Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Katar’daki Dünya Kupası’nın açılışında Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile verdiği tokalaşma fotoğrafı dünya siyasal gündemine bomba gibi düştü. Sosyal medyada bu fotoğrafa ilişkin "Erdoğan Sisi görüşmesine sevindim. 2022'nin önemli olaylarındandır" diye bir paylaşımda bulundum; kıyamet koptu. Sonra da "Türkiye ne İran'la ne Suriye'yle ne de Mısır'la ilişkilerini bozabilir ya da kesebilir.. İslam milletinin birliği, düzene girmesi ve güvenliği esastır; iktidarlar, rejimler ve politikalar geçicidir" diye açıklama yaptım. Açıklamalarım yeterince anlaşıldığından emin değilim.

Neden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’yle tokalaşma fotoğrafını olumlu karşıladığımı, iki ülkenin, Türkiye ve Mısır cumhurbaşkanlıklarından yapılan açıklamaları da aktararak bu yazıyla meseleyi bir kez daha yorumlayacağım.

TÜRKİYE MISIR GERİLİMİ

Basın arşivi herkese açık, burada yapacağım tespitler kontrol edilebilir.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejat ve Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin birlikte fotoğraf vermesi dünya güçlerinin tepkisini çekti. Ahmedinejat’ın siyasi hayatı bitti. Mursi öldürüldü. Recep Tayyip Erdoğan 15 Temmuz darbe girişimiyle düşürülmeye çalışıldı, başarılı olamadılar..  

Mısır Cumhurbaşkanı Mursi, 3 Temmuz 2013 tarihinde Mısır Silahlı Kuvvetleri'nin askerî darbe yapması sonucu devrildi. Abdulfettah es-Sisi darbenin ardından fiilen ülkenin başına geçti, Mısır Cumhurbaşkanı olarak süreci yönetti. 

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah el Sisi'nin verdiği mesajlar arasında Ankara'nın dikkatini ve fazlasıyla tepkisini çeken "Türkiye'nin sömürgeci hayallerini gerçekleştirmeye son vereceğiz" cümlesiydi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2013 Temmuz ortamında Sisi’ye olan tepkisi doğruydu. Hatta Erdoğan, Şubat 2019'da CNN Türk'te katıldığı programda ise "Sisi'nin darbeci olduğunu hep söyledim, gizlemedim. (...) Mısır halkı bizim canımız ciğerimizdir ama kendisi asla!" derken de haklıydı.

Ortadoğu ve Kuzey Afrika coğrafyasının iki dev aktörü Türkiye ve Mısır 2013’ten 10 yıl sonra ilk kez en üst düzeyde bir araya geldi. Bu hadise hem dünya hem de Türk medyasında çok konuşulacak ve tartışılacaktır elbette.

KÖPRÜLER YENİDEN KURULUYOR

Erdoğan’ın Sisi’yle tokalaşma fotoğrafı, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Churcill ile Stalin’in samimi fotoğraflarını hatırlattı bana. ABD ve Rusya, Birleşmiş Milletler’i kurup Güvenlik Konseyi Masası’na oturdular.

Dünya güçleri işitiyor diye Türkiye, İran, Mısır, Irak ve Suriye birbirine kıyamet gününe kadar uzak duracak değil.. İlk fırsatta bir birine yaklaşacaklar; ABD ve Batı’ya karşı dayanışma gösterecekler.

Türkiye, İsrail ile ilişkilerini normalleştirirken Mısır’a mesafe koyması nasıl düşünülebilir?

Özel bir görüşme tertip etmek zordu.. Katar’daki 2022 Dünya Kupası’nın açılışı uygun bir ortamdı. Değerlendirdiler. Türkiye Mısır arasında köprüler yeniden kuruluyor.

Mısır Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada "Erdoğan ve Sisi'nin Katar'daki el sıkışması ikili ilişkileri geliştirmenin başlangıcı olacak" denildi.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Katar ziyareti dönüşü uçakta gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunurken Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile yaptığı görüşmeye ilişkin de açıklama yaptı: "Bir süreç başlayabilir demiştik. Böyle bir sürecin başlaması için burada bir adım atılmış oldu ve hayırlısıyla görüşmeleri yaptık. Temennim odur ki, önce bakanlarımızla başlayan bir süreci, daha sonra inşallah üst düzey görüşmelerle iyi bir noktaya taşıyalım istiyoruz." 

Başkan Erdoğan, "Türkiye-Mısır arası, bir liderler buluşması değildir, Türk milleti ile Mısır halkının geçmişteki birlikteliği bizim için çok önemlidir. Yeniden niye olmasın, yeniden niye başlamasın?" dedi.

Erdoğan’ın büyük bir basiret ve dirayetle yaptığı ‘liderler buluşması değil, halklar buluşması’ ayırımına özellikle dikkat çekmek istiyorum. Asıl olan, değişmez olan kültür ve medeniyettir, millettir, devlettir, vatandır, güvenliktir ve ülke menfaatidir. İktidarlar millete bağlıdır, zamanla değişir; rejimler, anayasalar, yasalar, kadrolar ve politikalar ihtiyaçlara göre değişir.

Emin olunuz ki Erdoğan ile Sisi'nin Katar'da el sıkışma fotoğrafı, dünya güçlerinin dikkatinden kaçmamıştır, en az Erdoğan, Ahmedinejat, Mursi fotoğrafından duydukları kaygı kadar endişe duymuşlardır ve mutlaka tepki göstereceklerdir.

AKDENİZ’İ KAYBETMEMEK

Başkan Erdoğan, iki tarafın da amacına ilişkin "bu görüşmelerle birlikte, bize karşı Akdeniz'de tavır içinde olanlara yönelik burada biz barışı ikame edelim, onunla beraber yolumuza inşallah devam edelim" ifadelerini kullandı.

Akdeniz’in kuzey doğusunda Türkiye var, güney kıyısını tamamen İslam ülkeleri tutmuş. Çağdaş dünyada İslam milletinin denklemde yeri yok sayılsa da hala bir ağırlığı varsa; nedeni Asya ve Afrika’daki topraklarının yanı sıra Hint denizi ve Basra körfezi, Kızıl Deniz ve Akdeniz’in güneyini ve doğusunu tutuyor, Karadeniz’in güneyi ve Hazar denizini tutuyor oluşudur.

İngiltere’nin İsrail ve Yunanistan ile doğu Akdeniz ve Ege denizine el koyma politikasını  günümüzde Amerika uyguluyor; Irak ile birlikte Suriye de parçalandı, Mısır ve Türkiye de bir birine düşürülüp etkisizleştirilirse Akdeniz’e kolayca hakim olabilecek. Amerika 11 Eylül 2002’den beri dört denize, güneyde Akdeniz ve Hint denizine, kuzeyde Hazar ve Karadeniz’e yerleşmeye ve hakimiyet kurmaya çalışıyor.

Türkiye, doğu Akdeniz’deki haklarını tek başına koruyamayacağının farkında. Bu yüzden Libya ile Münhasır Ekonomik Sözleşme imzaladı; aynı şekilde Mısır, Filistin ve Lübnan ile de imzalamalı.

Erdoğan ile Sisi'nin el sıkışması fotoğrafı, emperyalizme karşı Akdeniz’deki direnişini güçlendirecektir..