Ekonomi ne zaman düzelecek?
Seçim dönemlerinin en gözde istismar aracı enflasyondur.
“Tencere hükümet götürür” söylemi de bu polemiğin başlıca sloganı.
Ancak Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu yana ekonomi konuşmadan önce politika, dışa bağımlılık, demokrasi, güvenlik ve daha birçok konuyu konuşmak gerekiyor.
Kurtuluş Savaşı’ndan bu yana sürekli ekonomik buhranlara göğüs geren millet “işler kötü gittiğinde” neden - sonuç ilişkisini değme uzmanlardan daha iyi çözmeyi başarmıştır.
Yeni kurulan Cumhuriyet ağır vergiler ve ekonomik daralmayı da beraberinde getirmişti.
Bir yanda Başbakan İnönü’nün uyguladığı sert politikalar, diğer yanda Atatürk’ün “köylü milletin efendisidir!” sözü.
Dünya krizlerle çalkalanırken dünya milletleri sokaklara çıkmışken genç Türkiye Cumhuriyetinde vatandaşın bakış açısı Mustafa Kemal ile Halil Ağa arasındaki şu diyalogda çok güzel anlatılıyor.
Özetle Florya’dan tebdil-i kıyafet yola çıkan Mustafa Kemal Paşa, Halil Ağa’nın sapanın bir yanında öküz diğer yanında eşek sürdüğünü görünce bunun nedenini sorar.
Halil Ağa, kiminle konuştuğunu bilmeden Paşa’yı hayrete düşüren sözler söyledikten sonra şöyle der:
-“Meraklanma beyim, evelallah heç kimse bizim hakkımıza el değdiremez. Fakat bu, Devlet Baba’ya borçtur. Ödenmesi gerek…”
Kaset yıllarca sonrasına ileriye sarıldıkça vatandaş her yeni buhranda devletinin yanında olmayı bilmiştir.
“Bana birşey olmasın da sonrası tufan!” dememiştir.
70’lerde, 80’lerde, 90’larda yaşadığı krizlerde bile en doğru kararları hep millet vermiştir.
2002 - 2023 dönemi ise yine ekonominin tartışıldığı ama bu tartışmanın da daha öncekiler gibi başka etkenlerle değerlendirildiği bir dönem olmuştur.
Türkiye artık; emperyalist Batı dünyasının “uzadıkça budanan, kısaldıkça sulanan” müstemleke ülkesi değildir.
İngiliz BBC kanalının yayınladığı 1945 Türkiye belgeselinde anlatılanlar manidardır.
“Dünyanın en kaliteli domatesini üreten Türkiye topladığı ürünü Avrupa’daki fabrikalara gönderiyor. Sonra 10 katı fiyatına bizden salça olarak geri alıyor”
Günümüzde kendi gücünün farkına varmış, sorunları akılcı taktiklerle çözmeyi başaran bir ülke vardır.
O yüzdendir ki ekonomiyi ülkemizde sadece rakamlarla anlatabilmek mümkün değildir.
Ajanlık faaliyetinde yakalanan bir rahibin nasıl olup da dolar kuruna etki ettiğini,
Kur, enflasyon, büyüme rakamları rekor kırarken nasıl olup da Gezi provokasyonuyla ekonominin büyük yara aldığını,
ABD Başkanlarının bizzat “Türkiye ekonomisini mahvedeceğim”, “Erdoğan’ı dostlarımla devireceğim” sözleri sonrasında bunun ekonomik sonuçlarını,
açıklayabilecek bir ekonomist varsa dinlemek isteriz.
Daha yazayım mı?
İngiliz para fonlarının Uzakdoğu üzerinden Türkiye’de kur operasyonuna neden giriştiğini,
Yurt dışındaki hazine mallarına neden el konulmak istendiğini,
Ambargolar yardımıyla Türkiye ekonomisine nasıl saldırıda bulunulduğunu,
Covid 19 sürecinde yardımına muhtaç kaldıkları Türkiye’yi sonra nasıl küresel sistem dışına itmeye çalıştıklarını,
Rusya - Ukrayna savaşı sırasında ekonomik ambargo uygulamaya çalıştıkları Türkiye’nin masadaki ağırlığını fark edince nasıl sinsice stand by konumuna geçtiklerini,
Bunların ülke ekonomisine hangi zararları verdiğini,
anlatacak ekonomist varsa dinleriz.
Daha yazayım mı?
Yerli milli savunma sistemlerinde gösterdiği başarı engellenemeyince başka bahanelerle askeri ambargolarla karşı karşıya kalan ülkemizin içten ve dıştan nasıl sıkıştırılmaya çalıştığını,
Yıllarca “boşuna aramayın burada birşey bulamazsınız diyenlerin doğalgaz bulunca “çıkaramazsın!”, petrol bulunca “kullanamazsın!” çıkışlarını,
Zengin ülkelerin kullandığı nükleer enerjiyi görmezden gelip ülkemize laf edişlerini,
Doğalgaz krizinden sonra çevreciliği unutup termik santrale geri dönen ülkelere sağır kesilip ülkemizde “çevreci” kesilenleri,
Bunların ekonomiye etkilerini,
anlatacak olan varsa onu da dinleriz.
Enflasyon ülkemizde bir gerçeklik.
Hükümet, enflasyon ile mücadeleyi sürdürüyor.
Başaracak mı, başaramayacak mı hep birlikte izleyip göreceğiz.
Bugünler gelir geçer.
Ama yarın adının başında Prof. Dr. - Doç. Dr. ibaresi bulunan bazı ekonomistlerin, bazı politikacıların sadece Türkiye krizdeymiş dünyada hiçbirşey yaşanmıyormuş gibi yorumlar yapmasını da millet not eder.
Rakamlar da var tabi.
Mehmet Şimşek yönetimindeki ekonomi kurmaylarının izlediği yöntem tabiki tartışılabilir.
Sonuca odaklanmak lazım.
O yüzdendir ki bugün belimizi büken bir sorun, yarının fırsatı da olabilir.
-
Alparslan çlktş 1 yıl önce Şikayet EtNe zaman adil güçlü günümüze uygun bir anayasa yapılır halkın her kesimi sıkıntıları aynı oranda çeker ise hakkı hukuku eşit bir millet olursak o zaman uzarızBeğen
-
keamu 1 yıl önce Şikayet EtMustafa bey, bence de bu dönemde millet olarak dişimizi sıkmalıyız, parayı israf etmeden kullanmalıyız.Beğen
-
ALI KISA 1 yıl önce Şikayet Etçok güzel başlık cevap; Türkiye düzelince, Türkiye ne zaman düzelir. çok basit bir cevap; ADALET SAĞLANINCA.Beğen Toplam 2 beğeni
-
Ömer 1 yıl önce Şikayet EtSayın Yıldız, Araştırmalarınıza yönelik ortaya koyduğunuz bu değerli yazı için teşekkür eder, verimli çalışmalar dilerim. Herşeyin ülkemiz için hayırlı sonuçları olması ve kimsenin zor durumda kalmaması dileklerimle.Beğen Toplam 3 beğeni
-
Hilmi 1 yıl önce Şikayet EtEn alt grupta olarak üstümüze düşen neyse razıyım devlet için vatan için can feda yalnız az kazanandan çok çok kazanandan az vergi alırsan olmuyor sayın yazar enayi değilizBeğen Toplam 5 beğeni