Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerel yönetimde de ülke yönetiminde de çıtayı yükseltmiş bir liderdir. Son yirmi yılda ülkeye getirdiği yenilikler tarihe geçmiştir.

Yaptığı üç yeniliği ifade edecek olursak;

a) ilk akla gelen halk oylaması ve seçimlerle sık sık halka gidip sandığın işlevini sistemi değiştirecek kadar güçlendirmek,

b) dostu düşmanı kabul ediyor ki ülke yönetiminde batıcılığın dışında, bağımsız siyaset yapma imkanını göstermiştir,

c) yerinde duramayan, ülke içinde şehir şehir miting, açılış, teftiş yapan; ayrıca küresel siyasette etkin olmak için başta Afrika’da ve İslam aleminde olmak üzere devletler arasında mekik dokuyan, sürekli seferi halde bir lider oluşunu dile getirmek gerekir.    

‘Kırk Karede Erdoğan’ yazı dizisinin bu metninde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarihe geçen hareketliliğini anlatacağım. Uçakta çekilmiş fotoğrafları üzerinden yürüttüğü milli mücadele seferberliğine ilişkin birkaç tespitimi paylaşacağım. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim maratonlarında ter döke döke bu günlere geldi. Hizmetlerde heyecanlı maraton koşusu milletimizin gönlünü fethetti, her seçimde desteğini artırdı. Rahmetli Necmettin Erbakan’dan devraldığı bayrağın oy oranı sadece yüzde yirmiydi, Erdoğan bunu yüzde ellilerin üzerine taşıdı. Türkiye başkan Erdoğan’la uyandı, dirilişe geçti.

Miting performansıyla siyasi tarihimizde tek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, her seçimde televizyon programlarını ihmal etmeden Türkiye’yi il il dolaşıp sık sık vatandaşlarla bir araya geldi. Sürekli halkın içinde olduğundan miting, salon konuşması, televizyon haber ve programlaryla adeta her eve konuk oldu.

Türkiye’yi şantiyeye çeviren Cumhurbaşkanı Erdoğan, her yıl onlarca proje yürüttüğü illerde toplu açılış törenlerinde vatandaşlara seslendi. Şehirlerin sıkıntılarını yakından takip ettiği bilinmekte..

Her bölgede, her şehirde düzenlenen onlarca mitingte defalarca vatandaşlarla buluştu. Siyasi hayatını uçaktan inmeden sürdürüyor denilse yalan olmaz. Kaç uçak eskittiği bile sorulabilir.

Aynı günde birkaç ilde mitinge katıldı. 3 Kasım 2002 gününden beri 40 günde 50, 60 mitingte; 90 günde 120 mitingte vatandaşlara hitap etti. Halk da meydanları doldurdu, onu hiç yalnız bırakmadı. Seçimlerde sandık hep ona güldü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mitinglerin yanı sıra televizyonların canlı yayın programlarına da katıldı. Aynı günde yedi ayrı canlı yayın programına iştirak eden Erdoğan, gündeme ilişkin gazetecilerin sorularını cevapladı.

Televizyon programlarında halka ulaşmayı başardı. Gündemin ilk sırasını, statüsünden değil haber değeri yüksek başarılarının gücüyle hak ederek aldı. Cumhuriyet tarihinin kitle iletişim araçlarını en iyi kullanan lideri olarak iletişim tarihine geçti.

Her gün bir ilde açılışta ya da mitingte, bir televizyon programında olduğundan sürekli gündeme ilişkin konuşma yapmak zorunda kaldı. Konuşmaları, gündeme hep bomba gibi düştü. Dışarıda ve içeride sürekli medya üzerinden saldırıya maruz kaldığından ve her medya operasyonunu püskürttüğünden savunmaları iletişim fakültelerinde derslerde okutulacak kadar üstün stratejilerle doludur.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok hareketli, çok sesli bir lider olarak tarihe geçti.

Gece gündüz demedi yol kat etti.. Sesim kısıldı demedi, nefesi yettiği, sesi çıktığı kadarıyla cesur bir şekilde, onurluca konuştu.

Cep telefonundan haber stüdyolarına bağlanıp darbe girişimlerini başarısızlığa uğrattı. Milletin yanında, dünya güçlerinin karşısında olduğunu her fırsatta gösterdi.

Dünya sisteminin kalbinde, New York’ta BM Genel Kurulu’nda, insanlık onurunu, adaleti ve barışı savunmak için ‘Dünya beşten büyüktür!’ derken, haksızlık karşısında ‘One minute!’ derken milletimizi temsil etti.    

Uçakla ülke ülke mekik dokuduğu İslam aleminde, tabanda, yoksul, sahipsiz, ezilen ve sömürülen Müslüman halklara umut oldu.. İslam milletinin gönlünü fethetti, tanındıkça sevildi..

Başkan Erdoğan’ın uçak yolculukları dosta güven düşmana korku verdi.. ‘Eksen kayması..’ tuluatı uzayıp gitti.

Onun uçak yolculukları dünyayı değiştiriyor, Türkiye’nin baş köşeye kurulacağı yeni dünya düzenini kuruyor.

Uçak yolculuklarıyla, Türkiye’yi imar ediyor, ayağa kaldırıyor.

Uçakta, pencereden dışarı bakarken çekilmiş fotoğrafları var. Şehri yukardan bir tarayışı var. Yorgun ama mutlu bir yüz parlıyor o fotoğraflarda..

Uçak penceresinin çerçevesinde akan o yurt karelerinin her biri, gergef gibi işlenecek bir hizmet alanı..

Ne zaman uçaktan inerken çekilmiş fotoğrafını görsem, seferberlik halinde olduğunu düşünür, çırpınışını anlamaya çalışırım.

Her lideri bir fotoğraf karesiyle kotlamam istense, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için uçak merdiveninden eşi Emine Hanımla iniş fotoğrafını seçerim. Uçak merdiveni, sadece bir fon değil; alçak gönüllülüğün, millet sevgisinin ve hizmet heyecanının da sembolü..

Milletimizin hissiyatına tercüman olmak için ‘Teşekkürler başkan! Gönüller arasına sürekli yol açtın. Havada, karada, denizde ve rayda ter döktün.. Allah senden razı olsun..’ diyerek bitireyim bu yazıyı..