21 yıllık AK Parti iktidarının hiç bitmeyen öz eleştiri konusu “yapılanları anlatamamak.”

Peki, sorun nerede?

Gerçekten yapılanlar anlatılmıyor mu yoksa anlatılamıyor mu ya da anlatılsa da anlaşılmak mı istenmiyor?

Evet, cümle biraz karışık oldu. Kabul ediyorum.

Ama meselenin konuşulması hep kavramlar üzerinden gittiği için örnekler unutuluyor.

Büyük resme bakınca ise bambaşka bir tablo ortaya çıkıyor.

İlk başlığımız terörle mücadele:

Erdoğan  yönetimindeki Türkiye’nin en çok övündüğü konuların başında terörle mücadelede elde edilen başarılar geliyor.

PKK

* SİHA’ların, yeni yerli ve milli teknolojilerin başarısı ortada.

* Yurt içinde çift haneye inen terörist sayısı.

* Yurt dışında ininde imha edilen büyükbaş teröristler.

* Nereden bakarsanız bakın son 40 yılın en büyük başarısı. 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, konuya bakışı: 

“... Erdoğan, sen teröristlerin hamisisin!.. Senin teröristlerle işbirliği yapan bir namert olduğunu herkese ispat edeceğim!" 

DEAŞ

Türkiye Deaş’ın şimdiye kadar etkisiz hale getirilen elebaşlarının yakalanmasında hep öncü rol oynadı. Hatta DEAŞ’ın son elebaşını MİT etkisiz hale getirdi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, konuya bakışı: 

“Erdoğan teröristleri (DEAŞ) tedavi ediyor sonra geri gönderiyor.”

FETÖ elebaşı Gülen’in bakışı:

“Türkiye’de IŞID liler tedavi ediliyor. Dünyanın başka yerlerine gönderiliyor.”

İkinci başlık enerji:

Önce doğalgaz

Türkiye tarihinde ilk kez doğalgaz buldu. Hem de ilk keşifte ihtiyacının yaklaşık %10’u kadar.

Muhalefetin konuya bakışı:

“Doğalgaz bulunmadı. Bulunsa bile bu kadar kısa sürede çıkarılamaz. Seçim propagandası için doğalgazı Putin verdi.”

Petrol keşfi

Gabar’da şimdiye kadarki en büyük ve en kaliteli petrol keşfi gerçekleşti. 

Muhalefetin konuya bakışı: (İYİ PARTİ)

“Seçimlere 12 gün kala petrol ha. Vay anasını!.. Gazın etkisi geçti sırada petrol var!”

Üçüncü başlığımız çevre:

Millet bahçeleri projesiyle yeşil alanlar, karbon emilimi, tasarruf gibi birçok başlıkta Türkiye şimdiye kadar geride kaldığı mesafeyi kısa sürede kapattı.

Muhalefetin konuya bakışı (Atatürk Havalimanı millet bahçesi yıllara göre söylenenler):

2016: AVM olacak

2017: İmara açılacak

2018: Katarlılara satılacak

2019: Otel yapılacak

2020: Bayraktar'a verilecek

2021: Katar yalanına devam

2022: Yeni havalimanı satılacak

2023: “İktidar olursak Atatürk Havalimanı’nı ABD’li firmaya vereceğiz.”

Şimdi ortaya bir duruş koymamız gerekiyor. 

Acaba hükümet gerçekten yaptıklarını anlatamıyor mu, yoksa karşı taraf anlamaya pek müsait değil mi?

İnsan sormadan edemiyor. “Hangisi doğru?”