7 Haziran hızla gözden geçirildi, eksikler tespit edildi ve yapılan hatalar, gözden kaçan eksikler bu kongrede bertaraf edildi.  Bu seçmenler için de, partililer için de olumlu bir heyecana ve harekete dönüştü.

Kırgınlar, küskünler yeni baştan ayağa kalktılar. Yeniden Büyük Türkiye için “Bismillah” dediler.

Parti olsun, MKYK olsun, MYK olsun şimdi daha güçlü.  Her iki kurula da seçilen çok önemli bir isimden söz etmek istiyorum.  Bu isim bazı yönleriyle gerçekten de sıra dışı bir isim. Halktan bir isim, bir dava adamı, bir kültür, aksiyon, düşünce ve mefkûre adamı. Bu isim:

AK Parti Manisa Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Doç Dr. Selçuk Özdağ.

Selçuk Özdağ ismine baktığımızda çok sıra dışı bir geçmişi olduğunu görüyorsunuz. 12 Eylül öncesinde Ülkü Ocakları Başkanlığı yapmış, darbeyle tutuklanıp 7 yıl zindanlarda mahpus yatmış bir aksiyon ve mefkûre adamı olan Selçuk Özdağ, Türk cihan hâkimiyeti mefkûresine iman edercesine çalışmalarını sürdürmüş bir siyasetçi.

Gençlik yıllarında Ülkü Ocaklarında başlayan siyasi hayatı, MHP, MÇP gibi partilerde çeşitli görevlerle uzun yıllar devam eder.  Daha sonra merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun BBP ile hareket eden Özdağ, uzun yıllar BBP MKYK üyeliği, genel başkan yardımcılığı ve genel başkan baş danışmanlığı gibi görevlerde bulunur.

1994-2009 yıllarında Avrupa Nizam-ı Âlem Federasyonu ve Avrupa Türk Kültür Dernekleri Birliği Genel Başkan Baş danışmanlığı yapar. Türkiye- Azerbaycan Dostluk Derneği Yönetim kurulu Üyeliği derken...

Muğla Üniversitesinde yaşadığı bunca zulüm de yıldıramaz kendisini…

“2006 senesinde Danıştay Saldırısı sonrasında düzenlenen protesto yürüyüşüne katılmayıp durumu protesto eden ve gazetelere “Dün İmam Hatipleri Refah partisinin arka bahçesi yapıyor diyerek RP’ni suçlayanlar bugün üniversiteleri CHP’nin arka bahçesi yapmak istemektedirler, müsaade etmeyeceğiz” demecini veren Dr. Selçuk Özdağ’ın Muğla Üniversitesi ile ilişiği kesilir. 6 ay süren hukuk mücadelesini kazanarak görevine geri dönen Dr. Selçuk Özdağ, 2010 yılında Danıştay 8. Dairesi tarafından tekrar Muğla Üniversitesinden uzaklaştırılır.”

Ve Ak Partili yıllar başlar.

Türkiye’nin Partisi, yüreği “ Yarın ki Büyük Türkiye”  idealiyle çarpanların odağı olur ve bir mefkûre adamı olan Selçuk Özdağ,  Ak Parti saflarında Büyük Türkiye ülküsüne hizmet eder. Selçuk Özdağ bu ülkenin gölge veren münevverlerindendir.

O sadece bir vekil değildir, siyasi değildir! O bir dava ve mefkûre adamıdır.

Kiminin ağır abisi, kiminin üstadı, kiminin akıl danıştığı, kiminin ümididir.

Ve birçoğumuzun da Selçuk Hocasıdır.

Ege Bölgesinin nadide ve önemli bir ismidir.  Milliyetçi- muhafazakâr-demokrat çizginin adresidir Selçuk Özdağ. 

Gazete ve Dergilerde yazılar yazan, STK’larda konferanslar veren, Televizyon programlarında çarpıcı fikirleriyle fark yaratan, halk arasında gezip halkın dertlerini şefkatle çözmeye çalışan bu mefkûre adamı bu yönleriyle öyle zannediyorum ki Ak Partiye bu zor zamanlarda çok şey katacaktır.

Ak Parti, artık seçici davranmak zorundaydı ve öyle yaptı.

Bu kongre partililerin büyük bir yekûnunun onayını almıştır. Özellikle partiye yeni bir soluk ve güç katacak Selçuk Özdağ, Mustafa Ataş gibi isimlerin ciddi bir farkındalık yarattığını söylemeliyim.

Bütün muhafazakâr kesimlerin üzerinde ittifak ettiği Selçuk Hoca, inanıyorum ki birikimiyle, tevazusuyla, bilgi ve irfanıyla Ak partide STK ve halkla ilişkileri en üst seviyede mobilize edecektir.

Bölgelerin hassasiyetlerine göre o bölgelerdeki güçlü ve önemli isimlerin MKYK üyeliğine getirilmiş olmasını çok isabetli bulduğumuzu söylemeliyiz.

Bunun dışında MYK üyelerinin de çok dikkatle seçilmiş olduğunu, siyasi çekişmelerden çok partinin âli menfaati öngörülerek tercih edildiğini görüyoruz.

Medyada bu kongrede aday gösterilen MKYK üyelikleri için ocu bucu şucu gibi küstah ve gereksiz yorumlar kaleme alan ve kendilerini kutsayan bir takım yazar ve çizerleri ciddiye almıyoruz bile. Bilakis, “Reis”, “Hoca” gibi kavramları seslendirerek partide huzursuzluk yaratabilecek dedikodulardan uzak durulmasında fayda görüyoruz.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan AK Partinin doğal lideridir. Bu her zaman, her koşulda böyle kalacaktır, kalmalıdır. İsminin bile böyle saçma dedikodulara çekilmesi çok çirkindir.  Bunu herkesin iyi bilmesi gerekir.

Başbakanımız Ahmet Davutoğlu bilgeliğiyle, duruşuyla bu ülkenin çok seçkin bir devlet adamı ve AK Partinin genel başkanıdır. Partililerin göz bebeğidir.

Ne demiş şair:

“Fakat Oğuzlarda devlet: olmaz dedikodu ile!”

 Saygıdeğer Selçuk Hocamıza, hayırlı uğurlu olsun diyelim.

Niyet hayr, akıbet hayr ola!

Vesselam…

Meryem Aybike Sinan- Haber7

meryemaybike@gmail.com

Twitter:@aybikesinan