Meryem Aybike Sinan
Meryem Aybike Sinan
HABER7 YAZARI

Merhaba Karadeniz!

GİRİŞ 19.07.2010 GÜNCELLEME 19.07.2010 YAZARLAR

Karadeniz’deyim.

Bir haftalığına bu güzel bölgede olacağım. Marmara bölgesini sabahın seherinde geride bırakırken geride kalan çiçeklerim, verandamızın haşarı kedisini bensiz bıraktığım için bir parça hüzünlüyüm ama öte yandan en güzel öğrencilik yıllarımı geçirdiğim Karadeniz bölgesine gidiyor olmaktan sevinçliyim.

Marmara bölgesinin o çok gelişmişlik yönlerini konuşuyoruz eşimle. Diğer bölgeler arasındaki önemli yönlerini dile getiriyoruz ki bir anda o farklar kendini hissettiriyor ve özellikle Marmara bölgesini Karadeniz’e bağlayan kuzeybatı Karadeniz bölgesindeki bozuk yollar içimi acıtıyor. Cumhuriyet kurulalı neredeyse bir asır oluyor ve ne yazık ki biz yol sorunumuzu hala çözememişiz. Bütün Türkiye’de eşi benzeri görülmemiş bir biçimde yol yapımı çalışması var. Neredeyse adım başı şantiyelerle karşılaşıyoruz.

Peki, bunca sene hükümete gelenler bu önemli hususu neden ihmal etmişler, neden yıllarımız boşa harcanmış, diye binlerce cevapsız soru ilişiyor kafama.

Oysa şimdi karayollarımızda bir duble yol yapımı seferberliği var. Keşke bu uzun yıllar önce yapılsaydı!

Birçok tehlikeli sayılabilecek trafik keşmekeşinden ve sıkıntısından sonra en sevdiğim şehir Samsun tabelası içimi sevinçle dolduruyor. Bu şehirde üniversiteli olduğum, şehre geldiğim gün ilk ayrılık, gurbetin verdiği o yıkıcı melalle evimin telefon numarasını dahi unuttuğumu, günlerce ana kuzusu damgası yememek için gizli gizli ağladığım günleri hatırlıyorum.

Aradan uzun yıllar geçmiş.

Samsunun çevre yolu bitmiş neredeyse. Defalarca ama defalarca bu güzel yolu istifademize sunanlara dua ve teşekkürlerimi sıralıyorum. Pırıl pırıl bir yol bizleri sevdiklerimize kavuşturmanın heyecanı içinde sanki. Karadenizin başkenti diyorum Samsun’a. Eşim Giresunlu, doğal olarak itiraz etse de kendisine sunduğum argümanlarım öyle güçlü ki susuyor. Bu bölgeye gelince fanatik bir Samsunlu kesiliyorum bunun farkındayım ama Samsun bunu fazlasıyla hak ediyor.

Samsun şehirlerarası bağlantıyı şehrin dışında vermiş ki bence çok akıllıca. Hem gürültü kirliliği, hem de kimyasal kirlilik engellenmiş. Of Of Samsun ne kadar güzelleşmiş, ne kadar bakımlı. Olağanüstü güzel ve çekici bir kent görünümüne kavuşmuş. Geniş caddeleriyle, bütün sahil şeridine yayılan ışıltılı parklarıyla, şehircilik planlamalarıyla batıdaki birçok kenti geride bırakmış görünüyor.

Samsun aynı zamanda zengin tarımıyla Karadeniz bölgesini besliyor. Yol kenarındaki çiftçinin tezgâhlarına baktığınızda pirinçten, karpuza, incirden şeftaliye türlü türlü meyve sebzelerin göz doldurduğunu görüyorsunuz. Sanattan kültüre, tarımdan ekonomiye, eğitime kadar gerçekten de bölgenin en büyük ve gelişmiş şehri unvanını da haklı olarak üzerinde taşıyor.

Yeni yapılmış cilalı yol bizi Ordu iline ulaştırıyor.

Ordu bütün ilçeleriyle birlikte el ele başarıdan barıya koşuyor. Ünye size kapılarını açıp içeriye buyur ederken, gururlu, coşkulu. Tek kelime ile harika bir ilçemiz. Sahil cıvıl cıvıl insan kaynıyor. İnsanı büyülüyor Ünye. Yol eğilmeden, bükülmeden sizi Fatsa’ya taşırken bu bölgeye büyülü bir elin değdiğini hissediyorsunuz. Ve yol yapımı seferberliğinin mucize tüneli, Türkiye’nin en uzun tüneli Ordu Nefise Özçelik tüneli yolunuzu bir anda bir saat kısaltması yanında tehlikelerle dolu dar bir yoldan da kurtarıyor insanı. Ferahlatıyor.

Ordu işini biliyor.

Bakımlı ışıl ışıl ve kendine güvenen bir şehir Ordu...

Ordunun derelerine hayranlıkla bakıyorum.

Fatsa İlçesinde bu derelerde kayık sefaları başlamış! Bu şehirde her şey var bir havaalanı hariç.

Bu arada eşimin heyecanlandığını görüyorum. Memleketi Bulancak görünüyor. Bulancak Giresun’un gelişmiş ilçelerinden birisi. Ancak bendenizin bir itirazı var bu ilçe hakkında. Mesela Ordunun ilçeleri de dahil, sahilinin bakir bırakılmasına özen gösterildiği halde bu özenin Giresun ve ilçelerinde esirgenmiş olduğunu gözlemliyorum. Neredeyse bütün sahil doldurulup halkın kıyı ile bağlantısı kesilmiş.

Keşke diyorum bu sahiller kaybedileceğine daha fazla para harcanıp tıpkı orduda olduğu gibi çevre yolunun şehir dışına verilmesi yoluna gidilseydi. Maalesef Giresun’un birçok ilçesinde doğal sahil yok ve geri getirilmesi de mümkün değil.

Giresun bu anlamda biraz mazlum kalmış. Bunun başka alanlardaki çalışmalarla telafi edileceğini umud ediyorum.

Bir yol hikâyesine dönüştürdüğüm bu yazımı serin bir Bulancak akşamında yazıyorum. Geleli henüz saatler olmasına rağmen Karadeniz kültürü bütün özellik ve güzelliğiyle beni kuşattı bile.

Isırgan otundan çorba, karalâhana dolması, bu mevsimde hamsi yok ama yeğenimizin tuttuğu barbun balığı ve mantar sofradaki yerini almış bile. Bu kültürün en güzel ve bence en çekici tarafı mutfağının oldukça sağlıklı olduğu hususudur.

Giresun Kalesini ziyaret etmemek olmaz. Topal Osman’a bir Fatiha okumak, Giresun’u en tepeden seyretmek, sıçan adasına bir selam yollamak lazım diye içimden geçiriyorum. Bir kaç güne kalmaz fındık toplama mevsimi başlayacak ve fındık bahçeleri cıvıltılı insan sesleriyle dolup taşacak.

Karadeniz’deyim.

Bu arada İsmail Türüt Ağabeyden bir Trabzon türküsü dinledim ki hala dudaklarımdaki tebessüm düşmedi. “ Oflu Hoca” türküsü hakikaten ironinin, parlak bir zekânın bir harikası diye düşünüyorum.

Trabzon’a gitmeyi düşünüyorum.

Bakalım yolumuz bu tarihi şehrin neresine düşecek!

Karadeniz gibi bendeniz de coşacak mıyım acaba?

Görüşmek üzere.

Muhabbetle Efendim!

Meryem Aybike Sinan - Haber 7
meryemaybike@gmail.com

YORUMLAR 8 TÜMÜ
  • ibrahim balcıoğlu 14 yıl önce Şikayet Et
    tireboluya uğramadan geçerseniz.... tireboluya uğramadan geçerseniz güceniriz. bulancakın aksine tirebolu birkaç güzel adamın çabalarıyla sahille ilişkisini kesmedi. tirebolu girişinde başlayan tünel sayesinde tirebolu sahili, plajı ve kalesiyle dimdik ayakta. balıkçı barınağı adı verilen ancak orta büyüklükte bir liman da çabası. bence trabzona giderken değil de bir gününüzü tireboluya ayırın. cumartesi ben de çıkıyorum, inşallah. size ve değerli eşinize tireboluda rehberlik etmek benim için şereftir. selamlar...
    Cevapla
  • zübeyde çakır 14 yıl önce Şikayet Et
    şehrimi övdüğünüz için teşekkürler. Ebeveynleri trabzondan göçmüş bir samsunlu olarak ne trabzonlular ne de karadenizin güzelim diğer şehirlerinin insanları alınmasın ama, Samsun övülmeye ihtiyacı olmayan bir ferah şehirdir. Güzeldir, gelişmiştir, insanları medenidir, kültür, ulaşım, sağlık, ekonomi, sosyal yaşam merkezidir. Daha ne olsun. Yine de yaşadığım şehir İstanbulun dünya üzerinde eşi menendi yoktur, buna da samsunlular alınmasın.
    Cevapla
  • barbaros___61 14 yıl önce Şikayet Et
    plaka 61. herşey güzel ama karadenizin başkenti trabzon acizane görüşüm :)
    Cevapla
  • fcamcı 14 yıl önce Şikayet Et
    Fener Köyünde (Yoroz) sizi görmek isterdim.. Meryem hanım, Köyümde olsam sizi bir bardak çay ile de olsa ağırlamak isterdim. Köyüm Çarşıbaşı ilçemiz (Çarşıbaşı-Trabzon Yolu istikametinde 5.Km.) ile Akçaabat İlçemiz arasında Fener Köyüdür. (Eski ismi Yoroz) Tarihi Yoroz Fenerini görürdünüz. Yinede bir uğrayın isterseniz. Fenerci Salih beyi sorun, Salih bey size yardımcı olur. Selamlar.
    Cevapla
  • Hasan Seyre 14 yıl önce Şikayet Et
    Değişime yenilmenin acısı hala geçmedi..?. Evet biz dağlılar..Newton Mekaniği gibi davranırız..Elma yere düşer..bizim için her şey odur..gerisi yoktur..Evrenimiz statiktir..Şehirliler ve Kentliler gibi izafi ve sürekli değişen kavramlara kendimize yer edinip, dalgalı denizde gemimizi süremeyiz..Kuantum teorisi gibi, şöylede olabilir diye açıklama getiremeyiz..Nasıl Newton yenildi ve İzafiyet her şeye egemen oldu..Biz dağlılarda sürece ayak uyduramayıp..KENTİN IŞIKLARI na mağlup olduk..SİHİRLİ PARADİGMASIYLA çocuklarımızı bizden çaldı..öyle osun..
    Cevapla