Yukarıdaki manşetler değişik gazetelerin birkaç gün boyunca Amin Maalouf'un “Semerkant” romanı üzerinde yapmış oldukları haberler. Ama ne haberler! Gerçeği bildikleri halde, en sorumlu kimseden gerçeği öğrendikleri halde ısrarla kullandıkları bu haber başlıkları gerçekten de ülkemizdeki “habercilik” anlayışı hakkında da önemli ipuçları veriyor.

Önceki gün malum konu hakkında İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız'la görüştüm. İstanbul'da Milli Eğitimin en tepesindeki isim bu konuyu sorduğumda gerçekten de bütün içtenliği ve samimiyetiyle ve de akademik alanı edebiyat imiş gibi ciddi bir bilgi birikimiyle şunları söyledi:

“Meryem Hanım, olay vuku bulduğundan beri sizin gibi bütün yazar, gazeteci ve medya mensuplarına şunu söylüyorum, Âmin Maalouf benim gerek batı, gerekse doğu klasikleri içinde en beğendiğim ve herkese tavsiye ettiğim bir yazardır.

Âmin Maalouf, doğunun buruk hüznünü, gerçeklerini, geçmişini ve tarihini yakından yaşayan, hisseden ve bunu eserlerinde anlatan çok önemli bir yazardır. Bütün eserlerini okuyan birisi olarak arkadaşlarıma, öğretmenlere ve öğrencilere özellikle kitaplarını tavsiye ettiğim bir müellif.

Edebiyat çok özel ve müstesna bir alandır, edebiyat hayata ayna tutar, bazan argo da içerebilir, küfür de içerebilir, cinsellik de. Dört yüz sayfalık bir eserde birkaç cümle cinsel içerik için koskoca eseri yok sayamazsınız. Kaldı ki bu eser lise öğrencilerine tavsiye edilmiştir, bu nedenle de herhangi bir sorun yoktur!

Bu haberlerde asıl yazılması gereken gerçekler Semerkant'ın arkasına gizlenmektedir. Bu ön inceleme geçiren öğretmen arkadaşın soruşturulması bahsi edilen Semerkant kitabı için değildir! Semerkant soruşturuluyor haberleri üzerine hemen gece Bahçelievler MEM müdürünü arayarak kitap tavsiyesi için hiçbir öğretmeni üzmemelerini söyledim. Ancak dosya konusunu öğrenince olayın lanse edildiği gibi olmadığını gördüm. Bu arkadaşın yandaşı olduğu PKK ve KCK ve örgüt bağlamında sınıfta, derste yaptığı konuşma ve yorumların üzerine açılan bir incelemedir, bunun özellikle altını çiziyorum. Ancak durum böyleyken bazı yayın organları ve özellikle öğretmenin üyesi olduğu Eğitim-Sen bu gerçekleri görmezden, duymazdan gelip sadece “Semerkant” üzerinden haber yapıp söylem geliştirmişlerdir.

Öncelikle velilerden, sendikalardan ve medyadan şunu istiyorum, lütfen kitap üzerinden siyaset yapmayınız!  Bırakınız çocuklarımız okusunlar, öğrensinler, farkına varsınlar.

Kitap siyasetin ve her türlü polemiğin dışında kalsın, lütfen kitabın yakasından düşelim!

Siz de biliyorsunuz twitter'i etkin kullanmaya çalışıyorum.  Çünkü zamanın ruhunu yakalamak, öğrencilerin, gençlerin dilini, ne konuştuklarını bilmek ve gençlerin jargonundan haberdar olmak için sosyal medyadayım. “

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız'ı dinlediğimde yüreğime serin sular serpildi. Zira bendeniz de Âmin Maalouf'un  “Semerkant'ı” ve diğer eserleri birer dünya klasiğidir, nasıl soruşturma açıyorsunuz demeyi planlıyordum ki Müdür Beyi dinlediğimde hem çok şaşırdım, hem çok üzüldüm.

Çok şaşırdım, gerçekten de sahasına çok hâkim, gerçek bir münevver İstanbul Mem'in başında idi ve bu gerçekten de büyük bir şanstı İstanbul için. Muammer beyin akademik alanının edebiyat olduğunu sanıyordum konuşma ve üslubundan. Hatta sorduğumda “edebiyat” diye latife de yaptı ama açıkçası şaka olduğunu söylemeseydi o kadar inanmıştım.

Tabii bu arada adı MEB Müsteşarlığı için geçen Dr. Muammer Yıldız'ın bu göreve çok yakışacağını da düşündüm!

Müdür beyin sözlerine benim de cımbızla kitaplarda cinsel içerik arayanlara bir sorum var: Mevlana'nın Mesnevi'sinde sayısız cinsel içerik var! Onu da mı yasaklasak acaba???

Yukarıda verdiğim başlıkları atan medyaya da üzüldüm, zira bizim medya nasıl bir medyadır ki bütün meseleleri çarpıtıp gerçeğinden farklı bir noktaya getirebilme noktasında böylesine mahirdir! Ve bu usta medyamız bu 5N1K kurallarını da hiçe saydığı gibi bundan da hiç rahatsızlık duymaz! Pes doğrusu!

Bir kitap üzerinden daha bir hafta polemik yapmış olduk!

Bu polemiğin tek bir faydası oldu. Kitabı duymayanlar, okumayanlar, içinde sırf ”cinsel içerik” var diye kitabı okumaya başlamışlardır. YKY sormak lazım acaba satışlarda patlama var mı diye?

Her şerde bir hayır da gizlidir, bunu hiç unutmamak lazımdır.

Muhabbetle kalınız.

Not: Yarın yani cumartesi saat 14.30'da Haber7.com Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Erdoğan Moral Fm'de “Divana Gelenler” programının konuğu olacaklardır. Güncel meselelerden, medyaya, Haber7'ye kadar her alanda sohbet edeceğiz. Sizleri de bekliyoruz yayınımıza.

Meryem Aybike Sinan-Haber7

meryemaybike@gmail.com