Meryem Aybike Sinan
Meryem Aybike Sinan
HABER7 YAZARI

Trabzon tarihini bile bile yazmaktadır!

GİRİŞ 25.07.2011 GÜNCELLEME 25.07.2011 YAZARLAR

Bütün yolların kavuştuğu şehir Trabzon!

Karadeniz içli türküler gibi yalnız ve derindir Trabzon’a baş koyan. Dalgalarının ıslıkla sarp kayaları kamçıladığı, bahtının karasını başından atmaya çalışan bir dertnak, bir coşkun deniz her dem dalgalanan.

Karadeniz bir ebemkuşağı, bir renkler curcunası. Fıstık yeşili, çay yeşili, lahana yeşili, yosun yeşili, fındık ve ceviz yeşili bir armonidir dağların yamaçları. Birden ruhuma ötelerden hayli zamandır unuttuğum fısıltılı ezgiler yağıyor sağnak sağnak.  Kışın baharla sözleştiği, yazın güze işmar ettiği mevsimlerin atışmasında bir arifane duygu basıyor aklımın mazgallarını.

Trabzon dervişane söz gibidir, dile geliyor.

***

Trabzon bir eski tarih sandukasının lavanta kokulu gizemli öykülerini anlatıyor bir bir. Yaşlı ve yorgunum diyor. Nasıl Türkleşip İslamlaştığını, nasıl zamana meydan okuduğunu, nasıl tarih yazdığını söylüyor. Yavuz Sultan Selim Han gençliğinin delikanlı yanlarını yazdığı caddelerde eski bir şarkı çalınıyor gibi kulaklarıma. Kubbe kubbe ezanlar düşüyor ruhumun merkezine. Sonra önce Süleyman, sonra Han, en sonunda Kanuni olan adaletin timsali bir ulu padişah doğuyor Trabzon akşamlarına.  Trabzon şaha kalkıyor. Yüreğin yolları Trabzon’a çıkıyor. Çay çiçeklerine bir turna uzanıyor, gözünde nem, dilinde gam, hüzünlü türküler söylüyor. Mütevazı bir melal basıyor uykularımı, Trabzon akşama uzanıyor.

Trabzon’da mevsim bahardır, vakit şimdi güle geliyor!

***

Trabzon has çocuğu Anadolu’nun. Eski ve yaşlı ruhunun derinlerinde saklı tüm bildikleri. Sırra kadem basmış ulu yürekli erenlerin yurdunda mevsim her dem bahardır. Ilık rüzgârlar kekik kokusunu yüklenip uzak diyarlara taşıyor gibidir. Bir saba esintisi, bir firuze, bir yakut gibidir şimdi Trabzon. Sis dağlarının başları duman dumandır.

Fadime’nin şallarını dokuyan Şal Pazarı, dağların arasına sıkışmış hali yamandır şimdi. Vakfıkebir sahillerine denizin billur ışıltısı vurmuş, aynı dilden söyleyen hüseyni makamında dalgalar basmıştır kumsalları. Sürmene bakire bir manayı yani baştan ilmek ilmek sabır tezgâhında dokumaktadır. En yeni, en taze, en vakur aşkların sığınağıdır. Mehmet’in gülümsemeyi bildiği yerdir.  Sürmene, Of çektikçe Rize yaklaşmaktadır!

Trabzon tarihini bile bile yazmaktadır!

***

“Divane âşık gibi dolaşırım yollarda” diyen türkülerin diline ben de düşüyorum Maçka’nın taş yollarında. Zigana, geçit vermez, Zigana yollarımı kesiyor. Zigana’nın bir tarafı bahar, bir yanı kıştır. Bir yanı kara bir yanı yaştır! Maçka deresine bakıyorum yorgun akıyor sanki. Ne çok taş taşımış, ne çok sürüklenmiş bedeni, ne çok yorgun bakıyor. Bir yarın dibinde kır çiçeklerinin utancını yaşıyor aklım, zamana takılıyorum ve gidiyorum gündüz gece. Umudunu âh’a bağlayan bir kırlangıç misali uçuyorum Trabzon semalarında. Âh ile adresi deniz olmuş bütün sevdaların sesini duyar gibi oluyorum.

Zaman geçmiş, nice hatıralar eskimiş bu şehrin kucağında. Fatih Sultan Mehmet Han bu şehre gelip gittiğinden beri ne zamanlar yitip gitmiş, ne hatıralar yaşanmıştır oysa. Bir bilen olsa diyorum. Bir bileni arıyorum. Dizlerim yokuşlarda tükeniyor, soluğum kesiliyor. Anlıyorum ki;

Trabzon kaderini düğüm düğüm çözmektedir! 

***

Boztepe Trabzon’a tepeden bakar gibidir. Efil efil esen bir rüzgâr ötelerden nice revnaklı hatırayı sürüklemektedir gönül ufkumuza. Boztepe’de Ahi Evran türbesi kendisini gizler gibidir. Ahi Evran Dede camiinde şimdi sabah ezanı okunmaktadır. Saba tadında büyülü bir his değmektedir dil hanemize, aklımız durmakta, kalbimiz çarpmaktadır.

Hatuniye Camisinde Gülbahar Hatun’un hayır dualarının yankıları vardır hala. Yavuz Sultan Selim Han annesi Gülbahar Hatun, türbesinde huzura uzanmaktadır. Gün geçmiş, hatıralar eskimiş, tarih yeni baştan yazılmıştır Trabzon’da. Emir Mehmet türbesinde güneş batarken bir hüzünlü ve derin düşünce gönül ufkumuzu bağlamaktadır. Meryem Ana manastırı sarp kayaların üzerinde zamana meydan okur gibidir. Tahtından düşmeyen bir asaletin ve tevazunun öteki adıdır.

Alaca Han’da hala ipek şallar müşterisini bekler gibidir. Bedesten’de dünün bezirgânları, bugünün esnafları ele ele dolaşmaktadır. Paşa Hamamında buhar buhar hatıralar yükselmektedir engin göklere. Meydan Hamamında genç kızların ve kadınların kahkahaları hala yankılanmaktadır sanki.

Trabzon biraz bugün biraz dündür. Biraz  geçmiş, biraz gelecektir.

Trabzon şimdi maziye uzanmaktadır! 

***

Tabiat Trabzon’a iltimas yapmış gibidir.

Çakırgöl yaylasında kuzular otlanırken yanık bir kemençe sesi, horan sesine karışmakta, dereler Karadeniz’e akmak için can atmaktadır. Harmantepe yaylasında kızların elleri kınalı, şallar ve zıbınların içinde bir düğün faslındadır kadınlar.

Uzungöl’de mevsim başkadır, bahar başka, kış başkadır. Cennet göklerden buraya inmiş gibidir. Masmavi gölün ışıltılı sularında efsunlu bir güzellik can yakmaktadır. Uzungöl yüreklerimize uzanıyor tereddüt etmeden. Bir titrek akşamda üşüyen bir ocakta yanan odunların ısıtan alevleri düşüyor hayallerime ansızın. Bakır bir sinide karalâhana dolmasına arkadaş olmak, bakır bir tavada fokurdayan muhlamaya sırdaş olan mısır ekmeği gibi hamsi pilavı da alıyor aklımı. Bir Uzungöl akşamı gerçeğe dönüşmeden Sera gölüne düşüyor gönlüm.

Trabzon gölleriyle gönlümüzü kazanmaktadır!

***

Trabzon asil şehir.

Trabzon mert şehir, cömert şehir. Trabzonspor ve Trabzon bir sanki. Biri olmadan asla diyen şehir. İnsanı güzel şehir, medeniyetin ve asaletin  sarmaş dolaş olduğu şuurun lezzete dönüştüğü şehir. Türkülerin can evinden dile geldiği, baharın güle güle geldiği, bir güzel şehir. Şimdi bu candan mektubu yolluyorum bağrına. İçimden sana dair, bütün güzelliklerine dair, geçmişe dair, geleceğe dair bir dilek tutuyorum, bil şehir! Gözlerimi yumduğumda gözlerimden sıyrılan şehir! Ne kadar yakınlaşsam ansızın ayrılan şehir duy sesimi!

Nemlizade konağında gelinlik kızlarının şen sesleri, Orta mahalle evlerine gitmektedir sanki. Memişoğlu Konağında bir sessizlik ve huzur hâkimdir. Çakırağa Konağında yaşlı Trabzon düşünceleri geçmişi ağırlamaktadır.

Karadeniz’in gökçe düşünceli şehri, tarihin derinlerinde pakça yoğrulan şehir, can şehir, canan şehir, kaş ile göz arasında nur şehir, sürur şehir… Leylak kokulu baharlardan yeşeren billur şehir!

Can Şehir! Selam Şehir!

Trabzon her dem maziye uzanmaktadır!

Meryem Aybike Sinan / Haber7
meryemaybike@gmail.com

YORUMLAR 7 TÜMÜ
  • faran 13 yıl önce Şikayet Et
    şehri yaşayanından bağımsız anlatmak iltifat mıdır?. her yıl sıla i rahm yaparım.her gidişimde köyler kentlere benzemesede köylüler kentlilere daha bi benzemekte..her yıl etek boyu 1 cm kısalmakta.geleneksel kıyafetler modern! kapatkaçlara,kadim örtü ise tehşir eden müsvettelere evrilmekte! kahvehaneler vasıfsız ve işsiz,samimi ama bir okadar da cahil,ufacık bir gaz ile alevlenebilecek faşizme meyyal gençlerle dolu..köylerde mukim kadın ve kızlar erkeğe bile ağır gelen çalışma koşullarından dolayı bildim bileli o methettiğiniz muhteşem beldeleri terketmenin hayalinde zira meşakkatten baş kaldırıp da çevrenin güzelliğini farkedecek dermana sahip değiller..yazar hanım gibi beldelerine hayranlıkla bakan modernlere bakıp şaşadurur bu kadınlar.erkek despotizminin modern mazlumlarıdırlar..hadi bir karadeniz güzellemesi de onların gözünden yazıverin!! dedim ya,nerden durup nerenizden baktığınızla alakalı..tok karınla aç tarifi yapmak bir garibime geldide..
    Cevapla
  • Hamit TARAKÇI 13 yıl önce Şikayet Et
    Tebrikler. Şahene bir yorum. Trabzon ancak bu kadar güzel anlatılırdı. Sayenizde, yeniden bütün o güzel yerleri gezmiş oldum. Yüreğinize, kaleminize, elinize sağlık.
    Cevapla
  • Metin Yazar 13 yıl önce Şikayet Et
    Yazarı tebrik etmeyi unutmuşum.. Bu hoş,zengin,tezyinli,duru,hoş kokulu ve su gibi akıcı bir Türkçeyle yazılan yazının sahibi olan Meryem Hanımı tebrik ediyorum.
    Cevapla
  • demokrat 13 yıl önce Şikayet Et
    Faran, bir şehir bu kadar güzel anlatılır kardeşim.kıskanma!. Yazar bildiğim kadarıyla edebiyatçı ve Trabzon hiç bu kadar güzel anlatılmamıştı. Oldukça güzel ve zarif bir anlatım. Harika bir şehir güzellemesi. Tebrikler Aybike Hanım. Sizi çok seviyoruz.
    Cevapla
  • faran 13 yıl önce Şikayet Et
    nerenden ve neresinden baktığınızla alakalı.... eğer illerimizi edebiyat şehvetimize meze edeceksek o vakit verin gazı verin dumanı!! ha gaye tatile çıkmak isteyenlere çoğrafi bilgi vermekse,başka...
    Cevapla