Meryem Aybike Sinan
Meryem Aybike Sinan
HABER7 YAZARI

Tır terörüne birileri dur desin!

GİRİŞ 08.07.2011 GÜNCELLEME 08.07.2011 YAZARLAR

Yol demek medeniyet demek, yol demek güven demek, yol demek gitmek, gelmek demek, kavuşmak demek, hasreti vuslata dönüştürmek demek, ihtiyaçlara çare bulmak, uzakları yakın eylemek demek.

Nitekim bana göre başarının yolu dubleden geçer!

Kocaeli’nden Antalya Alanya’ya, Mersin’den Adana, Gaziantep’e, Adıyaman’dan Malatya’ya, Sivas’tan Giresun’a uzanan bu geniş coğrafya’da bir yandan seyahat edip bir yandan gözlem yaptım. Bölünmüş yollarda seyahat ne kadar rahat ve güvenli, huzurluydu. Ne zaman kaybınız oluyor, ne de tehlikeyi düşünüp sıkıntı yaşıyorsunuz.

Ne zaman ki Alanya’daki tatilimiz sona erip sahil yolundan Mersin’e revan olduk, işte o zaman yaptığım tatil burnumdan geldi diyebilirim. Dar bir patikayı andıran kıvrımlı ve engebeli yollar zaten günlerdir bana dünyayı dar eden mide kramplarımı hat safhaya çıkardı. Zira yollardaki tırlar küçük araçlara öylesine bir terör estiriyorlardı ki can güvenliğinizi gerçekten de ciddi manada tehlikeye atıyorlardı.

Dar ve tehlikeli virajları geçerken azami derece kendinizi en kenara alıp geçiş yapmak durumundasınız. Adamlar bütün yollar benim, yolların tek hâkimi benim havalarında araç kullanıyorlar ve diğer araçlardaki insanları umursamıyorlar bile. Zaten bütün istatistikler gösteriyor ki bu tip karşılaşmalarda olan minik arabalardaki insanlara oluyor ve tır sürücüleri yara bile almadan sıyırıyorlar.

Acaba diyorum içimden adamlar bu bilinçle mi böyle düşüncesiz, böyle pervasız, böyle acımasız araç kullanıyor ve durmadan küçük araçları taciz ediyorlar!

Bu özgüvenin içinde ahlak, merhamet, insan sevgisi, sorumluluk, trafik bilinci ve Allah korkusu yok mudur? Bu adamlar devletin yollarını babalarının malı gibi kullanıp bu pervasızlığı hangi cesaretle gösterebiliyorlar?

Birkaç kez çok dikkatli araç kullandığımız halde, aşağıdaki uçurumun dibine yuvarlanma riski yaşadık. Bu adamlar,  virajları dönerken öyle geniş bir açıyla yolu kullanıyorlar ki sizin çizginiz bile size kalmayıp kendinizi yol kenarlarına atmak zorunda kalıyorsunuz.

Biz kendimizi Mersin’e atana kadar saatlerce gerçekten de kâbus diyebileceğimiz bir yolculuk yaşadık. Bir daha o yolu kullanır mıyım bilmiyorum açıkçası. Gerçi o yol üzerinde ciddi bir çalışma yapıldığını belirtmeliyim ama benim anlayamadığım Türkiye’nin en önemli geçiş yollarından birisi olan bu güzergâha neden öncelik tanınmadığı ve bugüne kadar bitirilmediği… Açıkçası bunu sık sık düşündüm yol boyunca. Bilen varsa gerçekten de öğrenmek istiyorum.

Ben Giresun’da iken bu konuyu çevremle paylaştığımda benzeri şikâyetlerin hayli çok olduğunu düşünüyordum ki bu kez kızkardeşim o yolu kullandı ya da kullanmak mecburiyetinde kaldı. Ne yazık ki aynı kâbusu yaşadığını ve hatta bir tırla burun buruna gelip neredeyse uçuruma yuvarlanacaklarını anlatınca bu ülkede ciddi anlamda bir tır şoförü terörizmi olduğunu anladım.

İnsan hayatını önemsemediği gibi kendisini yolların tek hâkimi sanan bu sorumsuz insanların ( sorumluluk sahibi olanları varsa onları tenzih ederim) psikolojik olarak da değerlendirilmesi lazım geldiğini düşünüyorum artık.

Nitekim akl-ı selim sahibi, sorumluluk bilinci olan, merhametli bir insan trafikte sadece kendi canını değil, bütün insanların da hayatını gözetleyip korumak durumundadır. Bırakınız insanı yollardaki hayvanların bile canını korumak, dikkatli olmak sorumluluğumuz vardır. Hiç kimse başka birilerinin yaşamını tehlikeye atamaz!

İnsanlara tırların tepelerinde bakan, araçlarını kasten binek arabalarının üzerine süren, sıkıştıran, geçiş üstünlüğünü kendinde gören bu sakat zihniyetin bu sakat geçişine birilerinin bu yollarda daha yüksekten dur demesi gerekmektedir. Bunun nasıl olacağını bu işin uzmanları mutlaka biliyorlardır. Birçok aile bu tip kazalarla yok olup gitti ve bu gidişle bu tür facialar devam edecektir.

Keşke bütün yollarımız duble olsaydı ama bunca başarılı çalışmaya rağmen hala bu tür yollarda seyahat etmek mecburiyetinde kalıyoruz. Ancak ülkede yollarda büyük bir şantiyenin bu sorunu çözmek için hararetle çalıştığını görmek beni umutlandırıyor ve geçmişte bizleri idare edenleri ufaktan ufaktan esefle hatırlıyor ve içimden “bu çalışmalar bugünlere kalmamalıydı, bugün yolları değil, başka şeyleri konuşmalıydık” diye iç geçiriyorum. 

        Öyle ya yollar medeniyetin ve gelişmişliğin ölçüsüdür.

        Yüzde elliyi daha iyi anlıyorum galiba.

        Gerçekten de başarının yolu dubleden geçiyor, bu kesin…

        Muhabbetle Efendim.

Meryem Aybike Sinan-Haber7

meryemaybike@gmail.com

YORUMLAR 6 TÜMÜ
  • selim onur 13 yıl önce Şikayet Et
    Olmadı bu yaz şimdi.. Siz o tır şoförlerinin hepsi ergenekoncu ve CHP'li falan deseydiniz yazınız daha çok okunur ve taktir görürdü. Çünkü bu köşelerin okurları sizden toplumsal konulara karşı refleks değil CHP ve laiklik düşmanlığı bekliyor. Size ne tırlardan kamyonlardan falan.
    Cevapla
  • fahrettin yavuz 13 yıl önce Şikayet Et
    kesinlikle doğru. daha dün şehir içi trafiğinde ölümden döndüm adamın mazereti özrü kabahatinden büyük nitelikte arabayı üzerime kırdı mazareti enteresan!! görmüyormusun motorsiklet altıma girecekti oldu sanki motosikletler araç değil yol hakkı yok kenara kaçılması gereken savrulması gereken böcekmiş gibi adamlar frene basmaya tenezzül bile etmiyorlar
    Cevapla
  • ÖMER BUDAN 13 yıl önce Şikayet Et
    insana saygı. kesinlikle üzerinde yetkililerin durması gereken bir konu.tır sürücüleri şehir içinde dahi yarışıyorlar.kırmızı ışıkta hem sol hem sağ şeridi işgal ediyorlar.insanları tehlikeye atan hareketlerde bulunuyorlar.halbuki herkes aynı değerde tek can taşıyor.
    Cevapla
  • efe 13 yıl önce Şikayet Et
    şakayı sevmiyorsunuz heralde. yazınızda eleştirecek bir şey yok.sadece abartarak insani bir yazıyı muhteşem bir yazı dedik.şakamızda şakaydı
    Cevapla
  • demokrat 13 yıl önce Şikayet Et
    Aybike Hanım tebrik ederim. Hakikaten çok önemli bir konuya değinmişs iniz.Bu tespitleriniz çok doğru. Bu tür yollarda adamlar gerçekten terör estiriyorlar. Bizim çocukların yarı canı çıkıyor korkudan. Hislerimize tercüman olmuşsunuz. Bravo.
    Cevapla