Meryem Aybike Sinan
Meryem Aybike Sinan
HABER7 YAZARI

Babanız yine aşık çocuklar!

GİRİŞ 25.03.2011 GÜNCELLEME 25.03.2011 YAZARLAR

Tahir Kutsi Makal ismini yıllardır zikretmediğimi fark ettim geçen cumartesi. Ne çok unuttuğumuzu ve hafızamızın yorgun düştüğünü de…

Bizim GYY hatırlatmasaydı hatırlayacağım da yoktu galiba. Geçen gün birkaç hafta bizi peşinden koşturduktan sonra  Moral Fm’de yaptığımız “Divana Gelenler” programımıza nihayet teşrif edip  renk kattılar. Meğerse gerçekten de işi başından aşkınmış. Sütundan ağabeyimiz olan Yavuz Nufel ne çok haklıymış, ne çok doğru söylermiş.

GYY’den laf aramızda ben de çaktırmadan merak ettiklerimi öğrenmiş oldum. Haber7 artık “7 renk 7 mevsim’ misali canlanıyor, hareketleniyor, bereketleniyor. Bu sitede sadece haber değil, hareket de var artık.

Neyse şimdi GYY’mizin sınırlarına girmeyelim.

Yakında yeniliklerini bitirdikten sonra söyleyeceklerini kendisi  söyler elbette. Ama itiraf etmeliyim ki gerçekten de bu sitenin yazarları çok şanslıyız. Elimize yazacağımız konuyu bile veren, malzeme veren bir GYY’miz var.

Bu yazının konusunu O’ndan ç/almış oldum mesela.

Program’da söz şairlerden açılıyor. Ben sonunu düşünmeden bir laf ediyorum; çünkü karşımda her şeyden  önce iyi bir  şair var, "şiirle aran nasıl" diyorum. Aldığım cevap edebi ve umutsuz: “Şiir beni bıraktı” diyor.  Şiirin bıraktığı yerden roman seni kaptı demeliydim… (o zaman aklıma gelmedi ki!)…

Gelelim “Babanız yine aşık oldu çocuklar!” şiirine. Şiirin asıl adı “Sohbet”. Türk Edebiyatında belli bir yaşın üzerine çıktıktan sonra şiir yazamayan bir çok şair bilirim. Zira şiirden el etek çektikten sonra ya nesre yönelen, ya da susan şairlerimiz az değil.

Bunları tam söylüyorum ki Tahir Kutsi Makal’ın bu şiiri ihtiyarlık demlerinde iken yazdığını söylüyor GYY’miz. Daha başkaları da varmış!

Sonra “Sohbet” şiirini bulup okuyorum.

Gerçekten de güzel ve samimi bir şiir. Şair duygularını öylesine  samimi bir şekilde dile getirmiş ki etkilenmemek namümkün!  Sonra yaşını başını aldıktan sonra aşık olup bütün hayatını bir çırpıda değiştiren insanlar geliyor aklıma.

Tamam kabul etmem lazım, aşkın yaşı yok/muş!

Tahir Kutsi Makal’ı Denizli halk kültürü ve edebiyatı üzerine yaptığı çalışmalardan bildik tanıdık. Hatta yıllar önce kızının isminin “Çeyiz” olduğunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Türkiye’de adı “Çeyiz” olan başka bir bayan var mı bilmiyorum.

Tahir Kutsi Makal enteresan bir edebiyatçı. Şu şiirin içtenliğine bakınız. Bir babanın samimi itirafı bu olsa gerek, bir insan olarak günah ve hatalarını saklamaması ve böylesine bir anlatış her şairin harcı değil:

Babanız yine aşık çocuklar!
Erken gelişi ondan
Yüzünün gülüşü ondan
Ve bu sefer iş berbat…

Babanız yine aşık çocuklar
Aşksızlığı kaldırın mezara…
Şiirin bini bir para gayri
Türkünün bini bir para…

“Eve tuz ekmek götürmeyi böyle havalarda unuttum” diyen Orhan Veli ne kadar samimi ise duygularında ve ne kadar herkese benziyorsa, bu ruh hali de Tahir Kutsi Makal’ın bu duygusu da o kadar sahici ve herkestendir!

Bütün sıradan insanların gizli mahzenlerinde buna benzer ne hikayeler vardır bilmediğimiz, farkına varmadığımız. Ne de ustaca saklanır onca hikaye. Ama şairler, yazarlar, sanatkarlar öyle mi ya. Böyle ifşa ederler kendilerini. İfşa edilmeseydi, söylenmeseydi onca söz nasıl söylenir,nasıl  şair olunur, nasıl söz incileri düşerdi mana defterine?

Edebiyat çevrelerinde “Tahir Baba” denen bu değerli halk bilimci ve şairimizi geniş kitleler bu şiiriyle tanıdı tanımasına ama o asıl Denizli/ Acıpayam yöresi kültürünü tanıtma ve yayma noktasında tanındı, bilindi.

Bir de Türk sinema klasiği olan “Hababam Sınıfı” senaryosunda onun da katkısı olduğunu öğreniyoruz. Senaryo çalışmaları sırasında Rıfat Ilgaz hastalanınca yarım kalan senaryoyu nam-ı değer Tahir Baba’nın  tamamladığını öğreniyoruz.

Bu şiir zengini, bu gönül zengini ve aşk zengini adam sevgiliye en büyük tehdidini şu şekilde yapar gibidir:

“Sana bir aşık olayım da gör
Bir gönül düşüreyim
Renkten renge gireyim
Köprüleri ateşe vereyim
Sana bir aşık olayım da gör”
 

Şiir bir aşk sanatı mıdır?

Evet. Kesinlikle evet.  Sadece şiir değil, her şeyin en güzel ve estetik olanı aşkla ortaya konanı değil midir? En güzel şarkılar, en güzel şiirler, en güzel edebi metinler, en güzel mimari eserler sanatkarı aşık olduğu demlerde ortaya konan eserlerdir, bu aşikar.

 "Aşk, bir ideale ulaşabilmek için ruhun kanatlanmasıdır", diyor Maupassant.

Mesela Üsküdar’daki Mihrimah Sultan camiini, Mimar Sinan’ın Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihramah’a duyduğu büyük aşk neticesinde inşa ettiğini öğreniyoruz. Üstelik Mimar Sinan’ın bu demlerde ellili yaşları sürdüğü ve evli olduğunu biliyor muydunuz?

Ünlü halk şairi Karacaoğlan’ı diyar diyar dolaştıran güç ne ola ki? Öyle ki ihtiyarlık çağlarında kendisine şiir yazdıran güç yine aşktır ama o ihtiyarlığını da kabul etmeyen duyguların şairidir:

Bir kız bana emmi dedi, neyleyim” diyerek gönlünün genç olduğunu anlatmaya çalışır gibidir.

Koca Aşık Veysel de her şeye rağmen aşk’a sığınanlardan:

Güzelliğin on par’etmez/ bu bendeki aşk olmasa” dizeleri, asıl olanın asıl büyüklüğün  güzelliğin yanında güzelliği görmek olduğunun felsefesi değil midir?

Bütün bunların üzerine, aşk üzerine söylemenin yaşı olmaz/mış, daha önce söylediğim bütün olmaz/larımı geri alıyorum! Evet Sayın GYY’miz haklısınız ihtiyar delikanlılar da şiir yazarmış, hem de en alasından!

1999 Yılında kaybettiğimiz Bab-ı Ali’nin ihtiyar delikanlısı Tahir Baba’yı rahmetle anıyoruz.

Muhabbetle!

Meryem Aybike Sinan/ Haber7
meryemaybike@gmail.com

YORUMLAR 7 TÜMÜ
  • Ezel 13 yıl önce Şikayet Et
    ichkeria'ya asıl ne alaka demek lazım?. siz bu mevzuyu basit görebilirsiniz ama kazın ayağı hiç de öyle görünmüyor. Aynı kasabada yetişmişler, aynı coğrafyanın insanı ve bu adam özellikle kendi bölgesindeki en önemli Allah dostunun ismini kullanıyor böyle bir kepazelik için. sen de böyle anlamazlık ayaklarına yatıp sağa sola çamur atma! niyetin Ilgaz ile aynı. Vesselam!
    Cevapla
  • demokrat 13 yıl önce Şikayet Et
    aşık olmak güzel. aşık olmak güzel. kötü olacağına aşık ol. yalan söyleyeceğine aşık ol. Öfke duyacağına aşık ol. kin güdeceğne aşık ol. nefret edeceğine aşık ol. aşık ol ki genç kalasın vesselam. hatta bu dünyadan da zevk alasın.
    Cevapla
  • demokrat 13 yıl önce Şikayet Et
    çok güzel bir şiir. sanki aslında biz insanların gizli tarafları açığa çıkarılmış gibi bir his edindim. aslında ne kadar iki yüzlü insanlarız. gizli ajandalarımızı Allahtan başka kimse bilmiyor iyi ki. yoksa halimiz nice olurdu. düşünsenize adam başka kadına aşık aslında, hep onu düşünüyor, kadın da "aman kocam beni çok seviyor" diye kendinden emin yaşayıp gidiyor. Yanında içi kan ağlayan adam ne yapsın. katlanacak bu duruma, idare edecek. yahu yalansa bu anlattıklarım ne olayım.
    Cevapla
  • Ezel 13 yıl önce Şikayet Et
    Çok güzel. Harika bir yazı. Tebrikler
    Cevapla
  • faran 13 yıl önce Şikayet Et
    !. mimar sinan ın mihrimah sultan camii ni mihrimah sultana duyduğu aşk sebebiyle yaptığına ilişkin rivayeti desdekleyen veri yok...bir kere mimar sinan kayserili hristiyan bir ermeni..hayatını incelediğimizde müslüman olduğuna dair somut bişeylere rastlamıyoruz...haliyle aşk insana kendi kutsalı çercevesinde birşeyler yaptırırdan hareketle...
    Cevapla