Son dönemde sıklıkla tartışılmaya başlanan kılık kıyafet konusu sonunda tepkisel bir boyuta ulaştı.

Manifest isimli müzik grubu, 6 Eylül Cumartesi günü Küçükçiftlik Park’ta 18 yaş sınırı bulunan ilk konserini verirken sosyal medyada eleştiri yağmuru başladı.

İnsanlar haksız da değildi. 

Nitekim,  ortaya pornografik görüntülerin saçıldığı bir tablo insanlara “masum” kılıflarla pazarlanmaya çalışılmıştı.

Bu ülkenin mütedeyyin insanları ve milyonlarca sağduyulu kimse bu iğrençliğe düzeyli, bilinçli bir tepki verdi. 

Sonunda konu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına kadar gidince  Manifest'e soruşturma açıldı.

Savcılık tarafından açılan soruşturmadaki suçlamalar aslında  konser adı altında insanların gözüne sokulan şeyin ne olduğunu da açıklamış olmuyor mu?

+"hayasızca hareketler" 

+"teşhircilik" 

İşin kanuni süreci gereği grup üyeleri hakkında yurt dışına çıkış yasağı ve imza şartıyla serbest bırakma kararı verildi. 

Ardından konser iptalleri…

+14 Ekim Salı günü Trabzon Yomra Kapalı Spor Salonu’nda planlanan ve biletleri satışa sunulan Manifest konserinin iptal edildiği öğrenildi.

+Erzurum Belediyesi de Manifest grubunun konserini ‘kıyafetlerinin uygun olmadığı’ gerekçesiyle engelledi.

+Grubun 20 Eylül Cumartesi günü Konya Selçuklu Kongre Merkezi’nde vereceği konser de iptal edildi.

Grubun genç hayranları yaşananlara şimdilik tepki gösterebilir. 

Bu normaldir. 

Ancak burada üzerinde durmamız gereken iki konu olduğunu düşünebiliriz.

İlki; toplumsal tepkinin haklı bir davada işe yaradığının görülmesi…

+Ahlaka aykırı, 

+cıvık bir batı özentisi olan bu eylem, kanun karşısında cezasız kalmadı. 

+İnsanlar tepkilerini demokratik olarak ortaya koydu ve doğruyu sahiplendi.

İkincisi ise toplumu yönlendirecek kanaat önderine toplum olarak ihtiyaç duyduğumuz gerçeğinin bir kez daha ortaya çıkması.

Evet. 

+Toplumun önünden giden, 

+siyasetle işi olmayan, 

+doğruyu savunan kanaat önderlerine ihtiyacımız var.

Bundandır ki insanlar kendi doğrularını savunurken kendi düşünceleri çerçevesinde tepkiler veriyor. 

Manifest meselesi birazda budur aslında.

 M. Mustafa Yıldız / Haber7