Köksüz ağaçlardan daha fenası köksüz insanlarmış meğer. Seçim meydanlarında yenildikçe, milletin teveccühüne mazhar olamadıkça, ciddiye alınmadıkça azgınlaşıp sağa sola saldıran, geçmişiyle sorunları olan insan modelinden bahsediyorum.

Gündem AK SARAY!

Hakikaten saçmalamaktan bıkmadılar bu enteresan insanlar. Bir imparatorluk bakiyesi olan bu ülkenin cumhurbaşkanına kendilerince hiçbir şeyi layık görmüyorlar! Çankaya Köşkünü görenler bilirler ki artık o bina devrini tamamlamış, yeni şartlara uyum sağlayamayan, birçok anlamda yetersiz kalan bir yapıdır.

Bu ülkenin başkomutanı ve makamı bu ülkenin şerefi ve haysiyetidir.

O binanın şaşaası bu insanları neden böyle hırçınlaştırmıştır anlamak mümkün değildir. Düşündüm de bakın aklıma ne geldi! Kültür ve medeniyet fukarası bu insanlar demek ki Osmanlı zamanında yaşasalardı muhtemelen şu tartışmalar yaşanacaktı:

-Yahu çok camii var, Selimiye, Süleymaniye, Sultanahmet ve Fatih camiine ne gerek var!

-Ey Padişahlar, YILDIZ, ÇIRAĞAN, DOLMABAHÇE saraylarına ne gerek var, paraları niye israf ediyorsunuz, daha mütevazı köşkler neyinize yetmiyor?

-Ey Sinan, Koca Sinan, sen bu paraları niye sağa sola savuruyor, israf ediyorsun ey müsrif mimarbaşı!

-Ey Mihrimah, Ey Hürrem, Ey Valide Sultan durmadan köşkler, hanlar, hamamlar, camiler yaptırıp duruyorsunuz, bu paralar babanızın malı mı, niye israf ediyorsunuz ey Hatunlar?

 Bugün ne kadar övündüğümüz eser varsa bu pek vatanseverler(!) tarafından bu kadar para yatırılır mı diye kesin eleştiri alacaktı.

Üzücü ve kahredici olan, ülkenin ne kadarı düşmanı varsa, bugünlerde bu Ak sarayı diline dolamış olmaları ve fikir birliği içinde sürekli aynı şeyleri söylüyor olmaları. Bizim yerli Amerikalılar elin adamlarına yer yön gösterip, hainlikte sınır tanımıyorlar ne yazık ki!

Elin Amerikalısına mı kalmış böyle bir tartışma, elin yedi kat yabancısına ne benim sarayımdan köşkümden? Ülkemin Cumhurbaşkanını üç beş kuruş için dünyaya şikâyet etmek, buna fırsat vermek aşağılık bir haslettir, adiliktir hiç kimse kusura bakmasın.

Tam on iki senedir bu ülkenin Başbakanı Ankara’nın göbeğinde bir apartman dairesinde, kiracı olarak otururken gıkını çıkarmayanlara artık şaşırmıyorum. Bendeniz o zamanlar bu durumu yadırgıyordum zira bu ülkenin Başbakanı daha iyi korunmalı, daha iyi şartlarda ikamet etmelidir diye düşünüyordum.

Cumhurbaşkanımızın yeni uçağını da tartışmaya açtılar. Ülkeyi temsil eden makamın her anlamda en iyi şekilde temsili ancak bizim gururumuz olur, biz fukara bir ülke miyiz? Ya da yeni bir devlet miyiz? Bir devlet maddi ve manevi anlamda birbirine paralel büyür. Lakin bunlar anlayamazlar…

Böyle bir tartışma utanç vericidir bir kere!

Ülkemizin onurunu resmen tartışmaya açmak, elin eline malzeme verip dünyaya şikâyet etmek nasıl bir vatanseverliktir acaba, bu psikolojiyi ben kesinlikle anlamıyorum.

Bu zihniyet kesinlikle hasta ve sorunlu bir zihniyettir…

Bu zihniyet geçmişle bağı kesintili bir zihniyettir. Vicdanını yabana satmış, ülkenin haysiyet ve şerefini hiçe sayan, göbeğini başkaları kesmiş, suyunu başka çeşmelerden dolduran, bu tartışmalı tiplerden gerçekten de usandık.

Bunların gözünü hırs, kin ve nefret bürümüş, gerçekleri görmekten o kadar acizler ki durmadan aynı sofraya, aynı şeyleri temcit pilavı gibi koyup koyup kaldırıyorlar!

Yeni Türkiye denir burun kıvırırlar, yeni hastane, yeni yol, yeni okul, yeni hava limanları, yeni araçlar, yeni teknolojiler hâsılı kelam hiçbir yenilik bunları tatmin etmez! Her şeyi gereksiz görürler. Paraları niye harcadınız diye takılırlar!

Bu takıntılı tiplerin bu hallerini gördükçe kendilerine:

-Ulan siz bedevi misiniz? Diye bağırmak istiyorum…

Meryem Aybike Sinan- Haber7

meryemaybike@gmail.com

Twitter: @aybikesinan