Kemal Kılıçdaroğlu…

12. seçim hezimetinin ardından koltuğu sallantıda… 

Milletvekili olmadığı için dokunulmazlığı bulunmuyor… 

CHP Genel Başkanı, grup toplantısında salona girdiğinde 

“Haksızlığa asla boyun eğmeyen, ezilenin, esnafın, işçinin, memurun çiftçinin, emeklinin dostu, gençlerin demokrat amcası, çetelerin uyuşturucu baronlarının korkulu rüyası, milyonların umudu.” sözleriyle takdim edildi.

Milyonların umudu olarak takdim edilen genel başkan salonu dolduranların alkış tufanı arasında kürsüye çıktı. 

Herkesin yüzü gülümsüyordu. 

Herkes mutluydu. 

Elindeki kağıttan okuduğu kadarıyla depremzedelerin sorunlarından basın özgürlüğüne, asgari ücretten beka tartışmalarına kadar bazı başlıklara değindi. 

Mesela depremzedelerin yaralarının sarılmadığını söyledi. 

Doğalgaz ve elektrik borçlarının silinmesi ile ilgili kararın yıl sonuna kadar uzatılması gerektiğini belirterek sözü “Türkiye tek yürek” kampanyasına getirdi.

Vaat edilen bağışların bir kısmının ödenmediğini söyledi. 

Ne hikmetse ödenmeyen bağışlardan bahsederken beşli çete vurgusu yaptı.

Depremzedelere moral vermeye çalıştıklarını söyledi.

İlk tur hezimetinin ardından CHP kitlesinin depremzedelere yönelik ağza alınmayacak hakaretlerine hiç girmedi.

“...En zor koşullarda Türkiye’yi aydınlığa çıkartmak bizim görevimizdir. Tarihin bize yüklediği görevdir.” dedi. 

“...değil 6'lı masa, gerekirse 16'lı masa kuracağım.” dedi.

İyi Parti başta olmak üzere 6’lı masanın bu birliktelikten duyduğu rahatsızlığı gündemine hiç almadı. 

Kandil’den gelen “ neden son bir haftada söylem değiştirip milliyetçi oldun?” uyarısını görmezden geldi. 

İstanbul’dan bahsetti. 

Bu kadim şehrin önemine vurgu yaptı. “Ranttan faydalanmak” diye bir tabir kullandı.

Yerel seçimlerin kazanılması gerektiğinin altını dikkatle çizdi. Cümlelerinin arasına bir “Ekrem Başkan” ifadesi ekleyerek göreve devam mesajı vermesi gözlerden kaçmadı

Seçimlerde neden kazanamadık konusuna hiç girmedi. 

“Demokrasi” dedi.

“Cumhuriyeti kuran partiyiz” dedi

Sanki hiçbirşey olmamış gibi… 

Sanki Ekrem İmamoğlu ile 3 görüşme yapmamış ve bu görüşmelerde partide değişim yaşanmaması durumunda yerel seçimlerin bile kaybedileceği söylenmiş gibi… 

Sanki Kılıçdaroğlu'ndan kurultayda aday olmaması istenmemiş gibi… 

Sanki son bir aylık süreç hiç yaşanmamış gibi…

Kılıçdaroğlu grup toplantısındaki konuşmasıyla “koltuğu öyle kolay kolay bırakmam!” mesajı vermiş oldu. 

Sanki şimdiye kadar yer yerinden oynamamış gibi…

Ha bu arada Abdüllatif Şener (kendisi açıkladı) ve Mansur Yavaş’ın seçimlerde CHP’ye oy vermediği konuşuluyor ya.

Merak edip tekrar kontrol ettim. 

Ekrem İmamoğlu'nun oy kullandığı sandıktan Recep Tayyip Erdoğan birinci çıktı. 

Hani o da tartışılıyor ya. O açıdan yani.

Neyse seçim falan fazla uzatmamak lazım.

Ne de olsa CHP grup toplantısının yapıldığı salona bakınca bunların hiçbiri sanki yaşanmamış gibi…