Başarının zirvesindeki bürokrat: Nevzat Bayhan

“Başarı Hakk’a uygun düşmektir.”

Bu sözü yıllar yılı dilimden ve ruhumdan düşürmeden başarılı oldukları söylenen insanlara giydirmeye çalışmışımdır. Nitekim bizim kültür ve medeniyetimizde başarı hakk’a uygunsa gerçek anlamda başarıdır. Yoksa sırtını Hakk’a dayamayan başarı gerçekte başarı değildir, geçicidir, önemsizdir, dünyevidir.

Son yıllarda toplum olarak önemli ve değerli kavramlarının bizim algılarımızdaki yerlerini karıştırmaya başladık ne yazık ki… Filhakika, önemli ve değerli olmak birbirinden farklı sıfatlardır.

Sahip olduğu makam itibarıyla önemli olup, şahsiyetiyle çok değersiz olan nice insanlar tanıdık, tanıyoruz günlük yaşantımızda... Ya da “adam var üzerinde elbise yok, elbise var içinde adam yok” diye de zaman zaman dile getirip yorumluyoruz bu tür durumları.

Bendeniz bu yazımda başarısını hak bilinciyle pekiştiren, hem önemli, hem değerli, hem de adam gibi adam olan bir bürokrattan; İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş Genel Müdürü Sayın Nevzat Bayhan Beyefendiden söz etmek istiyorum.

Nevzat Bayhan, İstanbul’un kültür ve sanat nabzını tutan çok önemli bir isim. İstanbul’da kültür, sanat ve benzeri etkinlikler O’ndan sorulur. Geçtiğimiz aylarda Hürriyet Gazetesi Pazar eki “kültürün elli güç simsarı” adlı yazısında "her anlamda referansı güçlü, hatırı sayılır, kredisi sınırsız kişilere powerbroker”  denir, diye tanımladığı kişiler arasında yaptığı değerlendirmede bürokratlarda en başa Nevzat Bayhan ismini koymuştu ki bence de oldukça isabetli bir tespit ve yaklaşımdı.

Bendeniz kendilerini gerek Eskader( Edebiyat- Sanat – Kültür Derneği)  gerekse Türkiye Yazarlar Birliği’nin Kültür A.Ş ile ortaklaşa düzenlediği toplantı ve programlardan tanıdım. Gerçekten de Nevzat Bayhan bu toplantıların her birine onca yoğunluğuna rağmen koşturup gelen, destek veren, bizzat organizasyonlarda bulunan, çakışan programlara neredeyse koşturarak yetişen ve sürekli gülümseyen mütebessim yüzüyle pozitif enerjisini sinerjiye çeviren bir bürokratımız oldu.

Nevzat Bayhan’ın olduğu kültür ve sanat programları hem dolu doludur, hem doyurucudur hem de bitmesini istemezsiniz... Kültür ve sanatın yakıştığı insandır, kültürün, sanatın hâmisidir.

Nevzat Bayhan,  1961 Adıyaman Gerger doğumlu. Kahramanmaraş Lisesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi (1984) ve aynı üniversitenin Fen Bilimleri Enstitüsü mezunu. 1991 yılında ABD Rutgers Üniversitesi PALS lisan okulundan mezun olduktan sonra Stevens İnstitute Of Technology’de dört yıl çevre mühendisliği üzerine doktora çalışması yaptı.

1983 yılından bu yana sosyal ve bilimsel konularda çeşitli medya organlarında köşe yazıları yazdıktan sonra ABD’de Golden Generation dergisinin başyazarlığı ve editörlüğünü yaptı. 1995 – 2002 yılları arasında Zaman gazetesinde köşe yazarlığının yanı sıra Cihan Haber Ajansı Genel Müdür Yardımcılığı da yaptı.

Geçmişinde olduğu gibi hazırdaki genel müdürlük görevinde de her bürokrata nasıp olmayacak ciddi projelere imza atan Nevzat Bayhan’ın en önemli özelliği sanırım samimi ve dürüst olması, insanlara sevgiyle, hoşgörüyle yaklaşımı, nezaketi, inceliği, gerçek anlamda bir gönül adamı olmasıdır bana göre.

Bugün Türkiye’de kültür ve sanat dendiğinde ilk akla gelen şehir hiç şüphesiz İstanbul’dur. İstanbul’un en önemli kültür sanat projelerini hayata geçiren isim ise Nevzat Bayhan’dır.

 Yani İstanbul’da kültür O’dan sorulur.

Panaroma 1453 Müzesi, sanırım İstanbul’a kazandırılan en büyük ve en önemli proje. İstanbul’a gidip de görmeyenler varsa şayet, ciddi bir kayıptalar diyebilirim. Fethin her anını üç boyutlu resimlerle canlandıran kubbe biçimindeki mekânda adeta tarihi yeni baştan yaşıyor fethin efsunundan kendinizden geçiyorsunuz. İstanbul’un Fethini yazmış bir yazar olarak yazdığım romanı bu kubbede canlanmış olarak görmüş olmanın heyecanını sizlere kelimelerle asla ifade edemem.

Minia Türk Müzesi, başlı başına bir abideler manzumesi. Yerebatan Sarnıcı, değişik kültür merkezlerindeki binleri bulan etkinlikler, neşredilen yüzlerce prestij kitap, düzenlenen ulusal ve uluslar arası toplantı, konferans, konser, sempozyum vs… Burada asla bitiremeyeceğimiz onca ciddi çalışmanın mimarı işte bu güzel insandır...

Bendeniz her zaman söylerim, söylüyorum.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Kadir Topbaş ve Kültür A.Ş. Genel Müdürü Nevzat Bayhan velev ki hiçbir şey yapmamış olsunlar ”Panaroma 1453 “müzesi bile onların başarısını bizlere anlatmaya yeter.

Yaşlı ve yorgun İstanbul, bu “muhteşem ikili”yi bekledi sanırsınız yıllar yılı. İstanbul her anlamda gençleşiyor, kendini buluyor, kendine dönüyor, kendini anlatıyor yeni baştan. İstanbul şahlanıyor, kültür başkenti olma yolunda dev adımlar atıyor. Bütün bu gelişmeler öngörüleri ufukları aşan, vizyon ve misyon sahibi böyle bürokratlarımız tarafından başarılabilirdi ancak. Nitekim gelinen nokta, bizlere sunulan güzellikler ve özellikler çok şükür denilecek tatta ve kıvamda.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. Genel Müdürü Nevzat Bayhan vefa insanıdır aynı zamanda. Prof.Dr Hüsrev Hatemi programında bir bakarsanız Altunizade’ye gelmiş Üsküdar’dadır… Bir bakarsınız Hekimoğlu İsmail İçin düzenlenen vefa toplantısı için Sultanahmet’tedir. Ve bir bakarsınız  Prof. Dr. Ömer Faruk Akün’e saygı programı’nda Topkapı Müzesi’ndedir. Yani İstanbul’da nerede hangi sanat ve kültür programı varsa içinde ve bilgisi dâhilindedir.

Televizyonlarımızın da aranan kültür sunucusudur aynı zamanda. TRT 2 televizyonunda hafta içi hergün yayınlanan kültür sanat programında konuklarıyla sohbet eden Nevzat Bayhan’ın bu işte de çok başarılı olduğunu söylemeliyim.

Bürokrat işte böyle olmalı diyorum.

Kültür adamı böyle, gönül adamı böyle olmalı. Kasmamalı kendini, koltukla değil, yaptıkları ve ettikleri ile duruşu ile önemli olmalı. Zira koltuğunu kaybettiğinde hem önemini hem de değerini kaybeden bürokrat eskisi insanlarla dolu bir mezarlığı andırmaktadır bürokrasi tarihimiz.

Bazı sayın bürokratlarımız seçilmiş! insanlar oldukları sanrısıyla kendilerini kaybedip, insanlara tepeden bakmakta, bir süre sonra de kendilerine vefa duyacak, selam verecek bir gönül bulamamaktadırlar. İşte “Başarı Hakk’a uygun düşmektir” sözüyle maksadımız bu gerçeği daha iyi ifade etmektir. Nevzat Bayhan Beyefendi, sanırım birçok bürokrat için örnek olacak bir isimdir.

 Anadolu’nun bağrından kopup gelen ve Türkiye’nin en büyük kentinin kültür ve sanatını tanzim eden, yönlendiren, onaran, ayağa kaldıran bu güzide bürokratımızı kelimelerle ifade edemiyorum açıkçası.

 Onu yaptıkları güzel ifade eder zira.

Gidip Panaroma 1453’e  bakalım…

Sonra Minia Türk’e takılalım hayret babında.

Her ilçeye varalım ve soralım. Mutlaka gidilecek, gezilecek ve hayran kalınacak bir yer vardır ve  artık capcanlıdır.

Yaşlı ve yorgun İstanbul, bir genç kadına dönüştürülmüştür, tutkulu, cilveli…

İstanbul, “kaderimde hep güzeli aradım” demiş ve bulmuştur bu güzel adamı…

Gezerken bu güzel insanı daha iyi tanıyacaksınız.

Emin olunuz…

Meryem Aybike SİNAN / Haber 7
aybikesinan@gmail.com