Meryem Aybike Sinan
Meryem Aybike Sinan
HABER7 YAZARI

Rusya’nın en büyük korkusu: Türk Birliği!

GİRİŞ 14.12.2015 GÜNCELLEME 15.12.2015 YAZARLAR

Bu süreçte Moskova’nın Ankara ile ilgili elindeki bütün kartları menfaatinin bulunduğu tüm alanlarda sonuna kadar kullandığını,  kullanabileceğinin nişanelerini gördük, görüyoruz.

Özellikle Orta Asya Türk Dünyası ile ilgili aleyhimize birtakım çalışmaları yürütmesi Türkiye Kazakistan, Kırgızistan sosyo kültürel ve ekonomik işbirliğini temelden sarsabilecek etkiler yaratabilir.

Türkiye’nin dış politikada daha çok Afrika ve Ortadoğu eksenli tercihi maalesef Orta Asya’daki Türk Dünyasıyla yeterince kuvvetli bağlar kurulamamasına ve var olan ilişkilerinse istenen düzeye ulaşamamasına neden olmuştur…

Rusya’da Türkolog olarak çalışan Kazak asıllı sınıf arkadaşımla geçen gün sosyal medya üzerinden konuşurken söyledikleri çok ilginç ve manidardı. Akademisyen Türkolog olan meslektaşım ve arkadaşımın şu cümlesi Rusların en büyük korkusunun ne olduğunu da açıkça gösteriyor:

“ Türkiye belki Turancılık idealini ütopya olarak görüyor, Türk halkının büyük çoğunluğunun böyle bir isteği ve görüşü yok!  Lakin son zamanlarda Rus televizyonlarında ve yayınlarında Türkiye’nin olası bir Turancılık hareketi içine girip Rusya’nın bir nevi müttefiki olan Kazakistan, Kırgızistan ile diğerleri Özbekistan, Türkmenistan ve hatta Azerbaycan gibi Türk Cumhuriyetleriyle “Turan” ideali etrafında bir paktın içine girebileceği endişesi vurgulanıyor ve bunun nasıl bertaraf edileceği üzerinde duruluyor!”

Türkiye’nin resmi siyasetinin, devlet aklının uzağından yakınından geçmeyen bu “Turan” ideolojisinin Rusya’da yüksek sesle dile getirilmesi ilginç ve manidar!

Biz kendi iç işlerimizle boğuşurken dünya devletleri yüz yıl sonrasının hesaplarını yapmakta gelecekteki çıkarlarımızı nasıl bertaraf edeceklerini planlamaktalar.

“Türk Birliği ideali” veya “Turancılık” sanki hep bir partinin ilkesiymiş, ülküsüymüş gibi algılandığı için kimsecikler bunun ekonomik, ticaret, kültürel, siyasi ve askeri işbirliği için günün birinde işimize yarayacağını, can simidi olabileceğini, böyle birliğin lehimize olacağını ne yazık ki hesaplayıp ciddiye almadı!

Türk Birliği dendiği vakit hemen birileri bunu seslendirenleri “Faşist, ırkçı, kafatasçı” olarak suçladı ve sindirdi! Adeta seslendirmek suç sayıldı. Oysa dünya milletleri aynı soydan olmayı bırakın aynı medeniyet dairesi içinde olanları bile bir araya geldiler, ittifaklar kurdular.

Şimdi çok boyutlu stratejik planlarımızın olmadığını vakti zamanı geldiğinde görüyoruz ve ne çok zamanı ve fırsatı kaçırdığımızı da anlıyoruz.

Rusya Başbakanı D. Medvedev, Kazakistan ve Kırgızistan’a geçtiğimiz günlerde seslenerek, Türkiye ile olan kara ticaretlerini yavaşlatmaları ve hatta durdurmaları noktasında bu ülkeleri uyardı. Avrasya Ekonomik Birliği ortakları olan bu ülkelerle yakın zamanda bir araya gelmeleri bekleniyor…

Özellikle Kazakistan ve Kırgızistan tekstil ürünlerinde Türkiye ile ticari bağlantıları hayli yüksek olan ülkeler. Rusya’nın hışmından kendilerini korumaya almak için bu ülkelerin bir takım yaptırımlara zorunlu olarak da olsa iştirak etmeleri, Türkiye ile Türk Dünyası arasına uzun yıllar telafisi mümkün olmayan sıkıntıların baş göstermesi anlamına gelir!

Uçak krizinde Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev; “ Rusya terörle mücadele ediyordu ve Türkiye’ye saldırmadı, bu gerginliğin bir an önce sonlanması için bir araştırma komisyonu kurulmalı” diyerek net tavrını belli etmişti. 

Büyük lider dediğimiz Nazarbayev, Bayırbucak Türkmenlerini bombalayan Ruslara ise yorum yapmaktan kaçındı, ayrıca Türkiye’nin sınırlarını taciz eden Rus Uçağının orada ne aradığına dair yorum yapmadı!

Bu işler ne yazık ki böyledir!

Ekonomik, askeri ve siyasal olarak güçlü değilseniz babanız bile yeri gelir işte böyle tavır alır… Kıvırır gider…

Türkmenistan ve Azerbaycan an itibarıyla yanımızda görünüyorlar lakin Rusya’nın bu devletlerin de sinir noktalarına sirayet edebileceği konuşuluyor. Azerbaycan’ın tavrını belli etmesinin hemen üzerinden o korkunç facianın meydana gelmesi çok da masum bir kazaya benzemiyor!

Rusya’nın kendi çevresindeki bütün ülkelerle yakın ilişki kurduğu ve sinir noktalarına yerleştiği açıktır. Her türlü jeopolitik ve stratejik planlarını iyi yaptığını ve bu gelinen noktanın asla tesadüf olmadığını bizlere bunca yaşanan hadise açık seçik bir şekildi teyit ediyor.

Türkiye’nin Türkî Cumhuriyetlerle gereken sağlam ilişkileri oluşturamamış olması tamamen Rusya’nın lehine olan bir durumdur ve Rusya’nın hareket kabiliyetini genişletmektedir… Oysa Türkiye’nin Türk dünyasıyla askeri ve ekonomik işbirliği istenen düzeyde olsaydı ve güçlendirilseydi Rusya’nın Türkiye’ye yaklaşımı da bakışı da bambaşka olacaktı… Bu meydan okumalar böylesine pervasız olmayacaktı!

Başımızı bir kaldırıp Ortadoğu ve Afrika’dan kuzeye daha doğuya bakamadık!

Maalesef tarih, siyaset, dış politika ve askeri hususlarda yeterli donanıma sahip aydınlarımız ortaya çıkmıyorlar ya da çıkarılmıyorlar, ortalarda dolaşıp durmadan konuşanlarınsa böylesine derin bilgi ve donanımları ve dahi dertleri yok!

Bir Kızılelma’mız yok her şeyden önce…

Durum bu!

Meryem Aybike Sinan-Haber7

meryemaybike@gmail.com

Twitter:@aybikesinan

YORUMLAR 1
  • doğrucu 8 yıl önce Şikayet Et
    gerçekleri söylüyor yazar.ticari,kültürel bağlarımızı güçlendiremedik.azerbaycan gibi kuvvetli ilişkilerimizin olması gerekir.türki cumhuriyetler bizim kardeşlerimiz,bundan daha doğal ne olabilirki
    Cevapla