Meryem Aybike Sinan
Meryem Aybike Sinan
ALINTI YAZAR

Müfredat meselesi…

GİRİŞ 01.05.2024 GÜNCELLEME 01.05.2024 YAZARLAR

Müfredat değişikliği tartışmaları sürüyor.

Geçen yazımızda biz fikrimizi kısmen söylemiştik. Eğitimdeki meselenin çok boyutlu olduğunu anlatmaya çalışmıştık. Bu birikmiş ve kangren olmuş sorunların çözülmediği takdirde amaca ulaşılamayacağını da…

MEB yeni müfredatı askıya çıkarınca neredeyse bütün tartışmalar kaldırılan “integral” konusunda düğümlendi. Sanki millet olarak matematik sevdalısıymışız gibi bu konuda ağır ithamlar havada uçuşmaya başladı.

Birkaç gün önce önümde yürüyen lise öğrencisine hiç hızlı yürüyemiyorsun, derse geç kalıyorsun dediğimde bana “zaten geç kalmak istiyorum, ilk derste matematik var” demez mi? Milyonlarca öğrenciyi en çok korkutan derslerin başında bu ders geliyor yazık ki! Matematik öğretemiyoruz!

Şimdi art niyetliler "bu dersi kaldıralım mı?" diye soracaklar, biliyorum. Tabii ki kaldırmayalım hatta ders sayısının artmasında yarar bile var. Ancak diğer ülkeler nasıl öğretiyor bunun püf noktalarını bilmemiz lazım.

Edebiyat bir ülkenin millî kültürünün kaynağı olmasına rağmen bu ders de sevilmiyor ve öğrenilemiyor. Yeni kuşaklar bu dersin içeriğini gereksiz buluyor. Fuzuli’yi de okumak istemiyor, Baki’yi de. Karacaoğlan’ı da bilmiyor, Emrah’ı da. Aruz öğretilmiyor zaten, kaldıralı çok oldu.

Tarih dersi öyle sadeleştirilip yerelleştirildi ki yeni kuşaklar ne Timur Devletini ne Altın Orda İmparatorluğunu ne Türkistan Basmacılar Hareketini ne de Kırım Hanlığını görüyordu!

Selçuklu devleti bile esaslı bir şekilde verilmiyordu!

Din Kültürü ve Ahlak Dersi’nde ne İmam-ı Azam Ebu Hanife hazretleri ne itikat imamız İmam Maturidi hazretleri geniş yer buluyordu. Kısaca bahsedilip geçiştiriliyordu.

Yenilenen müfredatla birlikte yukarıdaki meselelere kısmen de olsa neşter vurulduğunu görüyoruz.  

Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerle bu konuda iş birliği yapılacak mı mesela? İlgili ülke tarih ve edebiyat metinleri bizim kitaplarımızda yer alacak mı? Türk Akademisi ile bu kabil bir çalışmanın yürütüldüğünü biliyoruz lakin ne aşamaya geldiği konusunda malumatımız yok.

Müfredatın değişmiş olması ders kitaplarına nasıl yansıyacak peki?

Bugün ders kitapları iki şekilde öğrenciye ulaşıyor. MEB’in öğretmenlere yazdırdığı kitaplar, yayınevlerinin hazırladığı kitaplar. Ancak her iki kanal da kitaplarını Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’ndan onaylatmak durumundadır.

Burada üzülerek iddia ediyorum ki bu müfredat bazı alanlarda ders kitaplarına bu şekilde yansı/tıl/mayacak. Öğrenci, karmaşık, anlaşılmaz ve bizi anlatmayan, millî bilinçten uzak metinlerle dolu ders kitaplarıyla oyalanacak yine.

Ders yazım komisyonu adı altında birileri kendi adamlarını buralara aldırıp kafasına göre takılacak. Mesela, deneme türünde Cemil Meriç yerine Nurullah Ataç, şiir türünde Dilaver Cebeci yerine Haydar Ergülen, roman türünde Emine Işınsu yerine Sabahattin Ali vb. isimleri öğrenciye dayatmaya devam edecek!

Seyyid Ahmet Arvasi’den, Erol Güngör’den, Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu’ndan yine metinler konmayacak ders kitaplarına, bu isimler yine çocuklarımızdan özenle saklanacak!

Millî Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin’den beklentimiz ders kitaplarının yazılımı noktasında kimi kadrolarda ciddi bir değişiklik yapmasıdır. Yani, müfredatın değişmesiyle iş bitmiyor! Asıl şimdi MEB’de bu ders kitaplarının başına liyakatli, ehliyetli, güvenilir, millî istikameti ve duruşu istikrarlı kimseler getirilmelidir. Bu yeni dönemde bu alanlarda da değişim şarttır.
 

Ders kitapları konusu önemlidir. Bahsedilen müfredat değişikliği unutmayınız ki öğrencinin karşısına ders kitaplarıyla gelecek.
 

Hayırlı olsun dileklerimizle...

Türkiye

YORUMLAR 2
  • Kaan 1 hafta önce Şikayet Et
    Çok çok doğru ve önemli tespitler elinize sağlık
    Cevapla
  • Mehmet 2 hafta önce Şikayet Et
    Keşke laboratuvar uygulamalarıda gelseydi.
    Cevapla