Mümtaz'er Türköne
Mümtaz'er Türköne
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Cesur savcılar

GİRİŞ 12.03.2009 GÜNCELLEME 12.03.2009 YAZARLAR

İlk iddianamenin açıklanmasının üzerinden tam sekiz ay geçti. Bu sekiz ay zarfında, savcıları yıldırmak, yargıçları etkilemek için söylenmedik lâf, girişilmedik teşebbüs kalmadı.

Bu kadar hacimli bir iddianame ile, teknik olarak bir davanın görülemeyeceği itirazı ile başlayan, iddianamenin her ayrıntısını yerden yere vuran ve peşinen Ergenekon'u hâyâl, sanıkları suçsuz ilan eden kampanyaları hatırlayalım. Genelkurmay Başkanı'nın resmî talimatı ile, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni temsilen tutuklu sanıklara yapılan kor düzeyindeki ziyaret başta olmak üzere, yargıya doğrudan müdahaleler yapıldı. Sağlık gerekçesiyle yapılan tahliyelerin arkasında çevrilen dolapların ayrıntıları basına düştü. CHP lideri kendisini Ergenekon'un avukatı ilan etti. Türkiye'yi iç savaşa sürükleyecek kanlı komplolar, bu komplolar için hazırlanan silah depolarının ortaya çıkartılmasına rağmen yargı baskı altında tutuldu.

Tek tek kim nerede, hangi suçu işlemiş? Bu sorunun cevabını yargı verecek. Biz sadece netlik kazanan fotoğrafı görüyoruz. Ahtapot gibi kollarını her yana uzatmış; devletin karanlıklarına yerleşmiş kanlı bir terör örgütü bu. Acımasız, pervasız ve üstelik akılsız. Bu acımasızlığı ile ortalığı kan gölüne çevirip, Türkiye'yi Türk-Kürt savaşına, Alevi-Sünnî çatışmasına sürükleyerek iktidarı ele geçirmeye niyetlenecek kadar gözü dönmüş. Devletten güç alarak her yeri haraca bağlamış, beğenmediğini ortadan kaldıran, suç dünyasına racon kesen bir korku imparatorluğu bu.

Bu dehşetengiz örgüt, birkaç savcının ve onların emrinde delillerin ve zanlıların peşinde koşan polislerin marifetiyle bir kolundan yakalandı ve sanık sandalyesine oturtuldu. Üzerine projektörler çevrildi. Hepimiz dikkatle ve merakla izliyoruz.

Önceki gün mahkemeye sevk edilen ikinci iddianamenin içeriği, en geç iki hafta içinde belli olacak. Ama, Başsavcılık tarafından açıklanan teknik özellikleri bile bize önemli şeyler anlatıyor.

Bu önemli şeylerin başında, hepimizin dilinin ucunda bekleyen o kritik soruya verilen cevap yer alıyor. Sorumuz şuydu: "Devamı gelecek mi?", "Bu dava sonuna kadar gidecek mi?" İkinci iddianame bu soruya tatminkâr bir cevap veriyor. Savcıların, iki önemli sanık için istedikleri "ağırlaştırılmış müebbet" cezası, iddianamenin içeriği hakkında şüphe bırakmıyor.

Ergenekon davası, gündelik tartışmaların çok ötesinde, basit komplo teorilerinin çok dışında kendi mecraı içinde ilerliyor. İkinci iddianame bizi zaman zaman karamsarlığa sevk eden yanılsamaları düzeltiyor. Sanki iki ayrı dünya var. Birincisinde bizler komplolar arasında gidip geliyor ve makul olanı imkânsız görüyoruz. "Eyvah" diye saçımızı, başımızı yoluyoruz. İkincisi ise hiç konuşmayan, basına demeç vermeyen hakimlerin ve savcıların dünyası. Her şeyin milimetre ile ölçüldüğü, kuyumcu terazisinde tartıldığı, buz gibi soğukkanlı ve ölçülü hukukçuların yer aldığı, hukuk kurallarının işlediği adaletin dünyası bu. Ek iddianame, her şeyin bu ikinci dünyada olup bittiğini, gözü hukuktan başka bir şeye takılmayan cesur hukuk adamlarının işbaşında olduğunu anlatıyor.

Hukuk galip geliyor ve hukuk hakim oluyor. Türkiye elinde silah, sağa sola yerleştirdiği patlayıcılar ve suikast planları ile hüküm süren terörün ve çetelerin sultasından kurtuluyor. Akla gelen ve gelmeyen her şeyin mümkün olabileceği bir ülkenin yerini, tek ihtimalin, yani hukuka uygun olanın hüküm sürdüğü bir ülke alıyor. Kaos yerini düzene bırakıyor. Terörün yol açtığı korku, yerini hukukun sağladığı huzur ve güvene terk ediyor. Akla zarar komploların yerini akla uygun hesaplar ve gerçekliğe uygun planlar alıyor.

Bütün bu dönüşümü, tek başına Ergenekon davası gerçekleştiriyor. Türkiye, Ergenekon savcıları eliyle hukukun egemen olduğu medenî bir düzene kavuşuyor.

Cesaret bugün savcıların yüreğinde somutlaşarak, bize onurlu, güvenli ve mutlu bir dünya vaat ediyor.

İkinci iddianame savcıların, kimseye aldırmadan sadece işlerini yaptıklarını gösteriyor.

 MÜMTAZ'ER TÜRKÖNE - ZAMAN
m.turkone@zaman.com.tr

YORUMLAR 11 TÜMÜ
  • Kelam Ahmed-i 16 yıl önce Şikayet Et
    sAYIN sAVCI. Evet şunu kesinlikle söyliyelim, Bugün AKP hariç diğer partilere oy verecek kişiler gerçekten 1metre çapında düşünüyor, gerçek şuki Bugün Malasef AKP dışında parti yok, bakın RECEP Tayyip bile BU chp OLDUKÇA BİZ KAZANMAYA DEVAM EDERİZ DİYOR. CHP de Vizyon Yok, her kes zam isterse, CHP karşılıyamaz, CHP de kemikleşmiş devletçi zihniyeti var, oysa yeni gerçek girişken ve pazar araştıran parti gerektiriyor. CHP Bunu yapabilirmi, ya MHP..!? ASLA mİLLİyetçi bir parti dünyada pazar arayabilirmi, kim bunları alır
    Cevapla
  • UMUT UYGAR 16 yıl önce Şikayet Et
    Saadetin ergenekon sessizliği. Bu Ergenekonun varlığı,su gibi gerçek,ekmek gibi hakikat.Benim asıl dikkatimi çeken saadet partisinin tavrı.Sanki 28 şubat mağduru onlar değilmiş,ergenekon onları devirmemiş gibi bu yüzyılın en önemli örgüt ve davasını görmezden gelmesi hatta ankara adayının karşı çıkması çok dikkat çekici.Bu ergenekon davasına,derin devlete en çok onlar karşı çıkması gerekirken bu suskunluk çok manidar.Saadetin yayın organı milli gazetenin tutumu da Doğan medya grubuyla aynı paralelde olması,kriz tellalığı yapması ilginç
    Cevapla
  • selim 16 yıl önce Şikayet Et
    aloo. erbakan hükümeti nasıl devrildi acaba bilen hatırlayan varmı? yöntemler unutuldumu yani.1997 den sonra gelen hükümetler 4 yılda ülkeyi krize ve banka bataklarıyla borç içine sokup amerikan müdahalesiyle kemal dervişe muhtaç hale getirmedi mi?2001 de krize bilerek sokulmadı mı bu ülke.2000 yılında a.necdet sezer nasıl c.başkanı olduda 2001 de anayasa kitabı fırlatarak döviz faiz fırladı kriz çıktı(19-21 şubat kara çarşamba) bilen varmıııı?1994 krizide yine amerikadan ithal tansu çillerle yapıldı duydunuzmuuu
    Cevapla
  • isa ertuğrul 16 yıl önce Şikayet Et
    Ergenekon,u küçümseyen darbeciler ve içimizdeki yandaşları,. Ne güzel ya, toprak altından tank çıksa bu muhteremleri inandıramazsın içlerini öylesine kin bürümüşki sağ kesimden kim ikdidara gelse aynı senaryo oynanıyor bunlar çillere yapmadığını komamıştı şimdide AKP,ye oy verenler bidon kafalı,vb,ya siz nesiniz ülkenin beyaz Türkleri ha sevsinler sizi unutmayın 60 ihtilali eline eğitim için verilen tüfekleri kullanan harb okulu talebeleri tarafından yapılmıştı tabii herzamanki gibi ordu,yu tahrik edende chp ve yandaşları ellerinde hala o şehit ettiği insanların kanı
    Cevapla
  • mehmet eren 16 yıl önce Şikayet Et
    hangisi iftira. 28 şubat mı iftira, savcıya lan lun diyen mi? Kışlalarda kral gibi yaşayıp, memleketin finans çevrelerince sömürülmesi mi iftira. Hangisi iftira? Kim soracak bunun hesabını sizden olan mahkemeler mi? Yoksa insanları kuyularda yakanlar mı? Verilecek bir hesap varsa hazırız.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle