Meryem Aybike Sinan
Meryem Aybike Sinan
HABER7 YAZARI

Afrika'daki madrabaz hancı!

GİRİŞ 12.08.2011 GÜNCELLEME 12.08.2011 YAZARLAR

Osmanlının tarih sahnesinden düşüşünden beridir üç kıtada Müslümanların yüzü gülmüyor ne yazık ki. Gâh Filistin, gâh Türkistan, gâh Afganistan, gâh Bosna’da atıyor yüreklerimiz.

Bu diyarların hepsi farklı farklı coğrafyalarda lakin acı bir, vahşet bir, kader bir.

Çekilen bütün ızdırapların adresi aynı. Yani bir Asya’da, bir Avrupa’da bir Afrika’dayız!

Bugünlerde gündemde Afrika var.

Afrika’nın bu ölümcül kaderi yeni yazılmadı oysa. Milli ve manevi meselelerimize duyarlı edebiyatçı ve tarihçilerimizin uzun yıllar önce dikkat çekmiş oldukları pek çok husus bugün de bütün ürkütücü boyutuyla daha da büyümüş halde karşımızda duruyor. Öyle ki müslümanların dertleri zaman içerisinde çözülmemiş aksine kronikleşmiş çetrefilli bir hal almış. 

Sanırım liseli yıllarda Türk Edebiyatı Dergisinde okuduğum şiirdi “Müslüman Zenci” adlı şiir. Merhum Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu üstat, yine o günlerde açlık ve kıtlıktan kırılan Kenya, Somali, Nijerya gibi Afrika ülkelerindeki trajediyi yüreğinde duyup hissetmiş olmalıydı ki okuduktan sonra hiç unutamadığım bu şiiri kaleme almıştı:  

“Bende Abdülkerim Saltuk Buğra Han
Sende Bilal İbn-i Rabah birinci
Yayıldı cihana senin sesinle
Benim kılıcımla iman sevinci…
Kanını emerken beyaz canavar
İhlâsın ne güzel ey siyah inci!”

Afrika yaşanan yeni bir trajedi değil. Ucu yüzyıllar öncesine dayanan bir hikâyeyle başlıyor bu tarifsiz acı. Kanını emen, kene gibi bütün varlığına yapışıp kalan kapitalist sermaye ne yazık ki defedilemedi, hayat damarlarını kurutan kurtçuklar bütün organizmayı sardı ve yaşam alanı iyice daraldı bu topraklarda. Afrika tıpkı Doğu Türkistan, Filistin gibi İslam coğrafyasının kapanmayan yarasıdır.

Bu yaraları kapatmaya yine biz koşuyoruz. Merhem olmaya, çare olmaya, yaren olmaya gidiyoruz cümleten. Ama kökten çözüm olmazsa böyle yardımlarla bu acı bitmez! Bitseydi yirmi yıl önce yazılmış bu şiirin sözleri bugün yazılmış gibi yepyeni olur muydu hiç?

“Son kitap elinde şaşmaz pusula
El Emin seçtiğin en emin öncü
Gülerken parlayan dişlerin midir?
Elem tarlasının acı pirinci!
Afrika Afrika asrın üstüne
Kara heybetiyle yürüyen sancı!

Merhum Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu, Hakk’a yürüyeli on beş yılı aştı ve lakin yazdığı bu Afrika şiiri dün yazılmış gibi! Edebiyatın krallıklardan daha uzun ömürlü olmasının sırrı da burada yatıyor aslında. İyi edebiyatçılar gündemi değil hakikati yazanlardır. Gençosmanoğlu, yaşamı boyunca destan şairi unvanının hakkını vererek yaşamış, eserlerine bu taraflarını güçlü bir şekilde yansıtmayı bilmiştir.

Gençosmanoğlu, Afrika trajedisinin mimarları olarak batılıyı, kapitalist sömürü düzenini görür ve batılıyı “ Madrabaz Hancı ilan eder.  Öyle ya, aslında bu verimli toprakları kendi ihtiyacına göre kullandıktan sonra, yer altı zenginliklerini talan ettikten sonra, yerüstünde bütün güzelliklere el koyduktan sonra güya çekilip gitmiş ama arkasında bir kaos, bir sefalet ve kargaşa bırakmış bölge insanını açlığa terk etmiştir.

Mehmet Akif’in “tek dişli canavar” ifadesi Gençosmanoğlu’da “madrabaz hancı” karakterine bürünmüş gibidir! Avrupa, kapitalist, Avrupa bencil, Avrupa umarsızdır artık! Bu topraklardan semiren bu duygusuz canavar şimdi adeta sırıtarak seyretmektedir bu trajediyi.

 “Avrupa selamsız, gönülsüz yetim,
Sahte tebessümlü madrabaz hancı
Tüylerim ürperdi tekbir alırken
Duydum da bir sabah Kenyalı genci
Asr-ı saadette sandım kendimi
Namaza dururken Müslüman zenci!”

Üstadın asr-ı saadet hayali keşke gerçek olsa ama İslam coğrafyası öyle uzak ki bu hayalden! Müslüman ülkelerin büyük çoğunluğu, henüz devlet olma olgunluğuna erişememiş, kendi olamamış,  iç huzurunu bile sağlayamamış ne hazindir!

Gölge vermeyen dışarıya bağlı sözde aydınları da nankör çıkmıştır bu coğrafyanın. Bu kutsal ayda hep birlikte bu yaralı coğrafyayı iyileştirme vaktidir. Geliniz bu yıl bütün yardımlarımızı bu coğrafyaya gönderelim. Bir Afrikalının elini de biz tutalım. Biz saralım ağzı süte kanmamış bir bebeğin yarasını. Bilal Habeşi’nin yurduna bir ses de biz verelim. Bu ramazan bayram olsun yüreklerde.

Sözlerimizi M. İlyas Subaşı’nın dizeleriyle bitirelim:

“Ne baharda böceği ne dallarda kuşları
Dinlemeyecek gönlüm gözlerim bakmayacak
Afrikalı  çocukta bulamazsam gülüşü
Huzur göğsüme gelip karanfil takmayacak!”

Muhabbetle Efendim!

Meryem Aybike Sinan - Haber7
meryemaybike@gmail.com

YORUMLAR 2
  • İbrahim Dursun 13 yıl önce Şikayet Et
    MÜSLÜMANLARIN ACIKLI HALİNE İLGİ ÇEKEN YAZINIZ... Müslümanların acıklı haline ilgi çeken yazınız için teşekkürler..İmamesi kopmuş tesbihin taneleri misali dağılanların hali, başka ne olabilir ki...Ramazanı şerifin/Cumanın hayırlara vesile olması dileğiyle..Hoşçakalın!..VesSELAM
    Cevapla
  • kayra kara 13 yıl önce Şikayet Et
    Hüzün ve acil yardım. Çok güzel bir yazı, şiirle daha bir güzel olmuş. ama bu güzel yazı nasıl da derin bir hüzün taşıyor. Çünkü hepimiz biliyoruz o gerçek acıyı. Rabbim diyorum yardım et bu kara lakin yürekleri ak insanlara.Her gördüğüm numaraya mesaj göndermeye çalışıyorum. ve yakınlarımı dost ve arkadaşlarımı arayıp '......' numaraya mesaj gönderdiniz mi? eğer gönderdiyseniz bu iletiyi kaale almayın fakat daha göndermemişseniz, gönderir misiniz ve nazınız geçenleri de teşvik eder misiniz? İşte kendi çapımda başlattığım küçük bir kampanya siz de kendi kampanyanızı başlatıp devam eder misiniz?
    Cevapla