Bize dair bir detay
Hamd, âlemleri yaratan Allah'a mahsustur.
Biz de bizden öncekilerin adeti üzere hayırlı bir işe başlarken hamd ile başlayalım.
Bundan böyle haber7.com da yazılarımızla buluşacağız.
Bu fırsatı bizlere bahşeden büyüklerimize hürmeti borç biliyorum.
Osmanlı Devleti’nin ardından yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti; stratejik bir unutma, unutturma, unutulma sürecini tercih etti.
Bu unutulma, devlet ve millet adına zaman zaman eziyete dönüştü.
Aslında hatırladığı birkaç silik anı, birkaç ezber, birkaç slogan yok değildi.
Tıpkı hafızasını geçici olarak yitirmiş bir insan gibi…
Hani Türk filmlerinde olur ya!
Karşıdan karşıya geçerken araba çarpar ve hafızasını yitirir.
İşte öyle birşey…
- Tarihimizi 1923'ten başlatan,
- kendi insanlarına zulmeden,
- Türkiye'yi Türkiye'nin sınırlarından ibaret görerek “gerisi beni ilgilendirmez” mantığıyla Boraltan Köprüsü ve daha nice skandala imza atan bir ülke…
Ta ki, yine Türk filmlerinde hafızasını kaybeden oyuncuya ikinci kez otomobil çarpınca olduğu gibi her şeyi yeniden hatırlamaya başlamasına kadar.
Seçim sonuçlarına takılıp kaldı bazıları.
Birbirlerine soruyorlar:
-“Neden?”
-”Erdoğan neden kazandı, Kılıçdaroğlu neden kaybetti?”
Günlük siyasetten biraz uzaklaşıp Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın neden kazandığını sorgulamak yerine Türkiye’ye ne kazandırdığını anlamaya çalışmak daha doğru olmaz mı?
Geriye dönüp 25 yılı anlatacak değilim.
Tek örneğim var. Ama çok güncel bir örnek!
Beştepe Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın göreve başlamasına ithafen bir tören düzenlendi.
Birbirinden ince mesajlarla adeta ilmek ilmek işlenmiş bir organizasyonun kendisi bile çok şey anlatıyordu.
Erdoğan, Cumhurbaşkanı olana kadar birçoğunun varlığından haberdar bile olmadığı 16 Türk devletini sembolize eden forsun artık gerçek bir ağırlığı vardı.
- Atlı birlikler arasında Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’nın heybetli gelişi,
- o sırada fonda çalınan marşlar,
- kapıdan girişte eski ve yeni tüm nesilleri ile Türk askerinin arasından geçilerek girilen salon,
- bu önemli gün anısına bastırılan para,
ve daha nice sembol, salondakileri olduğu kadar kendini bu millete ait hisseden herkesi heyecanlandırdı.
Erdoğan yönetimindeki Türkiye; kendi insanına özgüven verdi.
Bizleri dost olarak gören milyonlara umut aşıladı.
Mazlumlara ışık oldu.
100 yıldır tıkır tıkır işleyen düzenleri bozulan Batılı Emperyalistlerin moralini bozdu.
Aslında hikayenin özünde bu yatıyor.
Erdoğan, herkese kendi hikayesini yazma fırsatı verdi.
100 yıl sonra tarih kitaplarında bu ülkenin insanlarının neler yaşadığı yazacak.
Türkiye’nin önüne konulan engeller yazacak.
O kitaplarda büyük bir satranç oyuncusunun hamleleri yazacak ama ne soğan patates, ne de birilerinin günlük, kirli, basit gündemleri yer almayacak.
Sözün özü; bizler de tarihte Erdoğan ve Türkiye ile birlikte yer alabiliriz.
Nasıl mı?
Bizler 1453 yılında tarih yazan, çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Mehmet Han olamayız belki ama en azından kendi siftah yaptığı için padişahı komşusuna gönderen esnaf olabiliriz.
Hikayenin ana fikri de işte bu zaten.
-
Ayşe 2 yıl önce Şikayet EtElhamdülillahBeğen
-
C.B 2 yıl önce Şikayet EtNeden? Sorusunu irdeleyen her birey, Recep Tayyip Erdoğanın başarı sırını kolaylıkla öğrenir. Mutfakta soğanı eline alıp, nutuk çekmeyle kazanacağını düşünenleri sandığa gömülüşünü izledik.Beğen Toplam 1 beğeni
-
ÖMER HÜSEYİNOĞLU 2 yıl önce Şikayet Et"Bu heykel için iki sene çalıştık. Bugün yarınla olmuyor bu işler.." diye sünger heykeli açılışı yapan chp'li Bodrum Belediye başkanısı çok sayın ahmet aras(!) beyefendinin yaptığından daha büyük bir iş gibi anlatılmış...Bakın internetten karşılaştırın.Beğen Toplam 2 beğeni