Şairin sosyal sorumluluğu: Hassan b. Sabit
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellemin sahabelerinden Hassan b. Sabit radiyallahu anh uzun bir aradan sonra bir gün Mescid-i Nebevi’de kendine tahsis edilen köşede şiir okuyordu.
Halifelik döneminde Hz. Ömer radiyallahu anh mescidde şiir okumayı doğru bulmadığı için o gün Hassan b. Sabit radiyallahu anhı susturup Mescid-i Nebevi’den uzaklaştırmak istedi.
Hassan b. Sabit radiyallahu anh şiir okumayı bırakıp Hz.Ömer radiyallahu anha şöyle seslendi:
“Burada senden daha hayırlı olan kimse (Hz.Peygamber sallallahu aleyhi vesellem) bulunurken bile şiir okuduğumu biliyorsun!” dedi
Hz.Ömer radiyallahu anh da itiraz etmeyip Mescid-i Nebevi’den ayrıldı..
Hassan b. Sabit radiyallahu anh İslam şiirinin kurucu büyüklerindendir.
İslam medeniyetinde genelde sanatçının, özelde şairin süre gelen devlet başkanı ile karşılaşmaları, aralarındaki sözkonusu mesafe, Hak ve hakkaniyeti gözeten iletişim çok önemlidir. Sonraki dönemlerde Müslüman şair ve sanatçılar, Hassan b. Sabit radiyallahu anhın iktidar karşısındaki bu şecaatli duruşunu, hak arama ve adalet talebindeki yürekliliğini örnek almışlardır.
Hakikati temsil eden Müslüman şair, tarih boyunca, toplumun içinde, hukuku ve adaleti üstün tutmak ve kamu yararını korumak için yüksek sosyal sorumluluk duygusuyla iktidar karşısında muhalif bir duruş sergilemiştir.
Bu yazıda kısaca Hassan b. Sabit radiyallahu anhı tanıtıp hayatında dikkat çeken birkaç hususa; Müslüman sanatçının tarihi, sosyal ve siyasal sorumluluğuna değineceğim.
BİR CAHİLİYE ŞAİRİ PORTRESİ
Hassân b. Sâbit b. el-Münzir el-Hazrecî el-Ensârî (ö. 60/680) radiyallahu anh Hz.Peygamber sallallahu aleyhi vesellemin şairi olarak tanınan bir sahâbîdir. Fakat altmış yaşında Müslüman olduğundan için onun ömründe bir cahiliye şairi portresi de görmek mümkündür..
Hassân b. Sâbit radiyallahu anh, Medine’nin yerleşik iki önemli Arap kabilesinden biri olan Hazrec’in Neccâroğulları kolundandır. Abdülmuttalib’in annesinin Neccâroğulları’ndan olması sebebiyle Hassân b. Sâbit radiyallahu anhın Resûl-i Ekrem’le soy yakınlığı vardır. Kendisine atfedilen bir rivayette göre Resûl-i Ekrem’den yedi sekiz yıl önce (m.562-563) Yesrib’de (Medine) dünyaya gelmişti.
Şiir, cahiliye dönemimde kitle iletişim aracıydı; şairler geçinebilmek için olayları hemen şiir haline getirip bugünkü gazeteciler gibi sırt dayadıkları güçler adına yorumlar, kısaca ilk duyuşta ezberlenmesi kolay söz haline getirerek hizmet ederlerdi. O dönemde A‘şâ, Nâbiga ve Hutay’e gibi şairlerle birlikte Hassân b. Sâbit radiyallahu anh da şiirle geçiniyordu; câhiliye devrinde geçen yaklaşık altmış yıllık hayatı boyunca, şarabı ve ünlü şarap meclislerini bütün ayrıntılarıyla tasvir edip yüceltmiş, ihsanlarına nâil olmak için Gassânî ve Hîre kabile reislerini sık sık ziyaret edip onları övmüştü..
Hassân b. Sâbit radiyallahu anh, İslâm’dan önceki dönemde Ukâz Panayırı’nda düzenlenen ödüllü şiir yarışmalarına da katılmış, ödüller almış; adı ödül kavgalarına karışmıştı. Birçok şiir otoritesine göre Hassân b. Sâbit radiyallahu anh özellikle şehirli Arap toplumunun en iyi şairidir.
Cahiliye döneminde Arabistan Yarımadası’nda tarihleri boyunca hiç devlet olamadıklarından gücü yeten yetene yaşanan bir hayat vardı. Allah yerine güç yüceltiliyor, gücü ele geçiren ahlak ve hukuk tanımadan onu dilediği gibi kullanıyordu. Can, mal ve nesil güvenliği yoktu. Cinayet işleme, zina, hırsızlık, faiz ve yalan çok yaygındı. Güçsüz kişiler ve küçük kabileler, büyük kabilelerin himayesinde güvenlik arıyordu. Hukuk olmadığından en küçük meselede aile kavgaları çıkıyordu.
Hassân b. Sâbit radiyallahu anh câhiliye devrinde 120 yıldan fazla süren Hazrec ile Evs arasındaki kabile savaşına elli yıl boyunca katılıp kendi kabilesinin asalet, şeref ve kahramanlıklarını dile getirmişti. Her yaz uzamış kanlı savaşlarda gençlerini kayıp eden her iki kabiledeki aileler perişandı.
Hassân b. Sâbit radiyallahu anh düşman Evs kabilesinin şairi Kays b. Hatîm’in hicivlerine ustaca verdiği cevaplarla ün yapmıştı. Hassân b. Sâbit’in şiirlerinde, yarım adanın tarihine geçecek kadar büyük çaplı, kanlı Yevmü’r-rebî‘, Yevmü Sümeyha, Yevmü’d-Derek ve muhtemelen en sonuncusu olan Yevmü Buâs savaşları anlatılmaktadır.
Bu iki kabile arasındaki çatışmalar, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellemin Medine’ye hicretine kadar devam etti. İslam, bu uzamış ve büyük bir kriz haline gelmiş savaşı bitirdi. Her iki kabile İslam kardeşliğinde barışa ve huzura erdi.
Hassân b. Sâbit radiyallahu anhın İslâmiyet’i kabul etmesiyle müslümanlar, şöhreti Hicaz bölgesini aşıp diğer Arap topraklarına yayılmış olan güçlü bir şair kazanmışlardı. Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellemin hicretten sonra Hassân’ın kardeşi Evs ile Osman b. Affân radiyallahu anhı kardeş ilân etti.
PEYGANBER ŞAİRİ
Hassân b. Sâbit radiyallahu anh altmış yaşlarında iken İkinci Akabe Biatı’nın ardından (M. 622) müslüman oldu; İslam dinine girişinden sonraki hayatı tamamıyla Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellemin yanında geçmiş, en güzel şiirlerini onun için söylemiş, artık fahriyyelerinde Allah’ın resulünü savunmakla övünmüştür. Hz. Peygamber’i, ashabını ve İslâm dinini müşriklerin hicivlerine karşı şiirleriyle savunduğu için “Şâirü’n-Nebî”, Ebü’l-Hüsâm (keskin kılıç sahibi) ve Ebü’l-Mudarrib (iyi savaşçı) unvanlarıyla tanınmıştır. Ayrıca Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem bazı savaşlara çıkarken hanımlarını Hassân’ın Beyraha Mâlikânesi’ne bırakır, döndüğünde ganimetten ona da pay ayırırdı.
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellemle birlikte müslümanlar, ilk dönemlerden itibaren Kureyşliler’in ve onları destekleyenlerin hem fiilî hem de sözlü saldırılarına mâruz kalmakta, özellikle Abdullah b. Ziba‘râ, Ebû Süfyân b. Hâris, Amr b. Âs ve bunlara eşlik eden Dırâr b. Hattâb, Ebû Uzzâ el-Cumahî, Hübeyre b. Ebû Vehb el-Kureşî ve Ümeyye b. Ebü’s-Salt gibi şairlerin hicretten sonra da devam eden hicivleri onları üzmekteydi. Bu hicivlere aynı yöntemle, şiirle karşılık vermenin gerekli olduğu kanaatine varan Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem Müslüman şairlerden bu kültür savaşı cephesinde kendisine yardım etmelerini istemişti.
İstenen şiir desteği Hassân b. Sâbit, Kâ‘b b. Mâlik ve Abdullah b. Revâha tarafından yerine getirmekle beraber, Allah hepsinden razı olsun; özellikle Hassân b. Sâbit radiyallahu anhın hasımlarına yönelttiği, câhiliye devrinin kokuşmuş değer yargılarını ve soy saplantılarını dile getiren hicivleri son derece etkili olmuştu.
Böylece şiirleriyle İslâmiyet’e büyük hizmetlerde bulunan Hassân b. Sâbit radiyallahu anh hakkında Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem, “Hassân’ın fıtrî kabiliyetini ve ilhamını Rûhulkudüs teyit ediyor!” buyurmuş, ayrıca onun için “Allahım, Hassân’ı Rûhulkudüs ile teyit et!” şeklinde dua etmiştir.
Hassân b. Sâbit radiyallahu anh Medineli olduğu için Kureyş’in sülaleleri ve tarihi hakkında yeterli bilgiye sahip olmamakla birlikte bu konuda Hz. Ebû Bekir radiyallahu anhden aldığı bilgileri şiirinde etkili bir şekilde kullanmayı başarmıştır. Bu sayede müşrikleri hicveden şiirleri Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellemin “Bu hicivler onlara karşı oktan daha etkili olacaktır” şeklindeki iltifatına mazhar olmuştur.
Hicretle birlikte kurulan İslâm devletinin ortaya koyduğu yeni dünya görüşü ve değerler sistemi, Hassân b. Sâbit radiyallahu anhın önüne engin ufuklar açmış, ona şiirde yeni temalar işleme imkânı sağlamıştır. Hassân b. Sâbit radiyallahu anhın Asr-ı Saâdet’te meydana gelen bütün önemli olaylar için bir veya birkaç şiiri bulunmaktadır. O artık Hak ve Hakikati, fazilet ve adaleti savunuyordu..
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem Hassân b. Sâbit radiyallahu anhın şahsına ve sanatına çok değer verirdi; hatta şiirlerini okuması için ona Mescid-i Nebevî’de bir minber tahsis etmişti. İslam edebiyatının temelini atan, İslam medeniyetinin kuruluşuna katkıda bulunan İslam şiirinin ilk büyük şairlerinden biridir.
Bedir Gazvesi’nin ardından Mekke’ye giderek bu savaşa katılan ve ölen müşrikler için söylediği şiirlerle Kureyşliler’in intikam duygularını tahrik eden; yahudi şair Kâ‘b b. Eşref ve onu evlerinde misafir edenler hakkında Hassân b. Sâbit radiyallahu anhın söylediği şiirler o kadar etkili olmuştur ki artık Kâ‘b’ı evinde misafir etmeye hiç kimse cesaret edememiştir.
Hassân b. Sâbit radiyallahu anhın câhiliye döneminde söylediği şiirler genellikle hiciv, methiye, fahriyye, gazel ve nesîb türündendir. İslâmî dönemde hiciv, methiye ve mersiyenin yanı sıra müslümanların başarı ve kahramanlıkları ile âyet ve hadislerden ilham alarak ortaya koyduğu hikmet ve darbımeseller de şiirlerinde önemli yer tutar. Bundan dolayı Hassân b. Sâbit radiyallahu anhın şiirleri, İslâmiyet’in ve Kur’an’ın Arap edebiyatına tesirinin boyutlarını göstermesi bakımından önemli bir örnek teşkil eder. İslâmî kavramlar onun şiirlerinde çağdaşlarına göre daha fazla yer alır.
Hz. Peygamber’in vefatında yetmiş yaşını aştığından artık iyice yaşlanmıştı.
-
Edebiyatçı Elif 3 yıl önce Şikayet EtBugün Hassan b. Sabit yaşasa ne yapardı? Büyük şair, bu soruyu cevaplayan şiir yazandır..Beğen