkûm edenler ve çöp bidonuna atanlar bu kediden analık dersi alsınlar!

İnsanlığımızın utanç dolu sayfaları gün geçtikçe çoğalıyor ve fıtratımız bizden uzaklaşıyor! Hayatımızdaki bütün güzellikleri attığımızdan mıdır bilmiyorum ama şu bir gerçek ki bazı insan olduğunu söyleyen kadınsı ve erkeksilere göre bazı hayvanlar sanırım daha insansı!

Yakın zamanlarda anneleri tarafından katledilen o bebeklerin bu minik kediler kadar şanslı olmadığını, olamadığını görüyor olmak kahrediyor insanı.

Yukarıdaki Karaca ve Sarıca bile annesi tarafından açlıktan öldürülen minik bebek Berk'in yerinde olmak istemezdi!

Öyle değil mi?

Meryem Aybike Sinan-Haber7

meryemaybike@gmail.com

YORUMLAR 2
  • turgut1 10 yıl önce Şikayet Et
    kedi gibi hanım bulmak zor. ...................
    Cevapla
  • imran 10 yıl önce Şikayet Et
    Eğtim ve maneviyat eksikliği..... insanlarımızı gelenek ve göreneklerindek uzaklaştırdık.Anı yaşayan eğlence düşkünü ve saygı bilmez özgür gençler yetiştirdik.Bu sonuç sonuç lislerde, ortaokullarda ve üniversitlerde verilen eğitimin ürünleri . Eğitim sistemi ilk okuldan başlanarak düzenlenmeli. Okullardaki sınav sistemi edeğiştirilmeli ve merkzi sınavlar her ders için yapılmalı. Hocalara performan getirilmeli ve görevini kötüye kullananlar cezalandırılmalı.Kökten bir değişiklik gelmedikçe bunları yaşamamız kaçınılmaz.Ahlaki değerler güçlendirilmeli....
    Cevapla