Meryem Aybike Sinan
Meryem Aybike Sinan
HABER7 YAZARI

Alvarlı Efe'ye göre insan olmak!

GİRİŞ 02.12.2011 GÜNCELLEME 02.12.2011 YAZARLAR

         İnsani duyarlılığımız iyice azaldı şu son günlerde. İnsanoğlu hiç ölmeyecekmiş gibi canhıraş bir şekilde hayata dört elle değil yüz elle ve ayakla sarılmış durumda. " Yarın ölecekmiş gibi ahrete, hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya çalışın" düsturunun sadece dünyevi olanına sarmış ve sarılmış  durumdayız.

         Çalışıyoruz! Birbirimizin ayağına basarak, çelme takarak, düşenin durumundan haz alarak çalışıyoruz. Başkasının acısından, hüznünden, yıkılmışlığından, kaybetmişliğinden ve hatta utanmışlığından bile keyif alan tuhaf insanlar olduk. Aslında hepimizin her şeyi, bütün sorunları, bütün sıkıntıları bir kenara bırakıp bu meseleler üzerinde bütün boyutlarıyla  tartışmamız lazımdır.

         Bizim en büyük meselemiz insani zaaflarımıza yenik düşüyor oluşumuz. Kendimize, nefsimize, isteklerimize, hayallerimize, yaptıklarımıza ve yapamadıklarımıza kapılıp nice kalbin, nice yüreğin üzerine basıp, ezip geçiyoruz. En yakın arkadaşlarımız, en candan dostlarımız ve en güvendiklerimiz bir anda el oluyor ve üzerlerine kalın ve kırmızı bir çizgi çekiyoruz.

         Dünya nimetleri hepimizi esir alıp kör etmiş!

         Günlerdir Giresun’dayım. Babaannemiz Hac farizasını eda edip gelmiş ve gelene gidene 'Kabe Hatıralarını' anlatıyor. Bir ara kulağıma kutsal topraklarda bile kavga eden, tartışan, kapışan hacı hikâyeleri değiyor. Şoktayım ben! Orada da zaaflarımız, nefsimiz ve egomuz bizi esir ediyormuş demek ki!

         Biz insan olduğumuzun, eşref-i mahlûkat olduğumuzun bilincine bu kutsal topraklarda da varmayacaksak daha başka bir mekan var mıdır insan olmaya?

         Artık hiç fark etmiyor insanoğlu için incitmek ve üzmek öylesine alalede bir şeymiş gibi kolayca insan harcanabiliyor. Kolayca bir kuruşa haraç mezat satılabiliyorsunuz. Hiç kimse de gece yatarken bir iç muhasebesi yapmıyor, uykularını bölmüyor, geceyi kendine haram kılmıyor. Ve vicdanı sızlamıyor hiç kimsenin! Benim için asıl gündemimiz insan oluşumuz ve insansızlığımız!

         Erzurum semalarına bir yıldız gibi düşüp dönem insanlarının yüreğini ışıklı şiir ve sözleriyle nakışlayan Alvarlı Lütfi Efe Hazretlerinin "İNCİTME" redifli şiiri gündemimizden hiç düşmemeli lakin çer çöp gündemi öylesine meşgul ve işgal ediyor ki asıl mevzularımız gündeme gelemeden hasır altı oluyor:

         "Hazer kıl! Kırma kalbin kimsenin canını incitme
         Esir-i gurbette nalan olan insanı incitme
         Tarık-ı ışkta biçare-i hicranı incitme
         Sabır kıl her belaya hane-i Rahman'ı incitme!
        
         Felekte hasılı insan isen bir canı incitme
         Günahkar olma Fahr-i Âlem-i Zî-Şânı incitme!

         Alvarlı Lütfi Efe Hazretlerinin de belirttiği gibi insan olmanın biricik kaydı insan kalbini, gönlünü Rabbin evi bilip ona göre muamele etmektir. İnsan zaten dünya denen gurbettedir, zaten yalnız ve çaresizdir. İşte bir tasavvuf erbabı olan Alvarlı Lütfi Efe Hazretleri dünyanın meşgalesine ve telaşına kapılıp kendini kaybeden, insanı ve insanlığı hiçe sayanlara bu telkin dolu dizeleri gönderirken kaybettiğimiz birçok hususu da hatırlatıyor aslında:

          Elin çek meyl-i dünyadan, eğer âşık isen yâre
         Muhabbet câmını nûş et, asıl Mansur gibi dâre
         Misafirsin felek bağında bendin salma efkâre
         Düşersen bir belaya,sabır kıl Mevlam  verir çâre!

         Felekte hasılı insan isen bir canı incitme
         Günahkar olma Fahr-i Âlem-i Zî-Şânı incitme

         İnsan olmak, kolay değil. İnsanlığa girmek kolay olmuş ama orada kalmamız, o insan olmanın şeref ve haysiyetini üzerimizde taşıyarak var olmamız sanırım o kadar  kolay değil.

         Birbirimizin zaaflarını ortaya atmanın şan ve şeref olduğu zannıyla her gün bir kaç insanın daha canını nasıl yakarım mantığıyla hareket eden nice zavallı kimsenin akıbeti fena olmuştur. Zira bu dünyada ne ekerseniz onu mutlaka yeşertir biçersiniz. Ve bu dünyayı terk etmeden mutlaka birilerine attığınız tokadı yer öyle göçersiniz!

         Başkasının acısını ve hüznünü kalbimizde taşımamızı kimse beklemiyor ama en azından etrafımızdaki insanlara iyi davranmak, onların kalbini kırmamak, düşeni düştüğü yerden kaldırmak, gözyaşlarını silmek, destek olmak, utanılacak duruma düşmüş insana yaşam alanları açmak, kendimizi onların yerlerine koyarak meselelere bakmak insanlığımızı azaltmaz aksine pekiştirir.

         Alvarlı Lütfi Efe'nin de söylediği gibi, insan isen hiç kimseyi incitmeyeceksin ki incinmeyesin!

         İnsan olmak, insanlığımızı cilalamak bizi çoğaltır.

         Bizi yeşertir. Meyvesi bol olan ağaçlar misali belki tevazu ile eğiliriz, ruhumuz bedenimizin önüne geçer, insanlığımız pekişir, olgunlaşır, ziyadeleşir.

         Kim bilir!

         Muhabbetle Kalınız!

Meryem Aybike Sinan - Haber7
meryemaybike@gmail.com

YORUMLAR 4
  • Fatih Şavran 5 yıl önce Şikayet Et
    Yazınız doyumsuz tatta idi. Helâl olsun.
    Cevapla
  • demokrat 12 yıl önce Şikayet Et
    Tebrikler Aybike Hanım. gerçekten de harikasınız. Bu derin ve içli yazılar için sizi kutluyor ve o güzel ellerinizden öpüyorum sevgili kardeşim.
    Cevapla
  • Nasuh BİLEN 12 yıl önce Şikayet Et
    Harika. Daha güzeli yazılamaz.
    Cevapla
  • İbrahim Dursun 12 yıl önce Şikayet Et
    ALVARLI EFE!..İNSAN OLMAK VE İNCİTME ÜZERİNE... Alvarlı Efenin(ks) ruhuna Fatiha!(Lütfen okuyun!)..Yalnız bir şeyi ilaveyi luzumlü gördüm.oda şu:-Günah işleyerek rasulü zi şanı incitme!-Ki,ona ümmet olma şuuruna eresin..Salatü selam O na (sav)al ve ashabına olsun.Cumanız hayırlı olsun..Güzel yazınızdaki tesbitler için ayrıca teşekkürler..VesSelam
    Cevapla