28 Şubat KHK’sı ne zaman?
Halka karşı 28 Şubat’ta darbe yapanlarla, halkın engellediği 15 Temmuz darbesini kıyaslamak karşı mahalleye şirin gözükmek için çabalayanlara “yeni mahalleye giriş bileti” hükmünde. Üstüne bir de “Kemalistler bile daha insaflıydı” diyerek ağlak pozlar verdiniz mi, hem ağızlarından salyalar akan darbeci artıklarından aferin alıyor; hem de hala içinde bulunduğunuz camianın “adil şahit patentli” ağabeyi-ablası oluyorsunuz. Ne güzel iş.
Refah-Yol Hükümeti, ülkeyi, Batı’nın emir eri konumundan çıkartıp, “bağımsız karar almaya çalışan” bir istikamete götürdüğü için FETÖ’nün refikleri tarafından devrilmişti. Amerika’nın uşağı olan darbeciler, halkı bu tercihleri sebebiyle ağır bir şekilde cezalandırmışlardı. “28 Şubat ortamı” denen şey darbecilerin yürürlükteki kanunları dahi hiçe sayarak yaptığı “bir dizi cinayete” verilen isimdi.
KIYASLAMAK BİLE HAKARET
15 Temmuz’dan bu yana yaşadıklarımız ise Amerika’nın diğer çocuklarının, halkın üzerine ölüm kusarak yaptığı terörün hesabının yine halkın iktidarı tarafından sorulmasından ibaret. Kıyaslamak dahi hem kendi tarihimize, hem de tankların paletlerinin arasından vücutlarını topladığımız şehitlerimize hakarettir.
Fakat yine de idrak ve vicdan eksikliği olanlar için birkaç not aktarmadan edemeyeceğim. Belki küçük siyasi hesapları ve ikbal kaygılarından bir nebze olsun başlarını kaldırırlar.
15 Temmuz sonrasında ilan edilen OHAL ile memuriyetten atılanların çoğunu askerler ve polisler oluşturuyor. İçlerinde öğretmenler ve diğer kamu görevlileri de var. Bunların bir kısmı, kısa sürede KHK ile görevlerine iade edildiler. Geri kalanları ise devletin süratle hayata geçirdiği OHAL Komisyonları vasıtasıyla kendilerini aklama imkanına sahipler.
Hatta 7098 Sayılı KHK ile görevlerine iade edilenler tüm mali ve sosyal haklarını geri aldılar. Yani devlet diyor ki; “Sizi güçlü bir şüphe ile görevden aldık fakat araştırdık, siz temiz çıktınız. Şimdi çalışamadığınız dönemdeki maaşlarınızı da faiziyle birlikte ödüyorum” Bu şekilde memuriyete dönen binlerce kişi var. Devlet darbe tehdidinin devam ettiği bir vasatta belinde silahı, elinde imkanı olan memuruna “biraz kenarda bekle” demiş, o kadar.
OHAL Komisyonunda kendini aklayamayana ise yargı yolu açık. Mağdur olduğunu düşünüyorsa AYM’ye, olmadı AİHM’e kadar gidebilir.
28 ŞUBAT HUKUKU MU? GÜLDÜRMEYİN..
Ya “o zaman bile daha fazla hukuk vardı” dedikleri 28 Şubat? Memur-Sen’in hazırladığı rapora göre sadece 11 bin öğretmen zorla istifa ettirildi. 33.271 öğretmen fişlendi, 11.890 öğretmen hakkında başörtüsü sebebiyle soruşturma açıldı ve 3.527 öğretmen sırf başlarını açmadıkları için atıldılar. Bunlar sadece öğretmenlerin başına gelenler. Sırf namaz kıldıkları için atılan 1.635 subayı saymıyorum.
Yıllar sonra bir kısmı görevlerine dönebildi. Tabi hayatta kaldılarsa.. Fakat asla KHK’lılar gibi geriye dönük maaş almadılar. Tazminat talepleri yasayla engellendi. Zorla istifa ettirilenler ise mağduriyetlerini hiç ispat edemediler. Eğitim Bir-Sen Gn. Bşk. Yrd. Hasan Yalçın Yayla, yıllardır uğraşmalarına rağmen 28 Şubat Mağdurları hakkında “bir komisyon” dahi kurulamadığını söylüyor.
Bizler alçak bir darbeci güruhun saldırısına maruz kalan milyonlardık. Üstelik tepeden tırnağa haklıydık.
Ne derdimizi yeterince anlatabildik, ne de yaramızı sarabildik.
DİRİLİŞ POSTASI