Mümtaz'er Türköne
Mümtaz'er Türköne
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

'İç tehdit' nereden geliyor?

GİRİŞ 06.12.2009 GÜNCELLEME 06.12.2009 YAZARLAR

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bütün kurumlarının ve tabii en başta bu tehdidi bünyesinde barındıran Türk Silahlı Kuvvetleri'nin öncelikli görevi, bu tehlikeyi en kısa zamanda ve kalıcı biçimde bertaraf etmek olmalı.

Netleşen tablo ise şu: Kuvvet komutanlarının yer aldığı bir cunta askerî darbe planlamış. Dün "şüpheli" sıfatıyla savcılığa ifade veren emekli generallerin, görevleri başında iken darbe teşebbüsünde bulundukları iddiası, Ergenekon davasının temel varsayımını oluşturuyor.

Aynı dönemin Jandarma genel komutanı, emekli olduktan sonra da bu işlere devam ediyor. Generaller darbe yapmaya karar verince, kamuoyu desteğini hazırlamak için bir dizi provokatif eylem planlanıyor. Bu planları icra edecek illegal örgütler oluşturuluyor veya var olanlar bu hedeflere yönlendiriliyor. Darbeyi haklı çıkartmak için laikliğin tehlikede olduğunu ispatlamak gerekiyor.

Bunun için Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba atılıyor; Danıştay'a baskın düzenleniyor. Sonrasında aynı amaca yönelik suikastlar ve sabotajlar planlanıyor. Gayrimüslim cemaat temsilcilerine, Alevî önderlerine suikastlar hazırlanıyor. Ülkede tam anlamıyla bir kaos ortamı oluşturmak için büyük infial uyandıracak eylemlerin hazırlıkları yapılıyor.

Bu tablonun bütünü bir iç tehdit değil mi?

Millî Güvenlik Kurulu'nun resmî internet sitesinde "iç tehdit" şu şekilde tanımlanıyor: "Kökü ve kışkırtıcı kaynakları içeride ve/veya dışarıda olan, yurtiçinde açık veya gizli olarak yürütülen devletin anayasal düzeni, ülkenin bölünmez bütünlüğü ile milletin refahına yönelik örgütlü suç ve şiddet hareketlerini de kapsayan bir tehlike algılamasıdır."

Ergenekon soruşturmasının kendisi, doğrudan böyle bir tehdit algılamasını somutlaştırmıyor mu? "Örgütlü suç ve şiddet hareketleri" olarak planlanan eylemlerin generallere iktidar koltuğu sunması bekleniyor. Ya devletin anayasal düzeni, ülkenin bölünmez bütünlüğü ve milletin refahı?

Aynı internet sitesi "asimetrik tehdit"i şöyle tarif ediyor:

"Yarattığı ani ve hazırlıksız durum nedeni ile ülkelerin siyasi, sosyal ve ekonomik sistemlerinde istikrarsızlıklarına neden olan, düşük seviyede kuvvet ve teknoloji kullanarak etkin olmayı amaçlayan tehdit algılamasıdır."

Yürütülen soruşturmaya, isnat edilen suçlara, ele geçirilen silahlara bakarak TSK bünyesindeki bu "örgütlü suç ve şiddet hareketleri"nin amacının "siyasî, sosyal ve ekonomik sistemlerde istikrarsızlığı" hedef aldığı açık değil mi? Kullanılan silahlar "düşük seviyede kuvvet ve teknolojiye" dayanan LAW silahı, suikast silahları ve bombalar değil mi?

Ortaya dökülen bilgiler, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin varlığına, ülkenin âlî menfaatlerine, birlik ve bütünlüğüne yönelik en sistematik ve örgütlü tehdidin Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesine yerleşmiş, doğrudan TSK personelinin görev aldığı ve TSK'nın imtiyazlarının kullanıldığı illegal örgütlenmelerden geldiğini göstermiyor mu?

Önceki gün Yüksek Askerî Şura toplandı. Basına intikal eden haberler askerlerin, Ergenekon soruşturması çerçevesinde "Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ve personeline yönelik sürdürülen karalama ve yıpratma kampanyalarından duyduğu rahatsızlığı" dile getirdiğini gösteriyor. Allah aşkına bu "rahatsızlık" içinde millî güvenliğimize yönelik bu devasa tehdit hakkında en küçük bir işaret var mı? TSK neden koca orduyu bir suç örgütüne dönüştürmeye kalkan kendi personelinden hiç şikâyet etmez?

Ne yapacağız? Bu tehdit karşısında "karalama ve yıpratma" anlaşılır diye oturup susacak mıyız? Bu ülkenin millî güvenliğini kim koruyacak?


Mümtaz'er TÜRKÖNE / Zaman
m.turkone@zaman.com.tr  

YORUMLAR 17 TÜMÜ
  • fatih caymaz 16 yıl önce Şikayet Et
    BALANSI BOZULAN AZGIN ACILI DOST GEL NE OLURSAN OL GENE GEL. BAK acılı azgın senin için işi bile bıraktım nekadar SEVİLMEDİĞİNİ gör .sakın nickini değiştireyim deme çünkü afrikano zebraları gibi vahşi ve belirginsin seni hemen bulurum .yahu birde şu ne menem şey istatistiklerin olmasa .inan kargalar değil çakallar hatta ceyo (eminim ceyoyu bilecek kültün yoktur) bilem sana güler.bukadar istatistik yapma TÜRKİYE istatistik enstütüsü sana kızar bak seni akparti bilem balanslayamaz
    Cevapla
  • fatih caymaz 16 yıl önce Şikayet Et
    AZGIN ACILI DOST HER SÖYLEDİĞİN YALAN BARİ BİRTANE DOĞRU YAZ =BEN YALANCIYIM=DE.. SAYIN adb azgın acılı dost misyoner değilim desin sana on sayfa yazı yazayım.öyle akpartilileri kışkırtmak ötekileri ondan ayırmak yok .Bunlar laftan anlayan familya değiller istiyorlarki pislik atalım belki izi kalır .gayyaya kaymış böylelerinin dostu olduğunada inanmıyorum .zaten birtane dostu olsa internette bukadar kalıyorum demez gerçi oda yalan ya ..
    Cevapla
  • fatih caymaz 16 yıl önce Şikayet Et
    AMERİCANO ACILI DOSTLAR BİZE HIZ VERİYOR. İÇ TEHDİT ESAS azgın acılı dost gibi düşünenlerden geliyor .akparti yi yemeye çalişiyorlar ama bilmiyorlarki hazmetmeleri mümkün değil .acılı dostum senin bu akparti düşmanlığın akp li olmamama rağmen beni akpli yaptı.dediğim gibi senin gibi düşünenler inan binde bir bile değil aç gözünü birgün sende ölünce hesaplaşacaksın bu hesaplaşmada yetmiş milyon ile helalleşmen mümkün değil .bak sana nasıl dostça yaklaşıyorum konyalı isen mevlana gibi ol american uşağı değil
    Cevapla
  • fatih caymaz 16 yıl önce Şikayet Et
    AZGIN ACILI DOSTLAR ÖNCE BİR MEVLANAYA GİTSİN SONRA KALEMŞÖRLÜK YAPSIN BİRDE CEHENNEMİ HAYAL ETSİN. EY azgın acılı dost artık deşifre oldun .misyoner değilim desene erkekçe .sen o mübarek ordumuzun adını besmelesiz ağzına alma bakim .konyalı imişsin küllüm yalan ,bikere konyalı olsan MEVLANA dan biraz ders edeb ilham alırdın .bak hatırlatayım insan iki şey için yaşar 1-cennet 2-cehennem bunlara inanmayıp dinsiz isen ölünce sıfır bile değilsin .yok inanıyorum dersen buyazdıkların ilemi cennete gideceksin .biz dünyayı atlama taşı olarak görürüz sakın sen benim acılı dostum atlarken uçma destekli at
    Cevapla
  • Abdullah KILIÇ 16 yıl önce Şikayet Et
    Kontrolsuz güç:. Başlık belki klasik oldu. Ancak İç tehdit vakaasına uygun. T.C yi asker kurdu doğru, memleketi düşmandan o kurtardı buda doğru. Ama nasıl? Dünyayı kurtaran adamın taktikleriylemi? yoksa bu halkın gücüylemi? Neyse farz edelim ki Dünyayı kurtaran adamın taktikleriyle olsun! Bu üllke kurulurkan halka bu ülkeyi kurduk, ömür boyu bizim vesayetimizde yaşayacaksınız, cizdiğimiz sınırların dışına çıkmayacaksınız denseydi. Halk kabül edermiydi. Yada bugün böyle bir sözleşmeye imza atarmı?
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle