Meryem Aybike Sinan
Meryem Aybike Sinan
HABER7 YAZARI

Özbekistan'ın ağabey nasihatine ihtiyacı var!

GİRİŞ 21.01.2013 GÜNCELLEME 21.01.2013 YAZARLAR

Arap Baharı”, “Kürt Meselesi” derken Türk dış politikasının güncelle olan yoğun mesaisi görünürde sessiz duran ama içten içe kaynayan Türk Cumhuriyetleriyle olan bağlantıların ve hassasiyetlerin zayıfladığı yönünde iddia ve eleştirilerin son günlerde sıklıkla dillendirildiği aşikâr.

Üniversitede Türkoloji bölümünde sınıfımızın üçte biri Türk Cumhuriyetlerinden ve Evlad-ı Fatihan diyarlarından gelen arkadaşlarımızdan oluşuyordu.  O yıllarda sanıyorum en iyi geçindiğim arkadaşlarım Kazak, Özbek ve Yunanistan ile Bulgaristan'dan gelen arkadaşlardı.

İşte Ayjan da bunlardan birisiydi. 

Ayjan Taşkent'te bir kuruluşta çok önemli bir pozisyonda görev yapıyor. Sıra arkadaşı olduğumuz yıllarda bile Rusça, İngilizce, Fransızca, Çince, Farsça ve Türkçeyi iyi derece konuşan bu arkadaşımızın çok iyi yerlere geleceği belliydi. 

Ancak üniversite ikinci sınıfta iken Türkiye ile arasındaki bağları koparan Özbekistan, Ayjan ve Kazım gibi arkadaşlarımızı ülkeye geri çağırmıştı.

 Türkiye'yi çok seven ve bunu her fırsatta dillendiren Ayjan, Anavatan Türkiye'nin kendilerini gözden çıkardığını düşünüyor olmalı ki mektubu oldukça sitemkâr:

“Sevgili Aybike'm, Haber7.com benim Türkiye ile bağlantımın penceresi. İlk iki yılımı bıraktığım ve sizleri tanıdığım o güzel anavatanı hiç unutmuyorum. Hatırlar mısın bilmiyorum Türkoloji bölümünde bütün Türk Cumhuriyetlerinin birleşip dev bir birlik olacağını hayal ederdik. Üniversitede çok mu hayal kuruyorduk acaba? Zira bugün geldiğimiz noktada benim ülkemin kapıları sizin vatandaşlarınıza kapanmış durumda. Benim bildiğim Türkiye'den gelen birçok kimsenin apar topar sınır dışı edildiği ve haklarında bir yığın söylentinin çıktığı yönünde.

Neden Türkiye bize böyle uzak? Neden siz uzaksınız? Neden dış politikanızın yüzü bizden yana dönük değil?

Neden aramız böylesine açık ve bir türlü kapanmıyor?

Neden gözünüzden böylesine düşmüş ve unutulmuşuz?

Bizim sizin için Filistinliler ve Suriyeliler kadar değerimiz kalmadı mı? Hadi bizi unuttunuz, Ya Doğu Türkistan? Oradaki zulüm, oradaki insanlık dışı muameleler? Önceliğin biz soydaşlarınız da olması gerekmez mi? Hatırlıyor musun “Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları” dersimize giren Azeri Hoca Yunus Memmedov vardı, Aynur'un babası.  Sık sık ne diyordu: Bir olacağız, gür olacağız, nur olacağız, sonra herşey yahşi olacak!”

Oysa geldiğimiz noktaya bak!

“Ne biriz, ne gürüz, ne nuruz!” “Ve ne de yahşiyiz Aybike'm!”

Evet, Ayjan böyle sitem ediyor!

Şu var ki Sevgili Ayjan'ın  “Bizim sizin için Filistinliler ve Suriyeliler kadar değerimiz kalmadı mı?” sorusu oldukça öznel,  doğru ve yerinde bir soru değil!

“Nitekim çevremdeki Filistinli arkadaşların benim için senden ne bir eksiği ne de fazlası var Ayjan!”

Dindaş ve soydaş algısı, bizim gibi asırlarca sürmüş bir imparatorluğun çocukları için birbirinden farklı değil. Bizim ruh dünyamız ve algılarımız her nerede mazlum insan varsa, haksızlığa uğramış insan varsa orada olmayı düstur edinmiştir. Bizim için Filistinli de Suriyeli de, Arap da, Kürt de, Özbek de, Kırgız da Azeri de aynı bağın kokusudur.

Ancak bütün bunları bir tarafa bırakırsak, Özbekistan ile uzun yıllardır aramızda bir türlü giderilemeyen bazı sorunların olduğu bir vakıa. Mamafih, bu sorunların çözülmesi noktasında da ciddi adımların atılıp atılmadığı bilgimiz dâhilinde değildir.

Hocaefendi Cemaatine bağlı bazı okulların bir takım zorluklarla karşılaştığı, engellemelere tabi tutulduğu hatta bazı iş adamlarının sebepsiz yere tutuklandığı, bazı Türk vatandaşlarının sınır dışı edildiği gerçeğini biliyoruz.

Esasında Özbeklerle olan bu sorunlar pek de yeni değil! 1993 yılından beri kesintili bir şekilde bu siyasi tıkanma Özbek kaynaklı devam ediyor ne yazık ki?

Yaklaşık on beş yirmi senedir Özbekistan ile ilişkilerimiz bir türlü rayına oturmadı. Daha çok Rusya'nın ekseninde kalmayı tercih eden Anti- Amerikan zihniyetli yöneticilerin varlığı, İslam dinine karşı olumsuz duruş, yöneticilerin üzerinde ciddi anlamda Rus nüfuzu ve KGB bağlantılı polisiye yönetim… Yer altı ve yer üstü zenginliklerin iştah kabartacak düzeyde olması, geniş ve verimli topraklara olan iştiyakla Rusya'nın diğer Cumhuriyetlere nazaran elini daha çok bu topraklarda gezdirmesi de sanırım bu girift durumun müsebbibidir.

Belki Ortadoğu'da işlerin iyice sarpa sardığı son yıllarda Türkiye bu coğrafyada siyaseten olmak ve bulunmak mecburiyetinde kalmıştır ancak Türk Cumhuriyetlerine tamamen sırtını dönmüştür demek de haksızlık olur!

Özellikle son günlerde Özbekistan'ın kardeş ülke Kırgızistan'a karşı hasımane tutumu ve saldırgan tavrı da dikkate değer bir başka husustur ki asıl üzerinde durulması ve ihmal edilmemesi ve çözülmesi gereken acil mesele budur.

Özbekistan'ın bence bir ağabey nasihatine ihtiyacı var!

Bu yazımız gündemden ve gözden kaçanlardan oldu.

Muhabbetle kalınız!

Meryem Aybike Sinan- Haber7

meryemaybike@gmail.com 

YORUMLAR 2
  • semra 11 yıl önce Şikayet Et
    türk birliği mi, türk islam birliği mi????. islam ümmeti vardır. islam birliği vardır. diğer kavramların içi ise boştur yalandır ve öte dünya da geçersizdir. yüzyıl öncesine kadar müslümanlar ümmet kelimesini bilirdi. millet diye kavram karmaşası yoktu. ırkçılar milliyetçilik adı altında ırkçılık fitnelerini saldılar ortalığa. ve müslümanlara uymadı bu kavram.
    Cevapla
  • Aykiri ve Icten 11 yıl önce Şikayet Et
    ozbekistan, ozbekistan. ozbekistan, ortaasyadaki turkiyedir. turk medeniyetindeki yeri mustesnadir. tum turk toplumlari ile kulturel, ekonomik irtibatlar arttirilmali, burada sivil topluma cok buyuk gorevler dusuyor. neden gastelerde bir "turk dunyasi" bolumu bulunmaz anlamam, ya da turk dunyasindan, muzik, film, program tasiyan bir kanal. ozbekistan'la iliskilerde en buyuk sorun mankurt ıslam kerimov yonetimi. tc bence iyi niyeti birakip, bu tiranin devrilmesi icin uzun soluklu calisma yapmali.
    Cevapla