Enflasyonu düşürmek için önce bu sorunu çözmek gerek
Türkiye’de şu anda 1 numaralı sorun nedir?
Birçok kişinin hiç tereddütsüz “enflasyon” dediğini duyar gibiyim.
Hayat pahalılığı görmezden gelinemez bir sorundur.
Meselenin çözümü için hükümet canla başla çalışmaktadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz haftalarda yaptığı konuşmada sarf ettiği şu sözleri manidardır.
“Hangi görünüm altında gerçekleşirse gerçekleşsin maruz kaldığımız her saldırının, giriştiğimiz her mücadelenin bir boyutu da ekonomi olmuştur.
Türkiye'yi faiz, kur, enflasyon cenderesinde tutmak isteyenlerin tuzaklarıyla boğuşarak bugünlere geldik.
Sorunlarımızın bir kısmının elbette iktisadi dayanakları vardır.
Ama emin olun ekonomide yaşadığımız sıkıntıların çok önemli bir kısmı iktisadi değil, siyasi saikle hayata geçirilen oyunların ürünüydü. “
Bu konuşmanın bize ne anlattığını çözemeden hayat pahalılığı hakkında yapılan yorumlar eksik kalır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ilginç bir noktaya dikkat çekmekte:
“Kendi ülkelerinde asla uygulatmayacakları yöntemleri bize karşı hoyratça kullanan yapıların operasyonlarını masum ve makul kabul etmek kesinlikle mümkün değildir.”
Peki gerçekten durum böyle midir?
Eldeki bilgiler Erdoğan’ı haklı çıkarmakla birlikte daha vahim bir durum olduğunu da ortaya koymaktadır.
Öncelikle Türkiye’ye yönelik bilinçli, planlı bir ekonomik saldırı olduğu ortadadır.
* Eski ABD Başkanı Trump bizzat “Türkiye’nin ekonomisini mahvedeceğim!” demiştir.
* Bir başka ABD Başkanı Biden ise daha başkanlık koltuğuna oturmadan “Erdoğan’ı dostlarımla devireceğim” sözünü vermiştir.
* AB ülkeleri geri kabul anlaşması bahanesiyle Türkiye’yi zora sokmayı başarmıştır.
* Kredi derecelendirme kuruluşları bilinçli şekilde Türkiye’nin kredi notunu düşürmüştür.
“Başlı başına bunlar hayat pahalılığının nedeni değil” diyenler birkaç cümle daha sabredecek!
Türkiye’de herkes marketlerdeki, pazarlardaki fiyat dalgalanmalarını tartışırken çok daha yukarılarda endişe verici gelişmeler yaşanmıştır.
Besin zincirinin en tepesinde yer alan ÇOK BÜYÜK oluşumlar karla - zararla açıklanamayacak derecede bazı adımlar atmışlardır.
Bunlar büyük oyuncular…
Yaptıkları bir hamlenin ülke ekonomisine direkt etkisi oluyor.
Örneğin dünya gündeminde bile konuşulan 12 banka olayı çabuk unutuldu.
* Ülkemizde ekonominin çok iyi gittiği 2007 ile 2011 yılları…
* 12 banka aralarında kartel oluşturdular.
* Faiz düşüş eğilimindeydi.
* Onlarsa yapay faiz oranları ile faizin bir türlü düşürülememesini sağladılar.
* Sonunda rekor bir ceza aldılar ama yaptıklarının etkisi uzun yıllar sürdü.
Ama vatandaş faiz altında ezildi.
Hükümet belki daha da iyi duruma getireceği ekonomiyi bu yüzden belli sınırlarda tutmak zorunda kaldı.
5 büyük marketin üst yöneticileri aralarında whatsapp grubu kurdu.
* Bunlar piyasadaki fiyatları belirleyen aktörlerdi.
* Yoğurt fiyatlarında indirim yapmamaya karar verdiler.
* Bu adım zincirleme etkiyle onlarca sektörü etkiledi.
* Marketlere tarihin en büyük cezası kesildi.
Olan vatandaşa oldu.
Hükümet ise bir türlü düşmeyen enflasyonun olumsuzluklarını gidermeye uğraştı.
-Geçen yazıda yazmıştık- Maya üreten firmalar…
İlgilenen için linki https://www.haber7.com/yazarlar/mustafa-yildiz/3347585-fiyatlari-megerse-boyle-yukseltmisler
Tüm Türkiye’nin maya ihtiyacını toplam 3 firma karşılıyor…
* Aralarında anlaşıyorlar. Fiyat belirliyorlar.
* “Bu fiyatın altında maya isteyen olursa başkasının bölgesine girmek yok” diyorlar.
* Maya fiyatları yüzde 400 artıyor.
* Vatandaş ekmeğe yapılan zamda mahallenin fırıncısıyla karşı karşıya geliyor.
* Firmalardan yaptıkları ispat edilenlere rekor ceza kesiliyor.
Olansa vatandaşa oluyor.
Ev, otomobil piyasasını belirleyen kesim yani emlakçı - galerici; sektörde lider firmaya ilan veriyor.
O platformdan vazgeçip daha düşük fiyatla başka sitede aynı ilanı yayınlamak isterse buna izin verilmiyor.
Yani koca ülkede emlak ve otomobil piyasasını sadece bir internet sitesi belirliyor.
O siteye büyük bir ceza kesildi.
Ama olan vatandaşa oldu.
Hükümet ise emlak ve otomobil fiyatlarını dengeleyemediği için muhalefetin ağır eleştirilerine maruz kaldı.
Birkaç örnek olarak yazmaya çalıştıklarımız meselenin sadece PARA KAZANMAK amaçlı olmadığını ortaya koymaya yetmektedir.
Dışardan büyük ve açık saldırıya maruz kalan ülkemiz içerde para babalarının kartelleşerek ekonomiyi siyasi bir koza dönüştürmesine neden olmuştur.
Hükümet, enflasyonla tabi ki mücadele etmelidir.
Alım gücünü arttırmak için daha çok gayret gösterilmelidir.
Ancak öyle görünüyor ki ülkemizde ekonomide söz sahibi olan rakamlardan öte küresel rekabetin dengeleridir.
-
Kaan 1 yıl önce Şikayet EtEllerinize sağlık çok önemli tespitlerBeğen Toplam 4 beğeni
-
Muzaffer Bayrak 1 yıl önce Şikayet EtVatanini sevan vatandaskar olarak bu ahlaksizca savasa karsi dururuz. Ancak, devletin tum idarecilerini (amir-memur) hepsinin vatandasin haklarini korumak icin calisan insanlarin olmasi cok onemli. Herkes isini RTE'in uzerine yikmis. Ayagi tasa takilan reise veryansin ediyor. Ayrica vatandas da yerinde biraz saglam durmali. En ufak zorlukta yan cizmemeli.Beğen Toplam 6 beğeni
-
aaccc 1 yıl önce Şikayet EtÜlkede önce ahlak sorunu var.büyük firmalar fiyatta arttırıyor.firmalar aralarında tröst oluşturup fiyatları istedikleri yere çekiyorlar.Örneğin su fiyatları.yabancılara satılan sular anormal fiyatta artış var.devlet bu yabancılara çıkarın şu maliyetinizi veya mal üreten firmalara çıkarın bakalım birim başına maliyetiniz nedir diye sormaz.serbest piyasa bu değil...Beğen Toplam 4 beğeni
-
Murat 1 yıl önce Şikayet EtYani diyorum ki maçta karşı rakip çok kontra atak yapıyor ondan çok gol yedik. Burada rakibi mi suçlamalıyız. Amacım şeytanı masum göstermek değil dediğim onlar fıtratının gereğini yapıyorlar. Bizde herşeye rağmen erdoğana oy verdik mazeret dinlemek için değil.Beğen Toplam 19 beğeni