Meryem Aybike Sinan
Meryem Aybike Sinan
HABER7 YAZARI

Dershaneler kapatılır mı?

GİRİŞ 10.09.2012 GÜNCELLEME 10.09.2012 YAZARLAR

Dershanecilik uzun yıllardır bu ülkede eğitimin ortağı gibi algılanmıştır!

Belli bir sınıfa ve yaşa gelen her öğrenci gelecekteki mesleki tercihinin şekillenmesiyle birlikte bir dershaneye kaydolmuş ve belki yıllarca okulun yanında bu ikinci okulun da yolunu aşındırmak zorunda kalmıştır.

Başarı için “dershane” toplum tarafından bir gereklilik olarak görülmüştür. Eğitimde Okul daha çok pedagojik anlamda algılanmış, dershane ise sınav ve test tekniğinin öğretildiği öğretim kurumları olarak görülmüştür.

Dershanelerin eğitime faydasını inkâr etmek belki haksızlık olur ancak öğrencilerin insani eğitimine katkı sağlayamamıştır. Hatta rekabet ve yarışı öyle bir noktaya getirmiştir ki mesleki eğitime devam etmesi gereken öğrencilere bile ümit vaat ederek onları körü körüne bir geleceksizliğe ve belirsizliğe sürüklemiştir.

Eğitim ve öğretim bir bütündür ve aynı zamanda ayrı şeylerdir. Birisi insanın maddi ve manevi terbiyesi ve ıslahı ile ilgili kurallar bütünle öteki ise batıni ve zahiri bilgilerin aktarımı ile ilgilenir. Okul bu iki işlevi birlikte görmeye ve vermeye çalışırken dershanelerin böyle bir kaygısı yoktur!

Dershanenin iki amacı vardır, birisi gelen öğrenciyi öyle veya böyle bir tercihine yerleştirmek öteki de tabii ki iyi para kazanmaktır doğal olarak! İşin içine para girince de ortaya ciddi anlamda bir kazanma hırsının gireceği ve bunun da içinde bir takım olumsuzlukları barındırdığı bir gerçektir ne yazık ki!

Dershaneler kapatılır mı peki?

Bir başbakan bu konuda birkaç kez beyanat veriyorsa konu ciddidir bana göre. Ülkenin selameti için aslında oldukça geç kalınmış bir karardır. Bu yapı okulun işlevini öğrenci nazarında azaltmış, yok saymış ve okulu sadece diploma alınan kurumlar olarak görmesine sebep olmuş ve okulda verilen her türlü eğitim unsuruna neredeyse burun kıvıran bir anlayışa vesile olmuştur!

Dershanelerin kapatılıp “Özel Okula” dönüştürülmesi düşüncesi var.

Şahsen iki şeyin özel olarak verilmemesi taraftarıyım.

Bunlar eğitim ve sağlık! Çünkü bu iki alan insanın bütün hayatını direkt ilgilendirir. Zaten eğitimde başarı kriterlerini doğru okuduğumuzda devlet okullarının daha başarılı olduğunu görürüz. Özel okulların geneline baktığımızda bu okullarda verilen eğitiminin niteliğinin okulun sahibinin dünya görüşüyle ilintili olduğunu görürsünüz! Yani patronun okulunda patronunun düşüncesine yakın öğretmenler vardır ve alınan kararlar doğrultusunda eğitim verilir.

Yani özel okularda da bir “klikleşme” tehlikesi mevzu bahistir.

Bu noktada çevremize bakmamız yeterlidir aslında.

Okullarda tek fikirli insan ki hangi dünya görüşünde olursa olsun sağlıklı değildir kanımca. Liberal düşünceli bir patronun okulunda yine liberal bir öğretmenler odası ve liberal düşüncelerin hayata geçirileceği bir anlayış hâkim olacaktır. Ya da tam tersi birilerinin temsilcisi gibi çalışan ve bu ülkede onların hatırına faaliyetlerde bulunan kimselerin okulları…

Kısacası bana göre eğitim ve öğretim devlet eliyle yapılmalı ve başka birilerine bu yetki devredilmemelidir. Zira durum ortadır. Bu ülkede her zihniyetin okulu adı ve sanıyla ortada ve adres bellidir!

Geçen gün bu özel okulların denetimi ile ilgili bir yazı okumuştum. Verilen sayısal verilere göre son beş yıldan beri gittikçe azalan denetimler neredeyse yok sınırına yaklaşmış!

“Memurlar.net sitesinde yayınlanan haberde, Bakanlık tarafından denetlenen özel okul sayısı 2009’da 109, 2010’da 76, 2011’de sadece 43.

Yine Bakanlık tarafından denetlenen dershane sayısı 2009’da 300, 2010’da 8 ve geçen yıl 125!”

Büyük patronlara bağlı bu dershane ve okulları hangi devlet bürokratı cesaretle denetleyebilir ve olumsuzlukları rapor eder ki!

Kısacası Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “Dershaneleri kapatacağız” diyorsa kapatacaktır ve kapanmalıdır da. Bunun yanında inşallah özel okulları da kapatırlar. Geleceğimizin, çocuklarımızın bu kez yarın özel okul, devlet okulu ayrımına tabi tutulmaması, onlar arasına yine bir takım rakamların gelip oturmaması için “özel okul”  düşüncesinin de gözden geçirilmesi gereğine inanıyorum.  

“Eğitim ve sağlık ” özel olmamalı…

Nitekim her ikisi de parayla pulla yapılacak işler değildir. Her ikisi de “paranın tekelinden” kurtarılmalıdır. Eğitim ve öğretim çok çok ciddi bir meseledir asla paraya tahvil edilmemelidir zira paranın içine girdiği her sistem kendi “piyasasını” oluşturur. Son olarak diyorum ki;

Eğitimin piyasası olmamalı!

Muhabbetle kalınız.

 

Meryem Aybike Sinan/ Haber7

meryemaybike@gmail.com

YORUMLAR 8 TÜMÜ
  • Yorumcu 12 yıl önce Şikayet Et
    yazıyı okuyunca. hemen şu aklıma geldi : acaba sayın yazar hastalandığında devlet hastanesine mi yoksa özelin de özeli hastaneyi mi tercih ediyor? bunu aklıma getiren şu cümlesi : “eğitim ve sağlık ” özel olmamalı…
    Cevapla
  • bir kul 12 yıl önce Şikayet Et
    dershaneler;finans kaynakları.... bu konuda da cemaatle hükümet polarize oldu,kaçınılmaz olarak.cemaat halkın menfaati varmı diye gözetmeden hükümete meydan okuyor lakin hükümet te reste rest! önümüzdeki zamanlarda bu politikanın aksulameli daha belirginleşir ve ''şartlı destek'' sahiplerinin epey bi kısmı saf değiştirme ameliyesine rahatlıkla girebilir ki sanırım tayyip bey bunu göze alıyor! hükümetin cemaati son bir yıldan beri çoğu alandan tasfiye etmeye başlamasına tuz biber olacak bu iş...ama ben olaya eğitim açısından bakıyorum ve faydalı buluyorum....
    Cevapla
  • alper gülen 12 yıl önce Şikayet Et
    etüt merkezine dönüşecek. etüt merkezine dönüşecek derhane tabelası çıkıcak etüt merkezi diyecekler heycan yok yazıyorum buraya aynen böyle olucak .. alper demişti dersiniz... heycan yapmayın :))
    Cevapla
  • mermus 12 yıl önce Şikayet Et
    bunun yanında inşallah özel okulları da kapatırlar.3. bu günün türkiye’sinde, eğitimde dershane sistemindeki vergi kaçağının önüne geçmekten daha ciddi problemler duruken tek kaygının kayıt dışı vergi ile mücadele etmek olması ise vahimdir.tek neden kayıt dışı rant kaynaklarını kurutmak ise bunun daha akılcı yöntemleri vardır ve bu yöntemleri hayata geçirmek devletin vazifesidir. önüne geçilemiyorsa fatura vatandaşın çocuğunun istikbali ile oynanarak kesilmemelidir. özel okula çocuğunu gönderenlerin ağırlıklı kaygısı özel okulların patronlarının dünya görüşüne göre şekillenen öğretmenler odasının cazibesinden ziyade o okullardan mezun olan öğrencilerin istedikleri-cazip olan üniversitelere girebilme şanslarının yüksek olmasıdır ve özel okulların revaç görmesinin en büyük nedeni de budur.politik ve dünya görüşlerinin ön plana çıkartılması ise tamamen müşteri! çekmeye yönelik mesmerize yöntemlerdir ve esas rant o alanda vardır.
    Cevapla
  • mermus 12 yıl önce Şikayet Et
    bunun yanında inşallah özel okulları da kapatırlar.2. özel okullarda sadece sınav kazanmaya güdümlenmiş, derece yapsınlar, reklamımızı yapsınlar, piyasa değerimizi arttırıp daha çok müşteri! yani öğrenci kazandırsınlar kaygısı ile beşer-onar kişilik sınıflarda sınava hazırlanan öğrenciler ile devlet okullarında sınava hazırlanan öğrencilerin sınav başarı düzeyleri arasında uçurum vardır. devlet öncelikle bu uçurumu kapatmaya yönelik devlet okullarının eğitim ve öğretim kalitesinde iyileştirmelere gitmelidir. devlet okullarındaki fiziki alt yapılar gerektiği düzeyde iyileştirilemediği ki iyi değil , öğretmenlerin ve çalışan personelin yaptıkları işin önemi ile orantılı gelir seviyeleri sağlanamadığı sürece sadece özel dershanelerin kapatılması merdiven altı haline gelmiş bir sektörün kaçırdığı vergilerin önüne geçmekten başka hiçbir işe yaramaz .uzun vadede ise sosyo ekonomik imkan eşitsizliği sonucu negatif seleksiyona neden olur.
    Cevapla