Dünya değişiyor…

Hem de öyle bir değişim ki bu; baş döndüren cinsten…

19. Yüzyıl “petrol yüzyılı” olarak tarihe geçti.

20. Yüzyıl ise “doğalgaz yüzyılı” olarak biliniyor.

21. Yüzyıl “madenler yüzyılı” olarak nitelendiriliyor.

22. Yüzyıl için öngörüler her ne kadar “değerli madenler yüzyılını” işaret etse de enerji ihtiyacı bu öngörüleri boşa çıkarıp “yeni enerji kaynakları yüzyılı” tanımına geçilebilir.

Bizler fosil yakıt nesliyiz.

Bizim nesil benzin, motorin, gazyağını bilir. 

Ama bizden sonraki nesil çok farklı şeyleri konuşacak. 

Onlardan biri de hidrojen!.. 

Hidrojen tüm dünya ülkelerinin peşinde olduğu bir yakıt! 

Türkiye'nin de hidrojen yatakları yeni yeni keşfediliyor.

Fosil yakıtların doğaya ciddi zararları var. Geleceğin petrolü olarak görülen Hidrojen ise henüz tam olarak kullanıma geçmedi. 

Türkiye yenilenebilir enerji kullanımında somut adımlar atıyor.

Hidrojenin hem diğer yakıt türlerine kıyasla daha verimli yanma özelliğine sahip olması hem de çevre dostu bir yakıt olması gözleri bu kaynağa çevirmiş durumda. 

Geçtiğimiz günlerde Japonya ile temas sağlandı. Japonya ve Türkiye arasında geleceğin petrolü hidrojen için iş birliği hazırlığı var. 

Türkiye’nin dünyadaki tüm teknolojik gelişmeler ile ilgili zamanında adım atıyor oluşu dikkate değer.

* Bizler değil miyiz ki; yıllardır ya bizim ülkemizde nasıl petrol çıkmaz diyen? 

* Bizden değil miyiz ki; Nusaybin diye bir ilçemiz varken karşısında harıl harıl Petrol kuyuları çalışırken, nasıl oluyor da bizim Şırnak’ımızda,  Hakkari’mizde, Diyarbakır’ımızda petrol çıkmıyor diye hayıflanan?

* Biz değil miyiz; yabancı şirketlerden topraklarımızda petrol bulmaları için yardım istedikten sonra “burada petrol yok, üstüne beton dökün” demelerine üzülen? 

* Biz değil miyiz; “Karadeniz'de doğalgaz arayalım!” dedikten sonra o batılılar tarafından “burada doğal gaz yok. Boşuna aramayın. Biz size ucuzundan verelim.” diye kandırılan?

HEPSİ BİZİZ.

Ama şimdi çok farklı bir ülkeyiz. 

Artık o hayıflanma, üzülme, kızma, öfkelenme dönemi geride kaldı. 

Artık arayan, bulan, bulamasa da vazgeçmeyen, başka yerde arayan,  sonunda netice alan ülkeyiz. 

Cumhuriyet tarihinin ilk doğal gaz keşfini yapabilen ülkeyiz. 

Öyle güzel bir şey ki bu, herkesi ziyadesiyle memnun etmesi lazım. 

Nedense birileri bir türlü mutlu olmuyor, olamıyor. 

İGDAŞ’tan geçenlerde bir mesaj geldi. Diyor ki “son ödeme tarihli faturanız SIFIR TL.” Niye? Çünkü doğalgaz bulduk. 

Nerede bu doğalgaz? Orada işte! Faturadaki SIFIR RAKAMI. 

Bir türlü bu ülkeden olamayanlar ise ne demişti?

* Doğalgazı Putin verdi. 

* Boşuna çıkarmayalım. Biz çıkarırsak daha pahalı olacak!

İnanmıyorlar. 

Dünyada sayılı ülkelerin elinde olan “yedinci nesil” diye adlandırılan arama gemilerine sahibiz.

O gemilerle doğalgaz keşfi yapmışız. Farklı keşiflerle kuyuları birbirine entegre etmişiz. Türkiye'nin doğal gaz ihtiyacını %10’unu bir seferde karşılaşmışız. 

Yine de diyor ki; “Kandırıyorlar sizi! Orada doğalgaz yok! Bak doğalgazı çıkartırlarsa daha pahalı olacak!” 

Gerçekten mutlu olmuyor musunuz? 

Faturadaki SIFIR sizi gerçekten hiç mutlu etmiyor mu? 

Çıkarılan gaz hükümete yarayacaksa sende farklı bir vizyon ortaya koy!

Bak hidrojen diyoruz. Türkiye bu konuda öncü diyoruz. 

Yok! Bunların derdi başka. Bu tür şeylerden memnun olmuyorlar. 

Zonguldak'a Filyos açıklarında o platformları kurmak yerine o borularla doğalgazı oraya taşımak o doğalgaz tesisini oraya kurup Türkiye'ye dağıtmak yerine iki tane heykel yapsan çok daha fazla mutlu olacak insanlar var bu ülkede. 

Belki bir gün ortak paydada buluşuruz. Kim bilir?

M. Mustafa Yıldız - Haber7