CHP Genel Başkanı Özgür Özel parti içinde kendisinden beklenenden çok farklı bir performans sergiliyor.

Aslında bu tespiti yapmak için Özgür Bey'in yeni genel başkan seçildiği günlere geri dönmek gerekiyor. 

Bir kere Özgür Özel'in grup başkan vekilliği dönemindeki sert, ayrıştırıcı söylemleri yerine bir genel başkan edasıyla daha dikkat cümlelerle yaptığı konuşmalardan başlamak gerekiyor. 

Özgür Bey in bir imaj çalışması içinde olduğu bir gerçek. 

Genel Başkanlık koltuğuna oturduktan sonra son dönemde parti içinde en çok konuşulan isimlerin başında geliyor. 

En çok eleştirildiği nokta ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşme talebi… 

Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu daha en başında tepkisini ortaya koydu. 

“Saray ile müzakere değil mücadele edilir!” dedi. 

Özgür Bey’in bu konuda eski genel başkanına ne cevap vereceği merak edilirken grup toplantısında “mücadele de ederim müzakere de!” çıkışıyla rüzgarın yönü birden değişti. 

“Eski başkana saygımız sonsuz ama partiyi de ben yönetiyorum!” şeklindeki  mesajı yerine ulaşmış olacak ki parti içindeki Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu destekçileri hep bir ağızdan yeni genel başkana tepkilerini açıkça ortaya koymaya başladı. 

23 Nisan resepsiyonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'la -diğer siyasi partilerin genel başkanları gibi- aslında çok da normal bir şekilde çay içerek sohbet etmesi bardağı taşıran son damla oldu. 

CHP'yi çok iyi bilen bir isim olan Hukukçu Mustafa Kemal Çiçek’e göre Özgür Bey'in 23 Nisan resepsiyonunda meclisin mermerli salonunda çay sohbetine giderken yanında İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu kanadına yakın isimlerin bulunmaması dikkat çekiciydi. 

Özgür Bey’in şimdiye kadar attığı adımlarla parti içindeki iktidarını pekiştirmesi en çok da Saraçhane’yi rahatsız etmiş görünüyor. 

Öyle ki 1 Mayıs'ta Saraçhane’de yapılan açıklamalara baktığımızda Özgür Özel'in ısrarla “Hedef Taksim Meydanıdır” vurgusu yaptığı sırada  yüzünden düşen bin parça görünen Ekrem İmamoğlu ise "Son 5 yıldır Saraçhane, hak arama noktasına dönüştü. Saraçhane'deki hak arama mücadelelerinin sonu başarıyla sonuçlandı.” sözleriyle 1 Mayıs tartışmalarından kendine pay çıkarma çabası dikkatlerden kaçmadı. 

Ve şimdi yeni bir bomba kulis ortada dolaşıyor!.. 

CHP içerisinde dengeler acaba bir kez daha mı değişecek? 

Şimdilerde genel merkezde ve Saraçhane'de herkesin dilinde “tüzük kurultayı” var. 

İddia odur ki Ekrem İmamoğlu'nun tüzük kurultayını seçimli kurultaya dönüştürerek Genel Başkan’lığa aday olup işi daha fazla şansa bırakmak istemediği konuşuluyor. 

Özgür Özel'in Parti içerisinde bir emanetçiden öte “gerçek bir genel başkan gibi” davranmaya başlaması, risk alarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmesi öyle görünüyor ki Saraçhane cephesinde büyük rahatsızlığa neden olmuş durumda.

Hatta Özgür Özel'in Parti içerisindeki ağırlığının beklenmedik şekilde artmasının İmamoğlu cephesinde şaşkınlıkla karşılandığı, 2028'de Özel’in “CHP Genel Başkanı” ünvanıyla doğal olarak Cumhurbaşkanı adayı olmak istediği de yine kulislerde konuşulanlar arasında. 

Kemal Kılıçdaroğlu kanadının da bu durumdan hoşnutsuzluğu biliniyorken Kemal Bey’e yakınlığıyla bilinen Canan Kaftancıoğlu'nun başını çektiği bir grupsa Özel’i “eski parti politikalarından uzaklaşmak ve yeteri kadar mücadele vermemekle” suçluyor

Şimdilik Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın rengini pek de belli etmediği ifade edilirken Ankara'yı sel bastığı gün yurt dışında olduğu da başkentte konuşulan diğer bir konu. 

Bakalım zaman neyi gösterecek?