Meryem Aybike Sinan
Meryem Aybike Sinan
HABER7 YAZARI

Sorumluluğunuz tatile girmesin!

GİRİŞ 17.06.2011 GÜNCELLEME 17.06.2011 YAZARLAR

 “Oku! Yaratan Rabbinin adı ile.
O, insanı bir pıhtıdan yarattı.
Oku, Rabbin sonsuz kerem sahibidir ki, kalemle öğreten O’dur.
İnsana bilmediğini öğretir."
( Alak, 1-5)

Okullar bugün tatile giriyor.

Ne yazık ki ülkemizde tatil denince denize koşmak, güneşlenmek, yemek içmek, başıboş dolaşmak, öğlene kadar uyumak, gece geç saatlere kadar eğlenmek vs akla geliyor!

Yani yaz aylarında biz normal hayatı da tatil ediyoruz bir yerde. Herkes şimdiden hummalı bir koşuşturma içinde. Bu tatil kültürü bize nerden musallat oldu bilmiyorum ama bu güzelim yaz aylarını çok iyi değerlendiremediğimiz ortada. Parası olan sahillere koşuyor, olmayan da sabahtan akşama kadar ya televizyon ya da internet başında vakit öldürüyor!

Türkiye’de yarından sonra ülke coğrafyasında yüzbinler yer değiştirecek. Bu yüzbinlerin büyük çoğunluğu sahil kentlerine koşacak ve güneş, kum ve eğlence tatili yapacaklar. Nitekim tatil demek uyumak, habire yemek, boş boş oturmak akla geliyor öyle değil mi?

 

Milyonlarca öğrenci bu yaz aylarında kitap okuyacak mı dersiniz?

Şayet milyonlarca öğrenci bu yaz ayında sadece bir kitap okusa bu yaz Türkiye’de yaklaşık olarak yirmi milyon kitap satılacak demektir! Bu tablo gerçek olsa ne muazzam bir şey olurdu değil mi?

 

Amma ve lakin öyle olmayacak söyleyeyim!

Bu çocuklarımızın ezici bir çoğunluğu tatil boyunca bir kitap dahi okumayacak, hatta haber bültenlerini de takip etmeyecek ve gazete de satın almayacak!

Çünkü tatile girdik!

Düşünmeyi de, tefekkür etmeyi de, kitap okumayı da hepsini tatil ettik bugünden böyle. Bugünden sonra aylarca okumak gündemimizden düşecek ve bizler kendimizi ve bedenimizi ekranların ve internetin uyuşturan iklimine teslim edip uyutacağız.

Bu tatil bedenleri hem dinlendirip hem doyuracağız da peki ruhumuzu ne yapacağız? Onun ihtiyacını nasıl gidereceğiz? Tatil beldeleri bunun için de çalışmalar yaptılar mı dersiniz?

Manevi yanlarımız ve ruhumuz için beş yıldızlı oteller var mı?

Ona ne gerek var canım der misiniz bilmiyorum ama isterseniz bizim çocukluğumuza dönelim. Biz tatillerde “Kur’an Kursuna” giderdik. Hem eğitim süreci sekteye uğramaz, hem manevi anlamda feyiz alır hem de koskoca yaz tatilini anlamsız ve faydasız bir eğlenceye feda etmemiş olurduk.

Şimdi çocuklarımız sekiz dokuz ay yarış atı gibi dersane ve okul arasında koşturduktan sonra bu kez güneş ve kum tatiline ( internet geyiği tatilini de eklesek mi acaba) girip kendilerini büyük bir hiçliğe mahkûm ettikten sonra üç ay sonra yeni baştan yarışa devam ediyorlar.

Bizim eğitim sisteminde Bediüzzaman’ın deyişiyle “İman ve Fen” bir arada yürümüyor ne yazık ki! Bu husustaki görüşlerini de şu şekilde izah ediyor Üstad:

“ Vicdanın ziyası dini ilimlerdir, aklın nuru fen bilimleridir. İkisinin birleşmesinde hakikat tecelli eder. “

Bu tatilde çocuklarımıza manevi güzellikleri telkin eden eserler okutalım, onlarla manevi sohbetler edelim, okudukları eserleri kontrol edelim. Zira özellikle lise öğrencileri arasında siz velilerin asla tasvip etmeyecekleri çarpık ilişkilerin sokak ağzıyla hatta sinkaflı küfürlerle anlatıldığı bir takım kitaplar ne yazık ki dolaşımda ve gençler arasında hızla yayılıyor! Bu sokak edebiyatının adını bile koymuşlar: “Dizüstü Edebiyat”.

İşte bu edebiyatın bu aralar piyasaya sürdüğü bir kitaptan söz etmek istiyorum. Güya bu bir günlük ve gençler için yazılmış! Hatta anlı şanlı yazarlar bu sözde edebi kitap(!) için öyle iltifatlar dizmişler ki pes doğrusu diyorum. Kitabın ismini reklam olmasın diye özellikle yazmıyorum.  Bu sokak ağzıyla yazılmış küfür edebiyatı yığını olan kitaba mesela Hürriyet Yazarı Onur Baştürk şöyle diyor:

“… Bu yaz Dizüstü Edebiyat yazı olacak gibi…”

Ve bu kitap nisan’dan beri tam 14 baskı yapmış!

Nerede pespaye bir kitap ordayız, nerede sinkaflı sohbetler ordayız, nerede açık saçık fıkralar ordayız, nerede ucuz film kareleri ordayız, nerede dünyevi işler ordayız hem de büyük kalabalıklar halinde!

Evet, bugün okullar tatile giriyor.

Lütfen ruhunuz tatile girmesin, aklınız girmesin!

 Öğrenciye kitap okumayı tatil etmeyiniz! Bu tatilde “kağıttan dünyaların  keşfine” de çıkın ara ara!

Özellikle çocuklarımızın kitaplarla buluşmasını sağlayın, “her hafta bir kitap” sloganıyla mutlaka tatile kitaplarınızı da götürün. Onlara da valizlerinizde yer açın.

“Dizüstü Edebiyat” yerine “Sözüstü Edebiyat” çocuklarınıza arkadaş olsun, onları da kitaplarını da düşüncelerini görün ve takip edin! Üstad Bediüzzaman’ın bu hususta çok güzel bir sözü vardır:

“ Bâtılı tasvir, sâfi zihinleri idlal eder”

Bu cümle, bu veciz söz içinde binlerce düşünce barındırır. Fena şeylerin, menfi hislerin, çirkinliklerin, iz bırakmadan, tahrip etmeden, kirletmeden saf bir yüreğin, temiz hislerin kalabileceğini kimse iddia edemez.

Evet, okullar bugün tatile giriyor!

Ama sizin sorumluluğunuz  lütfen tatile girmesin!

Muhabbetle Efendim!

Meryem Aybike Sinan- Haber7
meryemaybike@gmail.com

YORUMLAR 1
  • selahaddin pile 13 yıl önce Şikayet Et
    tatil ve sorumluluk. bu konuda birçok babanı gereklı hasasiyetı göstereceginden emin degiliz. sorumlu babaların allah sayılarını artın ....ı
    Cevapla