15 Temmuz’da AYNI olabilmek
Ne büyük bir felaket atlatmışız.
Üzerinden 8 yıl geçen 15 Temmuz gecesinde yaşananlar bundan 100 yıl sonra anlatıldığında tarihte bir kara sayfa olarak yerini koruyacaktır.
Nasıl Kurtuluş Savaşımızın kahramanlarını anlatıyorsak…
Nasıl Çanakkale Zaferimizin yüzlerce kahramanını anlatıyorsak…
Bugünler tarih olduğunda da gelecek nesiller bugünü öyle anlatacak…
FETÖ’cü hainlerin tertiplediği, mankurtlaşmış haşhaşilerin uyguladığı, vatandaşın çıplak elleriyle önlediği darbe girişimi sadece Türkiye değil, dünya açısından da bir konjonktürel değişimin öncüsü olmuştur.
15 Temmuz her yönüyle farklı öğeler içerse de bireysel olarak milyonlarca insanın birer kahramanlık öyküsü olmayı başarmıştır.
Ülkenin meydanlarına çıkıp günlerce nöbet bekleyen genci yaşlısı sonraki nesillere “ ben de oradaydım!” cümlesiyle başlayan anılarını anlatacaktır.
İşte belki de toplum açısından 15 Temmuz’un en önemli çıktısı da budur.
Toplum olarak bizlerin ortak değerleri vardır.
Bayrak.
Vatan.
Millet.
İnançlara saygı.
Teröre karşı duruş…
Bu başlıklar tartışmaya kapalıdır ülkemizde.
Bizler toplum olarak bu konularda AYNI düşünürüz.
Her ne hikmetse bunca olana rağmen meseleyi “tiyatro!” diyerek sulandırmaya çalışanlar da olmuştur.
Gereken yerlerde gereken cevaplar verilmiştir.
Ancak sorulması icap eden bir soru bulunmaktadır.
Toplumun ortak kanaatine mazhar olmuş bir olay hakkında, tepki göreceğini bile bile terör örgütlerinin söylemlerini meşrulaştırmaya çalışmanın nedeni ne olabilir?
Bir yanıtı vardır mutlaka.
Birgün o yanıt verilecektir.