Meryem Aybike Sinan
Meryem Aybike Sinan
HABER7 YAZARI

Ramazan düşünceleri

GİRİŞ 07.09.2009 GÜNCELLEME 07.09.2009 YAZARLAR

Bir Ramazan akşamında öğrendiğim bir şey var.

Ramazan geldi mi kendimize dönüyoruz. Akşamların ve seherlerin sihri yakalıyor ruhumuzu, yenileniyor cümle mahlûkat. İlahi bir güzelliğin ıtrı değiyor üzerine mevcudatın. Kadim düşünceler yığılıyor benliğimize, derin seferlere çıkıyoruz ruh coğrafyamızda. Silkeliyoruz üzerimizdeki ataleti, köşe başındaki sardunyanın güzelliğini fark ediyoruz ansızın, aç olan bir kedinin masumiyeti yakalıyor vicdanımızı. Sonra eskiler düşüyor aklımıza.

İç çekiyoruz derin derin.

Eski bir mahallenin engin yürekli uluları düşüyor aklımızın kuytularına. Sahura pide yetiştiren mahallenin odun çıtırtısı duyulan fırınları, sabah namazına koşturan mahallenin babaları, dedeleri düşüyor aklımıza sonra. Ramazan geldi mi belki böyle geliyor düşüncelerimizin rıhtımlarına.

Birden bir geminin güvertesinden düşüyor ruhumuz, uyanıyoruz.

Artık biliyoruz ki o günler eskidendi, çok eskiden…
 
Zaman akıyor.

Ömür tükeniyor, takvimler sararıyor bir bir. Benim çocukluğumun ramazanları neden hiç aklımdan düşmüyor? Neden bir mıknatıs gibi biteviye o yılları çekiyor aklım, neden o yılların kokusunu unutamıyor, silemiyorum buğusunu, bilmiyorum.

Bildiğim bir şey var. Ramazan düşüncelerinde gizli o yıllar. Ruhuma bir nakış gibi işlenen bütün güzelliklerin sırlı gizemi hala yaşıyor sanki. Oysa o güzel günlerin kanaatkâr kahramanlarının çoğu yaşamıyor artık. Evin içinde fısıltıyla koşuşturup ev halkına sahur hazırlayan rahmetli anneciğim bile yok artık. O gittiğinden beri hiç kimse benim için sahur hazırlamadı. Hiç kimse şefkatle omuzlarıma dokunup “haydi uyan artık kızım” demedi. Ve hiç kimse o günlerin huzurunu yaşatmadı…

Artık görüyorum ki o günler çok uzaklarda kaldı, çok uzak…
 
Bu ramazan akşamında düşündüğüm bir şey var.

Ramazan geldi mi sen de geleceksin en güzel elbiseni giyinip, sen de katılacaksın aşk kervanına. Ramazan aşkın güzelini, iyiliği, güzelliği, sevgiyi, hayrı, bereketi, hikmeti, rahmeti, mağfireti kuşanıp gelmedi mi ayların ta ötelerinden. Gelirken bize ilahi muştular getirmedi mi? O halde serde neden o serin efsun yok, neden birçoğumuz için aç kalmaktan öte bir anlam ifade etmez oldu? Kaybettiğimiz neydi acaba? Neydi bizi böylesine güzelliklerin içinden çekip alan sır? Hırslarımız, sabırsızlığımız, arsızlığımız, hırsızlığımız, kesrete olan aşkımız mıydı bizi böyle yoksullaştırıp yoklaştıran! Yoksulluğun elimizde kayıp giden şükrümüz olduğunu mu unuttuk… Yoksa ruhumuza çöreklenen tamahkârlığımız mıydı?

Belki evet, belki hayır…

Ancak artık öğreniyorum ki o ramazanlar çok uzaklarda kaldı, çok uzak…
 
Bir ramazan seherinde aklıma ansızın düşen bir şey var…

Ramazan geldi mi nerdeysen, hangi ruh iklimindeysen bahar olacaksın, bahar yağmurları gibi yağacaksın insanların üzerine. Tarumar olmuş bahçelere gül, bizar olmuş yüreklere umut, tenhalaşmış caddelere ses, virane evlere ışık olacaksın. Bir yetimin yüreğine değen merhamet, ağlayan bir kadının gözlerine mendil, çaresiz bir fukaranın derdine çare olacaksın. Yoksa kendine özel bir ramazanla görevini yapmış mı sayılırsın ki?  İşin bitti mi sanırsın? Benim çocukluğumda ramazan’ın bir ışık gibi üzerimize düşmesinin nedenleri bunlar mıydı bilmiyorum.

Bildiğim bir şey var…

Artık ne ben o benim, ne de o ramazanlar eski ramazanlar…

O yıllar çok uzaklarda kaldı, o ramazanlar çok uzaklarda…
 
Şimdi ramazan deryasının ta içindeyim…

Yanımdan dev dalgalar geçiyor. Ben hayret gemisindeyim. Bakıyorum gelip geçen dalgalara… Bu cazibesi bitmiş solgun hayatın içinden görülesi hikmetleri uzaklardan da olsa tanımak, bilmek sevdasındayım. Uyuyan meczupların arasından, bu bezirgânların ülkesinden belki çok uzaklara gitmeliyim hiç gelmeyesi. Belki bütün kötülükleri hayra yormalı, bunda da bin hayır var deyip kendi denizlerime taşlar atmalıyım.

Sonra o yüce yaratanın dergâhında kıyama durup af dilemeli zavallı yüreğim. Menzillerimi sonsuza kurmalı, oyalamamalıyım, ertelememeliyim güzellikleri… Hiç kimseler gelmese bilmese de mutlaka gitmeliyim…
Bu ramazanda uzak ve tanıdık iklimlere gitmeliyim son soluk…
Artık bildiğim bir şey var.

Bütün uzakların yüreğimde olduğunu…

Bütün uzakları kendimin çizdiğini biliyorum…

Uzak yok aslında…

Uzak yok…
 
Meryem Aybike SİNAN / Haber 7
aybikesinan@gmail.com 

YORUMLAR 10 TÜMÜ
  • rüzgargülü 15 yıl önce Şikayet Et
    bu yazıya bayıldım.... Aybike Hanımın üslubuna bayılıyorum. sanki Ahmet hamdi, Yahya Kemal kalkmışlar da aramızda dolaşıyorlar zannına kapıldım bir an. çok hoş gerçekten de. arkadaşlar sitemizde gerçek bir edebiyatçı var artık. Geçtiğimiz gün kendilerini mehtap tv'de izlemiştim. Güzel sesiyle çok güzel bir şiir okumuştu ki adeta büyülendim. Şimdi de bu ramazan yazısıyla taşı gediğine koyuverdi Aybike hanım. Harika bir yazıydı vesselam.
    Cevapla
  • katre-i yakamoz 15 yıl önce Şikayet Et
    eleştiri. herkezin uslüp ve tarzı başkadır elbet; benim ruhum için fazla süslü geldi yazınız adeta beni baydı, ruh olmalı elbet, geçmişin ruhlara verdiği tad gibi şimdiki Ramazan-ı Şerifler de geleceğin tadına maya çalmalı; nostaljiye evet ama kıvamı tutturmalı.Ramazan-ı Şerifler her sene farklı aylara, mevsimlere konuk oluyorken biz dünya sefinesinde seyahat eden yolcular da bu konuğun hakkını vermeliyiz diyorum.Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer, geleceğin bugünü aratmayacağını umut ederek üretenlere slmlr
    Cevapla
  • serdar61 15 yıl önce Şikayet Et
    tarzınız ve tavrınız çok güzel.... Açıkçası sizi yeni tanıdım. ancak daha önce okuyup tanımadığım için hayıflandım. İnternet gazeteciliğinin sıradan yazarlarından farklısınız. Bu sitede sanırım bundan böyle takip edeceğim yazarların başında geleceksiniz. ramazan düşüncelerinize katılıyorum. bir yerlerde unuttuğumuz o güzel duyguları yeniden yaşattığınız için gerçekten sağ olunuz.
    Cevapla
  • Neslim kalmuk 15 yıl önce Şikayet Et
    ne güzel bir ramazan yazısı.... Aybike hanım, edebi kaygılarla yazmış olduğunuz bu güzel yazı düşüncelerimize de tercüman oldu. ancak kendinizi çok özlettiniz. sizin yazılarınız ruhumuza bir meltem gibi dokunuyor. Kutlarım.
    Cevapla
  • ajanstakibi 15 yıl önce Şikayet Et
    Vallahi Bravo.... Gecenin bu vaktinde ilk kez karşılaşıp işte bu dediğim sayın yazar sizi gerçekten kutluyorum. sanırım sonunda internet gazeteciliğinde özlemle takip edeceğim sıradışı bir kalemi buldum. Bu latif üslubunuzu, içtenliğinizi, zengin kelime hazinenizi, zarif benzetmelerinizi ruhuma sarıp sarmaladım adeta. çok iyi geldi, yorgun yüreğime merhem oldu. çok teşekkürler. sevgilerimle.
    Cevapla