Mürsel Gündoğdu
Mürsel Gündoğdu
HABER7 YAZARI

Ahlakın Beş Meyvesi

GİRİŞ 08.12.2020 GÜNCELLEME 10.12.2020 YAZARLAR

Güzel ahlakı tamamlamak için gönderilmiş bir peygamberin ümmetiyiz. Peygamber Efendimizin yüce bir ahlaka sahip olduğu bizzat Allah Teala tarafından bizlere bildirilmiştir. Bu yüzden O’nun hayatı ve mücadelesi gibi eşsiz ahlakı da bizim için model alınması gereken en güzel örnektir.

 

 

Peygamberimiz Hz. Muhammed’in hayatına baktığımızda onun ahlakında beş temel prensibin öne çıktığını görürüz. Bu prensipler O’nun ahlakının beş doyumsuz meyvesi gibidir.

Bunlardan ilki doğruluk, dürüstlük ve güvenilir olmaktır.

 

 

Sevgili Peygamberimizin hayatı boyunca yalan söylemediğini, dürüstlükten ayrılmadığını ve verdiği sözleri yerine getirdiğini dost düşman herkes kabul etmektedir. Bu yüzden Efendimize yaşadığı toplumda “Muhammedü’l-Emin” yani güvenilir Muhammed denmiştir. Peygamber Efendimizin getirdiği dine toplumsal statülerinin ellerinden gideceği kaygısıyla şiddetle karşı çıkanlar bile en değerli eşyalarını O’na teslim etmekten geri durmamışlardır. Efendimiz de bu emanetleri gerektiği gibi korumuş ve vakti geldiğinde sahiplerine eksizsiz teslim etmiştir. Ölüm tehlikesi olduğu zamanlarda bile Efendimizin aklında sahiplerine teslim etmesi gereken emanetler vardı. İşte bu yüzden öldürülmek için evi abluka altına alındığında yatağına Hz. Ali’yi yatırıp hicret yoluna koyulmuş ve Hz. Ali’ye emanetleri sahiplerine teslim ettikten sonra yola koyulmasını emretmiştir.

Efendimizin ahlakının ikinci meyvesi adaletli olmak ve Hakk’ı gözetmektir.

Her türlü adaletsizliğin ve haksızlığın zirvede olduğu bir dönemde yaşayan Peygamber Efendimiz, Yüce Allah’ın emriyle insanlığın vicdanına adaleti yeniden tesis etmek için olağanüstü bir çaba harcamış ve bunu kendi davranışlarıyla bizzat sergileyerek insanlara örnek olmuştur. Mahzum kabilesinden bir kadının hırsızlık yapması neticesinde ona ceza uygulamaması için çok sevdiği Usame (r.a) aracı olarak gönderildiği zaman buna üzülüp kızmış ve şu tarihi sözleri sarf etmiştir;

-Sizden önce toplulukların helak olmalarının sebebi, içlerinden soylu biri hırsızlık yapınca ona dokunmayıp, zayıf ve kimsesiz biri hırsızlık yapınca ona ceza vermeleriydi. Allah’a yemin ederim ki Muhammed’in kızı Fatıma hırsızlık yapsaydı muhakkak onun da elini keserdim.

Efendimizin ahlakının üçüncü meyvesi affedici ve merhametli oluşuydu.

Efendimiz, Yüce Allah’ın kendisini alemlere rahmet olarak gönderdiğini en iyi bilendi. Bu yüzden hayatı boyunca merhamet elbisesine bürünmüş ve onu asla üzerinden çıkarmadığı gibi biz inananlara da bunu şiddetle tavsiye etmiştir. O’nun merhameti çevresindeki bütün canlılara ve insanlara yönelmiş, hayatı boyunca kimsesizleri, yetimleri ve yoksulları sarıp sarmalamıştır. O’nun bu husustaki en veciz tavsiyesi ise şu olmuştur;

-Merhamet etmeyene merhamet olunmaz.

Efendimizin ahlakında öne çıkan dördüncü doyumsuz meyve ise kararlı, sabırlı ve cesur olmasıydı.

Onun sabır yumağı, doğumundan önce babasını kaybetmesiyle başlamış ve daha sonra annesini ve dedesini kaybederek katmerlenmiştir. Çocukluğunda başlayan bu sabır kervanına yaşadığı sürece yeni acılar eklenmesine rağmen hiçbir şartta sabretmekten vaz geçmemiştir. Bunun yanında tebliğ ettiği dine karşı çıkanların her türlü eziyet, iftira, hakaret, boykot ve işkencelerine karşı da sabırla karşı koyup kararlılıkla yoluna devam etmiştir. Doğup büyüdüğü şehirden hicret etmesini gerektirecek kadar zorluk çeken Efendimizin bu netameli günlerde en büyük hamisi giyindiği sabır ve cesaret zırhlarıydı. O’nun kararlılığı konusunda en güzel örnek ise davasından vaz geçmesi için kendisine sunulan tekliflere ve dünyalıklara karşı takındığı soylu tavırda gizlidir;

-Allah’a yemin ederim ki güneşi sağ elime, ayı da sol elime verseler yine de bu davadan vazgeçmem.

Efendimizin güzel ahlak bahçesinin en güzel meyvelerinden beşincisi ise mütevazı ve müsamahakâr olmasıydı.

Peygamber Efendimiz insanlara karşı her zaman alçak gönüllü olmuş ve asla kibirli davranmamıştır. Ev işlerinde hanımlarına yardımcı olduğu gibi kendi elbisesini kendisi yamamış, ayakkabılarını tamir etmiştir. Bunun yanında O, insanların hatalarına karşı anlayışla yaklaşmış, kin tutup intikam peşinde koşmamıştır. Doğup büyüdüğü Mekke’den ayrılmasına sebep olanları Mekke’nin fethinden sonra affetme yoluna gitmiştir. O, şahsına yapılan kötülük ve fenalıkları affederken Allah’ın emirlerini yerine getirme hususunda ise asla taviz vermemiştir.

Bir gönül tutulmasının yaşandığı ve toplumların hiddet ve şiddet sarmalında hızla çözüldüğü bu çağda Peygamber Efendimizin güzel ahlak bahçesinin eşsiz meyvelerinin insanlığın gönül ağrılarına ve toplumların bunalımlarına şifa olacağı gün gibi aşikardır. Yalanın, riya ve gösterişin, hiddet ve şiddetin her türlüsünün gönül çatılarımızı tutuşturduğu böylesine sıkıntılı günlerde Peygamber Efendimizin ahlakına bürünmenin bu sanal çağ yangınlarına karşı en güvenilir liman ve sığınılacak en emin barınak olduğunda kuşku yoktur.

İnsanlığın karnı tok olsa da gözü ve gönlü aç.

İnsanlık Efendimizin ahlakına muhtaç.

Kalın sağlıcakla efendim.

Mürsel GÜNDOĞDU

murselgundogdu@gmail.com

@MrslGndgdu

mursel.gundogdu1@facebook.com

YORUMLAR 6 TÜMÜ
  • Muhsin Çelik 3 yıl önce Şikayet Et
    Ne mutlu; efendimiz(صلى الله عليه وسلم)'in ahlakı ile ahlaklananlara ❤️❤️
    Cevapla
  • Abdullah KILIÇ 3 yıl önce Şikayet Et
    Yüreğinize sağlık hocam.Harika bir yazı
    Cevapla
  • Aydın Kılıç 3 yıl önce Şikayet Et
    Allah razı olsun Kıymetli Hocam Yüreğine sağlık . Tamda Hz. Muhammed ‘in hayatını hayatımızdan uzaklaştırma zamanların çok yaşandığı bir ortamda, günümüzde güzel bir yazı olmuş. Allah razı olsun.
    Cevapla
  • kemal 3 yıl önce Şikayet Et
    Allah razi olsun kardesim. Bir köşe yazarinin kaleminde nasilda guzel kelimeler akiyor. sagolun varolun.
    Cevapla
  • Aydın Genç 3 yıl önce Şikayet Et
    Teşekkür ederim sayın hocam ağzınıza kaleminize sağlık selamlar sevgiler Aydın genç
    Cevapla