Meryem Aybike Sinan
Meryem Aybike Sinan
HABER7 YAZARI

Kamışlı batağına bir operasyon şart!

GİRİŞ 13.04.2016 GÜNCELLEME 14.04.2016 YAZARLAR

Özellikle son günlerde Nusaybin’de verdiğimiz kayıplar yüreğimizi dağlıyor. Maalesef hergün yüreklerimize kor ateşler gibi düşen şehitlerimizin acı haberleriyle kahroluyoruz ve başka hiçbir gündeme bakamıyoruz bile….  Peki, neden Mardin Nusaybin’de bu durum yaşanıyor? 

Bunun özellikle stratejik konumla ilgili olmasının yanı sıra birçok sebebi var. Yaklaşık 18-19 yıl önce üniversiteyi bitirdiğimde ilk görev yerim olan bu ilçede iki yıl yaşadığımdan dolayı ilçeyi az çok bilirim. 

Nusaybin, Suriye’nin Kamışlı kasabasına neredeyse sıfır km (800m) yakınlıkta araları tel örgülerle ayrılmış bir ilçemiz. Kısmen Arap, Süryani ve Türkmenler yaşasa da ağırlıklı olarak Kürt kökenli vatandaşlarımızdan oluşan bir nüfusa sahip büyükçe bir ilçe... 

Terörist başı Katil Apo’nun yakalandığı günlerde en fazla tepki direnişi belki de bu ilçede gerçekleşmişti. Günlerce dükkânlarda kepenkler kapalı kalmış, insanlar evlerine çekilmişti.  Sonra bir sabah güvenlik güçlerimiz ciddi bir operasyonla ilçede asayişi sağlamıştı. O gün caddelerde panzerlerle dolaşan polislerimizin çaldığı “Mehter Marşı” ilçede gümbür gümbür yayılırken yaşadığımız o özgüveni hiç unutmadım ve unutmuyorum.
O yıllarda sadece ilçeye dışarıdan gelen doktor, öğretmen, polis ve askerler akşamları caddelerde gezinirdi. Asla korkmuyorduk ve her akşam eşimle 2 km yürüyerek kestane satın almaya giderdik. Hatta tanıdık polis arkadaşlarımız bizlere “kestaneciler” diye takılırlardı. 

Bunları neden anlatıyorum?

Şimdi dün ile bugünü teraziye koyup tarttığımda gerçekten de ciddi anlamda bir şeylerin ters gittiğini veya bir şeylerin yanlış yürüdüğünü düşünüyorum ne yazık ki. 

Suriye meselesi, PYD-YPG-DSG faktörü, çözüm sırasında bölgede yapılan hatalar, terör örgütü PKK’nın maalesef bazı devletlerce desteklenmesi, konjonktürel faktörler, HDPKK’nın TBMM çatısı altında temsil noktasına gelmesi gibi pek çok unsur ne yazık ki bu dönemde bir araya geldi ve terör örgütü PKK’ya hareket kabiliyeti sağladı. 

Nusaybin, operasyon yapılan bölgeler içinde en fazla şehit verdiğimiz ilçe oldu. Suriye Kamışlı ne yazık ki adeta PKK’nın ikmal cenneti konumunda ve her hususta lojistik destek aldığı oldukça yakın mesafede olan bir ilçe. Her iki ilçenin sakinleri birbirleriyle akraba… Yıllar önce iki ilçe arasındaki boş arazi mayınlı bölge idi. 

Bugün Kamışlı ilçesinden dronlar dâhil her türlü teçhizatın PKK’lı teröristlere sağlandığı söyleniyor. O halde mikrop yuvası belli iken neden bu mikrop yuvası havadan ilaçlanmaz acaba?

Nusaybin’de kısa zamanda ciddi kayıplar verdiğimiz maalesef bir hakikat. Bunun bir bedeli var ve o da Kamışlı’dır. Kamışlı bu bedeli çok ağır bir şekilde ödemelidir!

Bir de Cumhurbaşkanımızın geçtiğimiz günlerde söylediği gibi ilçe boşaltılıp uzaktan müdahale yöntemi denenmelidir nitekim bu ilçe’de evler duvarlar, tüneller, kanalizasyon boruları dâhil akla hayale gelmeyen her yer tuzaklarla donatılmış durumda. Hatta öyle ki evlerin duvarları bile namlu delikleri olarak düzenlenmiş bu ilçede şeytanın bile aklına gelmeyen her türlü kahpelik hayata geçirilmiş. 

Nusaybin’in beton yığını evleri bir şehidimiz eder mi?

 Uzaktan müdahale ile bu binalar içindeki teröristlerle birlikte imha edilmelidir. Bu kadar uğraşmaya ne gerek var? Eminim ki bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları (Vatanseverlerden bahsediyorum) bu operasyonlara tam destek vereceklerdir. 

Ve güvenlik kuvvetlerimiz, kahramanlarımız…

Şairin dediği gibi “Kahramanlar can verir, yurdu yaşatmak için”… Onlara millet olarak minnettarız. Haklarını bizlere helal etsinler. Lakin herkes bilsin ki onların ciddi anlamda birtakım sıkıntıları var. Onları önce manen sonra madden rahatlatmak, ellerini güçlendirmek gerekiyor. Lütfen bu hususu ilgililer atlamasınlar. 

Biri kıvırdı mı ne?

Halkın desteğini kestiği HDPKK ise ciddi manada kıvırma moduna geçmiş durumdadır. Silho “Özerklik ilan etmekle bir yere varılmaz” diyerek duvarda asılı duran sazına göz kırpmış. Yeniden Türkiye partisi olacakmış! Tabii millet yerse!

Türkiye Cumhuriyetinin sillesini yiyince, sırtını dayadığı hainler ordusu köşeye sıkışınca bir fasıl daha açma peşine düşen Silho, Mezdeke usulü oryantal yapmaya başladı… 
Lakin hakkını teslim edelim. 

Silho iyi kıvırıyormuş meğer. Şu hakikat var ya… Özerklik ilan ederek ancak hapishaneye ve mezara varılır! Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ne Suriye ne de ırak olduğu gerçeğini sonunda anlamış Dansöz Silho! 
Kıvır Silho kim tutar seni!

Meryem Aybike Sinan-Haber7
meryemaybike@gmail.com
Twitter: @aybikesinan

YORUMLAR 2
  • Yiğit 8 yıl önce Şikayet Et
    İlgilileri derin derin düşündürmesi gereken, güzel bir tahlil ve uyarı yazısı olmuş.Yazarın eline ve gönlüne sağlık. Asker- Polis Şehitlerimizi rahmetle anıyor,yaralı gazilerimize hayırlı şifalar dileriz. Sıkıyönetim veya Olağanüstü hal ilanı bir çok kolaylık, sevk ve idare etkinliği, kontrol ve denetimi artıracaktır...
    Cevapla
  • Kasım 8 yıl önce Şikayet Et
    parlatılmış selo, saz çalsın kıvırsın ondan sonar..
    Cevapla