Onları farklı kılan, sıradışı yapan meziyetleri nev-i şahıslarına mahsustur ve etrafındaki adamları bir türlü kendilerini anlayamazlar. Her zaman için çok fedakâr olsalar da, iyi niyetli olsalar da liderlerini açık ara beş on adım daha geride takip edebilirler ancak. Müktesebatları böyle liderleri anlamaya yetmez!

Başbakanımız uzun yıllar süren bir arayıştan sonra bir mucize misali bu milletin, bu ülkenin buluştuğu önemli bir lider olmasına karşın maalesef ki maalesef etrafında hala kendisini doğru anlayan, fikirlerini doğru okuyan ve kendisiyle uyumlu bir yürüyüş gerçekleştiren insan kıtlığı en büyük talihsizliği olsa gerektir.

Parti teşkilatlarının sözünü ettiğimiz bu doğru okumaları neden yapamadığının birçok sebebi var ama en önemlisinin siyasetle aktif olarak uğraşanların ezici çoğunluğunun serbest meslek erbabı olması, onların da akademik düşünce, tefekkür, tezekkür, sosyo- kültürel, siyasi ve tarihi meselelere bigâne, siyasetin büyük oranda şaşaasıyla ilgilenen ihtiraslı insanlardan oluşmasından kaynaklandığını söylememiz lazım.

Yaklaşık birkaç aydır ülkede ciddi anlamda siyasi hareketlilik var. “Paralel yapılanma” (devlet içinde devlet) söylemiyle siyasi literatüre geçen bir oluşumdan söz ediliyor ve bu paralel yapı ile her anlamda mücadele edileceğine dair sinyaller alıyoruz. 

Bu illegal yapının hedefinde bizzat bu ülkenin başbakanı varken, iktidar partisi varken ve seçimlere az bir süre kala bu paralel yapı yerel seçimleri olumsuz etkileyecek, sabote edecek keskin adımları atmakta beis görmezken benim aklımı kurcalayan bir şey var!

Aslında pek çok şey var!

Ak Parti teşkilatlarının özellikle bazı illerde bu paralel yapıya ( ilgili topluluğa, anlayışa da diyebiliriz) mensup ve  bu yapı tarafından bizzat bir takım insanların bazı ilçelere “Ak Parti Adayı” olarak gösterilmiş olması bana çok enteresan gelmiştir!!! Üstelik bu adayların üzerinde o ilçelerde ciddi tepkiler alınmasına karşın bu illerdeki teşkilatların bunu görmezden gelmesi gerçekten de çok manidardır!

Bazı teşkilatlar ya liderlerini hiç dinlemiyorlar, onun mesajlarını doğru okuyamıyorlar veya özellikle böyle olsun istiyorlar ya da kendileri de bu yapının içindedirler ve yedek ajandalarını çok iyi saklıyorlar!

Bildiğim kadarıyla şubatın ikinci yarısında adaylar YSK'ya bildirildikten sonra değiştirilme şansı olmayacak. Ak Partinin sözünü ettiğimiz bu hususu iyice irdeleyip böylesi adaylar varsa şayet ivedilikle değişime gitmesi kendi yararına olacaktır. Aksi takdirde aklı karışan seçmenin bu ikilem karşısında tavrının ne olacağını açıkçası kestirmek zor değil!

Burada üzerinde tartışılması gereken ikilem şudur: “Paralel Yapı” sadece yargı ve emniyet için mi geçerlidir, devletin diğer organları için tehlike arz etmemekte midir, böyle bir tespit varsa neden diğer kurumlarda göz yumulmakta ve gerekli önlemler alınmamaktadır!

Bu teşkilatlara ve başındaki kimselere sormak isterim:

Yönünü ırak iklimlere dönmüş bir kimse Ak Partiden Belediye Başkanı seçildiğinde ona ne kadar güveneceksiniz, Belediyenin maddi kaynaklarını nasıl idare edeceğini, kime karşı itaatkâr davranacağını nasıl garanti edeceksiniz?

Zira kalbin aynası bir yerlerinden çizilmiş ve telafisi de namümkündür!

Bir de şunu söylememiz gerekir ki bu ikilemin Ak Partiye yürekten bağlı seçmenleri (kendim de dâhil) ciddi hayal kırıklığına uğrattığını ve bu durumun söz konusu olduğu ilçelerde seçimin göz göre göre kaybedilme riski taşıdığını belirtmemiz lazım.

Başbakan ne yapsın!

Gerçekten de samimiyetimle söylüyorum.

Başbakanın karizmasıyla, liderliğiyle, Alp- Eren kişiliğiyle, vizyonu ve misyonuyla mevki - makam sahibi olan bu insanların artık liderlerini doğru anlamalarını, söylemlerini doğru okumalarını bekliyoruz.

Başbakan bunca hengâme arasında bir de gelip ilçe belediye başkan adaylarının biyografilerini mi araştırsın? Ne yapsın? Kimdir, nedir, nereye bağlıdır, niyeti ve hicreti nereyedir! Başbakan nereden bilsin? Bütün bunlar Başbakanın işi midir? Bazı insanlar Başbakana neden doğru bilgilendirme yapmaz acaba?

Niyazi yıldırım Gençosmanoğlu'nun nazma çektiği Dede Korkut'un şu sözlerinden bilmem ki ne anlarsınız:

“İç Oğuz'da Dış Oğuz'da

Sözün sonu Baş Oğuz'da

Hanlar Hanı Bayındır Han:

“OLABİLMEZ!” dese bir an

“UÇABİLMEZ!” Kuş Oğuz'da!

(İç sesim bütün teşkilatların seçimlerden sonra baştan sona yenilenmesi elzemdir diyor!)

Beyler, Ağalar ya işinizi adam gibi yapınız ya da emaneti ehline bırakınız!

Yoksa niyetiniz ve hicretiniz sizleri de bir yerlere bırakacak! Zira bu millet Başbakanını bulmuştur ve ülkenin yarısı onun yüzü suyu hürmetine oy vermektedir!

Bu millet Başbakanına yanlış yapanı da asla affetmeyecektir!

VE…

“Dedem Korkut Der ki: Evet!

Varkdır düğün dernek davet…

Fakat Oğuz'larda DEVLET

Olmaz dedikodu ile!!!

Meryem Aybike Sinan- Haber7

meryemaybike@gmail.com