Gazzeliler her gün ölüyor! 

Dikkat ederseniz hiçbiri de “biz neden ölüyoruz? Ölmek istemiyoruz!” demiyor. 

Çünkü hepsi canlarını vatanları için verdiğinin bilincinde… 

Yaygın bir söylemle “benim canım diğer ölen çocukların canından daha değerli değil!” şeklinde bir sloganları var. 

İsrail, Gazze'de ve Lübnan'da insanlığı utandıran bir soykırım gerçekleştirirken sinsi emperyalistler öyle görünüyor ki “devlet havucu” uzatarak bölge halkının aklını çelme peşinde. 

Peki bu plan tutar mı? 

Önce ne vaat ettiklerine bakalım: 

Filistinlilerin; Gazze ve Kudüs'ten hatta Kudüs'ün tamamından değil yarısından vazgeçmesini istiyorlar. 

-“Gazze’yi boşalt! Sina yarımadasına çekil. Size orada güzel bir devlet verelim…” 

-“Hatta İsrail işgalindeki toprakların da bir kısmını size verelim.” 

-“Batı Şeria sizin olsun!” 

-“Mescid-i Aksa sizde kalsın!” 

-“Üstelik size tüm dünyanın tanıyacağı her yere seyahat edebileceğiniz bir pasaport verelim.” 

-“Maddi yardım da yapalım!” 

-“Ordunuz şimdilik olmayacak. Ama nasıl olsa size saldıran da olmayacak.” 

-“Garantiniz batılılar… Yani bizler…” 

Öneri bu şekilde. 

Filistin'de bu öneriyi kabul edecek tek bir kişi dahi yok! 

Hazır olun! Şimdi yeni bir öneri daha var: 

Bu çok daha tehlikeli, çok daha sinsi. 

-Beyrut limanından başlayıp, 

-Şam ve Irak'ın güneyinin de içinde olduğu, 

-İran'ın Güney topraklarının bir kısmının da içinde bulunduğu Şii bir devlet. 

-Hatta Mümkünse İran ile sorunları olan bir Şii Devlet… 

Yani bölgede bir anlamda ikinci bir İran… 

Bu Şii Devleti oluşturmak için sadece öneriler değil terör de devreye giriyor. 

İsrail'in kara operasyonu sonrasında Lübnan'da Beyrut'a kadar ilerleyeceğini düşünün. 

Büyük bir göç dalgası… 

Milyonlarca kişinin yer değiştirmesi… 

Ve sonrasında ortaya çıkan yeni büyük bir terör örgütü… 

Bölgede katliamların başladığını düşünün herkesin yaka silktiği bir dönem düşünün… 

İşte burada bazı Batı güdümlü siyasi aktörlerle değişik bir milliyetçilik akımının yükseldiği bir ortam düşünün… 

Tam da bu ortamda birden batılı bir güç çıkar ve ortaya bir plan atar.

Planın adı bile batılı bir isim olur ve der ki “gelin burada rahatça yaşayabileceğiniz bir devlet kuralım. Şiiler burada toplansın. Alın size güzel de bir ekonomik yardım yapalım. Hatta ordunuz bile olsun ordunuzun silahları da bizden. 

Fikir oldukça dikkat çekici değil mi nasıl ama?

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TBMM genel kurulunda İsrail ile yaptığı uyarıları bir de bu ihtimalleri düşünüp değerlendirelim.

O zaman durumun vahameti daha net ortaya çıkıyor.