Meryem Aybike Sinan
Meryem Aybike Sinan
HABER7 YAZARI

Bütün kabahat dizilerin mi?

GİRİŞ 14.12.2012 GÜNCELLEME 14.12.2012 YAZARLAR

Yediden yetmişe herkesin özellikle takip ettiği, sıkı seyircisi olduğu ve gününü iple çektiği bir dizisi var.

Bu nedenle gidiş gelişler, akşam oturmaları, sohbet ve muhabbet demleri neredeyse yok almaya yüz tutma noktasında can çekişiyor. Birbirimize yabancılaşıyoruz. Dizideki hayatlara, dizideki kahramanlara sarılmış gidiyoruz.

E artık insani ilişkilerimizi de facebook ve twetter üzerinde gideriyoruz. Resim derseniz resim, sohbet derseniz sohbet hepimizin birbirimizden haberi var. Kim o gün ne yapmış, ne yapacak, hangi maceraya kahraman olacak biliyoruz.

Bundan güzel muhabbet mi olur(!)

Latife bir yana bu tablo elbette hiç hoş değil, sağlıklı değil, ümit verici değil. Biz bu tür televizyon ve bilgisayar muhabbetlerine girdiğimizden beridir toplum olarak yüzümüz gülmüyor, huzurlu değiliz, yetişen nesiller sağlıklı değil.

Artık kendimizi kandırmayalım diyorum, eğri oturup doğru konuşalım. Dizilerden söz açılınca hiç birimiz mangalda kül bırakmıyoruz, dizi yapımcılarına, sanatçılarına, senaristlerine verip veriştiriyoruz. Yerden yere vurup bir güzel dedikodusunu yapıyoruz, aleyhinde ne söylenecekse söylüyoruz. Sokakta gelene gidene bir mikrofon uzatsanız ve dizilerle ilgili kanaatlerini sorsanız yurdum insanı “dizilerden şikâyetçi, dizileri hiç seyretmiyor ve kınıyor/muş” zannına kapılırsınız.

Ancak veriler o anda yakanıza yapışıp” o seyretmiyor, sen seyretmiyorsun peki kim seyrediyor bu dizileri” diye sormaz mı?

Toplum olarak uzun zamandır bu yalanı oynuyoruz hep birlikte. Kendimizi kandırıyoruz, dizi sektörünü kandırıyoruz, yapımcıları kandırıyoruz. Bu şikâyetlere kanıp düzgün, insani, erdem ve fazileti öne çıkaran oldukça kaliteli yapımlar çekilmedi mi? Ama hiç birisi tutmadı, seyredilmedi ve kısa zamanda reyting kurbanı olarak iflas bayrağını çekti!

Hele ısrarla farklı bir dünyanın arayışına çıkan “belgesel” seyircisi yok seviyesine ulaştı. Sorarsanız herkes çok iyi bir belgesel seyircisi! Ama veriler yok noktasında!

Paparazzi ve Televole merakından sonra şimdi dizi furyasına kapılmış gidiyoruz. Herkesin en az bir muhteşem dizisi var. Ama içinde entrika, şiddet, yalan, aldatma, hile, sahtekârlık nasıl yapılır, kötü nasıl olunur hepsinin tarifi var.

Artık normal olan bizi kesmiyor!

Her dizimiz bir “Dallas” artık.

Her programımız içerik olarak boş ve sıkıntılı.

Kaliteli yapımlar ve programcılar seyredilmeyince, seyirciden yüz bulmayınca televizyonlardan da yüz bulmuyor. İpini koparan bir yapımın ve sunumun içinde ne kadar anlamsız, boş ve gereksiz şey varsa toplumun gözüne gözüne sokuluyor. Seyirci de gözünü kırpmadan teslim oluyor zaten.

Geçtiğimiz gün televizyon kanallarını zaplarken önemli ve saygın bir televizyon kanalında bir dizideki şu sözler durduruyor beni ve üzerinde uzun uzun düşünüyorum. Dizideki kız, bir krem sürerek başka bir tip ve şahsiyet oluyor. Güzelleşmek için, dikkat çekmek için hile ve entrikalar içinde birçok yalanlar söylüyor. Bunu gören bir arkadaşının bunun yanlış olduğunu söylemesi üzerine kızın şu sözleriyle duraksıyorum:

“Ben de güzel olmak istiyorum. Bir restorana girdiğimde bütün erkeklerin dikkatini çekmek, erkekler tarafından beğenilmek istiyorum. Benim gibi şişman, tombul, bakımsız birine hangi erkek bakar, çirkin bir kıza bir erkek bakar mı?”

Bu bir miktar muhafazakâr sosuyla bezenmiş kanalda topluma ve özellikle genç kızlarımıza verilen mesaj, yaratılmak istenen algı bu! Bu sözleri duyan, aradaki farkı gören genç kızın psikolojisini ve ruh dünyasını anlatmaya bilmem gerek var mı?

Erkek için, erkeklerin beğenisi için var olduğunu, güzel olmanın çok çok önemli olduğunu düşünen bir genç kız algısı çok irite edici ve kaygı verici olsa gerek. İyi, doğru, erdem, fazilet, eğitim, tahsil, moral değerler ne ki!

Güzel ve genç ol yeter!”

Erkekler için de zengin olmak, güç sahibi olmak, villa ve malikânelerde oturmak, büyük holdinglerin sahibi olmak, bütün kızların uğrunda entrika ve dolaplar çevirdikleri oldukça yakışıklı ve genç erkek modeli algısı var.

Bizim dizilerin içeriği kısaca bundan ibaret.  

Diyelim ki yapımcı ve senaristler, oyuncular, televizyon kanalları suçlu, günahkâr. Savaş açalım onlara, bütün dizileri kaldıralım, yasaklayalım. İyi, güzel, hoş da bu seyircinin, bu dizilerin olmazsa olmaz velinimeti olan seyircinin hiç mi suçu yok!

Ortada arz talep denklemi var.

Bütün kabahat seyircide! Ama bütün kabahat!

Muhabbetle Kalınız.

Meryem Aybike Sinan - Haber7

meryemaybike@gmail.com

YORUMLAR 1
  • turgut1 11 yıl önce Şikayet Et
    ateist arkadaşlarım var ayetel kürsi ezberlemek zorunda kaldı psikolojileri bozuldu. diyen örtülü hilal kaplan,peygamberimizi karikatürüze eden islam düşmanları,peygamberimiz aleyhine kuran aleyhine,islam aleyhine sözler sarfederek başka ülkelerin takdirini kazanmış mürtedler,ve üslamı kötüleyen filmler ve müslümanların tarihine söven diziler..kısacası kendini paraya boğmaya çalışanların,kolay para kazanma yolları...fatma şahini düşünün yada başka başka hiç bir şey değilken bir şey olmuş! kişileri düşünün ortak nokta islam aleyhtarlığı,müslümanları çirkin gösterme gayretleri..müslümanlar aleyhine her türlü tuzak kurmak isteyenlerin bu mübarek gün hürmetine tuzakları başlarına geçsin,kazandıkları parayı yemeye ömürleri yetmesin..amin.
    Cevapla