Bir daha darbe olur mu?
Bu ve benzer sorulara, Ergenekon soruşturmasının başladığı günden beri hep "hayır" cevabını veriyorum. Balyoz davası kararı açıklandıktan sonra cevabı, muhataplarını veya ilgili taraflarını dikkate alarak yeniden gözden geçirelim. Yeteri kadar tepki geldi. Mesele anlaşıldı. Varacağımız sonuçtan, bugün ne yapmamız gerektiğine dair bir fikir edinebiliriz.
Mahkemenin kararı caydırıcı. O kadar baskı, tehdit ve etkileme çabası altında mahkeme, kimsenin gözünün yaşına bakmadı. Suçun işlendiği zaten ayan-beyan ortadaydı. Belgeler, bilgiler ve ifadeler, atılı suçun işlendiğini, yani darbeye teşebbüs edildiğini şüpheye mahal bırakmayacak şekilde kanıtlamaktaydı. Soru sadece, mahkemenin, Ceza Kanunu'nda bu suçlar için öngörülen cezaları sanıklara uygulamaya cesaret edip edemeyeceği idi. Meclis'teki ana muhalefet partisi ve üçüncü büyük parti; yani CHP ve MHP davada savunma safında yerini almıştı. Mahkemeye yönelik bu siyasî baskı, doğal olarak kamuoyu manipülasyonlarına ve medyada yaygın karartmalara ve saptırmalara uygun ortam sağladı. 365 asker ile, orduda görev yapan diğer subay ve generallerin kuracağı empatiyi de hesaba katın.
Öbür taraftan, bu darbe teşebbüsünün muhatabı olan hükümet hâlâ işbaşında. Ama davaya müdahil olmadı. AK Parti hükümeti, muhalefetin ağır baskısına karşı hukuk adına bir denge oluşturmaya teşebbüs etmedi. Başbakan, bildiği birçok şey olduğunu ima etti, ama konuşmadı. Kısaca mahkeme heyeti, koskoca ordu, muhalefet partileri ve medyada türeyen savcı ve yargıçlar karşısında yapayalnız bırakıldı. Yargılamanın her safhasında savcılar ve yargıçlar sanıklar ve avukatları tarafından duruşma salonunda aleni olarak tehdit edildi. Bu tehditler dışarda medya aracılığıyla sürdürüldü. Adil yargılamayı engelleme ve mahkemeyi etkileme suçu, sistematik olarak işlendi. Sonuç: Hukuk hepsinden daha güçlü olduğunu kanıtladı.
Demek ki darbe teşebbüsünün cezalandırılması kadar bu davanın görülüş biçimi de hukukun açık galibiyeti ile sonuçlandı. Artık Türkiye'de güçlü olanın değil hukukun hükmü geçiyor. Savcılar ve yargıçlar; sağdan soldan gelen müdahalelere ve ağır baskılara rağmen işlerini yapıyor.
"Tekrar darbe olur mu?" sorusuna önce bu pencereden bakmamız lâzım. Yargı erki, Balyoz Davası üzerinden Türkiye'yi hukukun egemen olduğu bir hukuk devletine dönüştürdü. Emrinde ordular ve silahlar olan generallerin hukuk önündeki vaziyeti; vatandaş olarak hepimizin güvencede olduğunun kanıtı değil mi?
Yazının devamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Mümtaz'er Türköne - Zaman
-
asdfggjjjjllk 5 yıl önce Şikayet Etbir daha darbe olur mu diyenler darbe yaptı. haber7 arada arşivde ne var ne yok bakınBeğen
-
SABIR SABIR 13 yıl önce Şikayet Etsayın türköne,. askeri okullardaki müfredat çok fazla faşizan olduğu müddetçe ve o okullarda yetişen talebelere dindarlık cumhuriyet karşıtlığı gibi algılatıldığı müddetçe bu darbe damarı hep açık kalacaktır. çünkü ülkenin sivil insanları modern müreffeh bir türkiyeyi ne kadar istiyorlarsa, bir o kadarda dindar olmak istiyorlar. ve bunu türkün olmazsa olmazı olarak görüyorlar. bu düşüncenin cumhuriyet e ters algılanması askerlerin yaptıları ve yapılmasını istedikleri bir hara olmaktan çıkmalı artık. sanal olan bu korku türkiyeye takoz koymak isteyenlerin hep iştahını kabartıyor.Beğen Toplam 1 beğeni